Yankıdan
Garip bir öpüşmeydi bu. Bu dudaklar hem haylaz bir çocukcasına birleşmişti, hem de yasak bir aşkın ihtiraslı bir kahramanı gibi aralanmıştı.
Hem masum ve şevkatliydi onun gibi, hem de günahkâr ve ayarsızdı, benim gibi.
Böyle bir öpüşmek,
Anca çölde sevişmekle birlikte tarif edilebilir.
Tüm bu öpüşmeyi bir kenara bırakıp gerçek dünyaya dönecek olursam (inkar edemem ki, gerçek olamayacak kadar güzeldi) tüm bunları sonu Berru'ya çıkan bir merdivende basit bir basamak olarak görüyordum.
Tatlıya, kitaplara ve çiçeklere tutkun bir kadını mutlu etmeye, benim gücüm yetmezdi. Zaten öyle bir niyetimde yoktu.
O yüzden Helin'e yapacaklarım için, vicdan azabı çekmeyecektim.
Sıradan bir öpüşmeye bu kadar anlam yüklemek sinirlerime dokunmuştu.
Bir anda geri çekildim. Helin neye uğradığını şaşırdı.
Tek kelime etmeden arabama binip uzaklaştım. Bugün Helin ve Berru'nun benim üzerimdeki benzer bir etkisini keşfetmiştim. Acı ama gerçekti, ikisine de dokunmak beni allak bullak ediyordu!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dipsiz Karanlık
Fiksi Umumİçindeki tüm trajik çiftlere rağmen sadece aşk hikayesi değildir Dipsiz Karanlık. Dipsiz Karanlık bir vazgeçiştir, açılmamış bir kapıdır, atılmamış bir adımdır, kazanılmamış bir savaştır. Hayat kırıklıklarıyla doludur.