1/6

3.1K 235 195
                                    

taehyun eğik başı ve sıkıca kulplarını kavradığı çantasıyla okula doğru yürüyordu. hiç kimsenin onu görmesini istemiyordu, en azından kahramanı gelene kadar. amerika sabahlarının hafif rüzgarı yeni boyattığı kızıl saçları arasından süzülüyor ve ince tişörtünden içeri giriyordu. sabahın en boş saatlerinde bile aklında o vardı, sahi onu düşünmeden geçirdiği bir saniye bile var mıydı?

"bakın burada kim varmış," okullarının en büyük zorbası ve kendisinden nefret eden thomas'ın sesiydi bu, yanında her zamanki aptal arkadaşları vardı. "minik ibnemiz."

başını daha da eğerek oradan geçmek istedi taehyun, onlarla başa çıkabilecek kadar güçlü değildi. fakat kolundan sıkıca yakalanınca iç çekerek thomas'a döndü. "ne istiyorsun thomas?"

thomas sırıtarak elini kızıl saçlının pürüzsüz yanağına getirdi. "bilmem, beni eğlendirmeye ne dersin?" ürkek oğlanı kendine çekti ve iğrenç nefesini onun kulağına üfledi. "zaten siz de bunu istemiyor musunuz?"

fakat bir anda kolundaki baskının yok olduğunu hissetti taehyun. işte, kahramanı gelmişti.

"sen bana güzel bir gece yaşatmaya ne dersin, ha?" kai yumruğunu hiç çekinmeden thomas'ın yüzüne geçirdi. thomas'ın zorba tayfası olaya müdahale etmek istese de kai konu taehyun olunca tam anlamıyla bir deliydi ve ne yapacağı belli olmuyordu. orada durup öylece thomas'ın yüzünün kai tarafından kırmızıya boyanmasını izlediler.

thomas da birkaç tane yumruk atmayı becerebildiyse de kai'ın gözü bir kere dönmüştü. zaten oradaki herkesten uzun olan bedeninin altında ezmişti tehyun'unu rahatsız eden çocuğu.

"bir daha ona yaklaşırsan," yüzü kan içinde olan çocuğun saçlarını kavradı ve kulağına yaklaştı. "seni doğduğuna pişman ederim."

ardından iğrenerek ellerini ondan çekti ve duvara yaslanmış korkuyla onları izleyen taehyun'a baktı. bir anda yüzündeki vahşi ifade silindi ve onun yerine merhamet dolu bir gülümseme oluştu. kai'ın sinirden gözü dönse ve koca bir okul dolusu oğlanı dövse bile, taehyun her zaman onun zayıf noktasıydı.

kendinden belki on, belki de on beş santim kısa olan oğlana sıkıca sarıldı ve yüzünü en sevdiği yer olan taehyun'un boynuna gömdü. birkaç saniye öylece yüzünü onun boynunda bekletti, ardından doğruldu ve onu omzundan kavrayarak kendine çekti.

morarmış elmacık kemikleri, patlamış dudağı ve yarılmış kaşına rağmen; kai taehyun için her zaman içinde biraz sevgi saklıyordu. 

parents, tyunning ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin