Dipsiz Karanlık - 8. Bölüm

889 145 29
                                    

Bu bölümü hikayelerini çok sevdiğimiz bir yazara ithaf etmek istedik :)

Yankıdan

Arabama bindikten sonra kafamı az da olsa dağıtmasını umduğum radyoyu açmaya karar verdim.

Fakat çalan şarkı kafamı dağıtacağına darma duman ediyordu.

Çalan şarkı, Pera'dan Şarab-ı Izdıraptı.

" Bir tat aldım dudağından... " kısmını duyduğunda Helin'in dudaklarından aldığım tadı düşündüm. Bu bambaşka bir şeydi. Bu önüne geçilemeyecek bir duyguydu. Berru'yu öperken ne hissettiğimi hatırlamaya çalıştım... Hissettiğim genelde Aras'a karşı kazandığı galibiyetin keyfiyle alakalı olurdu. Düşündüklerim canımı sıkmıştı. Saçmalıyorum diye iç geçirdim. Bana göre Berru'ya duyulmayan bir aşk imkansızdı.

Şu dünyada ne yaşayacaksam Berru'yla yaşamalı, ne hissedeceksem Berru'yla hissetmeliyim. Ve en önemlisi ;

onunla yaşamalı, onunla yaşlanmalıydım.

~

Helinden

Gözlerimi açtığımda salonda olduğumu farkettim. Sabaha karşı uyuduğum aklıma geldi. Bir yandan da dün geceki öpüşmemizi düşünüyordum.

Bu adama kalbimin anahtarını verdiğimi hissediyordum.

Bundan sonra istediğinde o kalpten içeri girebilecek, ortalığı muharebe meydanına çevirebilecekti.

Beni bırakıp gitmesi sinirlerime dokunmuştu. Öyle güzel bir andan sonra yalnız kalmak ağrıma gitmişti işte.

Çalan telefonla tüm düşüncelerimden sıyrıldım.

Arayanın Yankı olduğunu görünce titreyen ellerime ve göğüs kafesime sığmayan kalbimin atışlarına engel olamadım.

Zorlukla açıp, yine zorlukla konuştum.

" Efendim "

" Helin... "

Ve bu kadifemsi güvenilir ses, sanki tüm yaraların merhemi, tüm dertlerin çaresiydi.

Sen kimdin Yankı Savaş ?

Küçük bir oğlan çocuğu muydun sen, yoksa güçlü bir savaşçı mı ?

Seni düşünmek bile kalbimin ritminin değişmesine yol açıyordu. Arkadaşlarımdan dinlediğim aşk tekrar mı kapımı çalacaktı ? Korkuyordum... Bu rüzgara kapılmaktan korkuyordum.

Kaçmam lazımdı senden, engel olmalıydım yüreğimde yuva kuran bu duygulara.

Fakat olmuyordu, içimde ki kız kalbimin sesini dinlememi söylüyordu.

~

Yanlış zamanlar da yapılan hatalar belki de geri dönüşü olmayan yollardır.

Bu da neydi ? Ya da, daha doğrusu bunun burada ne işi vardı ? Anahtarlıkta ki A harfini görmesiyle bunun Aras'a ait olduğunu anlaması bir oldu.

Aras'a ait birşeyin onun evinde bulunuyor olması Alya'nın tüm pozitif enerjisini şimdiden düşürmüştü fakat bir yandan da Aras'la görüşme bahanesi oluşturacak bu anahtar gülümsemesine yol açmıştı.

Bunun farkına varmış olacak ki, kafasını sallayıp içinde ki duyguları bir kenara attı. Telefonuna "şapşal" olarak kaydettiği Aras'ı aradı. Telefon çalıyordu fakat açan yoktu... Tam kapamayı düşünürken, uykulu bir ses ;

" Alo " dedi.

Alya hırçın bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

" Benim evimde, hemde yatak odamda sana ait olan bu anahtarlığın ne işi var ?

Dipsiz KaranlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin