Percy, Şimşek Hırsızı kitabında az çok babasını hatırladığına dair bir şeyler söylüyordu. Yani bu demek oluyor ki Poseidon Percy'i en son ziyaret ettiğinde Percy 3-4 yaşlarında falandı.
Acaba Poseidon Percy'i ziyaret ettiğinde oğluyla ilgili ne düşünüyordu? Hadi bakalım!
(Şimdiden söylüyorum daha önce hiç hikaye yazmadım ve betimleme yapmakta da iyi olduğumu söyleyemeyeceğim, sadece okuyun :D)
Poseidon daha önce de bir kaç kez uğradığı salonun ortasında dikiliyordu. Son gelişinden beri sanki hiçbir şey yerinden oynamamış, eve kasvetli bir hava çökmüştü. O dikkatle ortamı incelerken koridordan gelen tanıdık ayak seslerini duydu. Kapının girişinde kraliçe gibi bir kadın ve onun arkasında saklanan ufak bir oğlan çocuğu vardı.
Poseidon bakışlarını Sally'den çekmeyi başarıp annesinin arkasında saklanan minik oğluna baktı. Bir çift yeşil göz dikkat ve tedirginlikle Poseidon'u süzüyordu. Sally fazlasıyla ayakta kaldıklarını fark etmiş olacak ki, koltuğa oturmaları için eliyle işaret etti. Percy oturmaktansa annesinin dizinin dibinde ayakta dikilmeyi daha uygun görmüştü.
Poseidon yavaş hareketlerle ellerinin birini Percy'e uzatıp alçak bir ses tonuyla,
"Percy, yanıma gelir misin?" diye sordu.
Percy tereddütle kafasını annesine çevirdi. Sally gitmesi için onaylar şekilde başını salladı. Percy ağır adımlarla babasına yaklaşmaya başladı, bir an olsun gözlerini Poseidon'dan ayırmıyordu. Percy ona uzatılan ele baktı ve kavrayabildiği iki parmağı tuttu. Bu hareket Poseidon'un hoşuna gitmiş olacak ki suratına sıcak bir gülümseme yerleşti.
Poseidon dikkatle Percy'i inceledikten sonra, minik oğlunu kucağına çıkardı. Percy fazlasıyla çekingen ve sakin davranıyordu. Hiperaktivite bozukluğu olan bir çocuk için şaşırtıcı hareketlerdi bunlar. Poseidon tek eliyle Percy'nin yüzüne dokundu ve başını yavaşça kendine çekip göğsüne yatırdı. Gözlerini kapatıp saçlarını kokladı, deniz gibi kokuyordu. Bu ona fazlasıyla huzur vermişti, daha önce böyle hissedip hissetmediğini düşündü. Percy ne olup bittiğine anlam veremiyordu, fakat bu adam kesinlikle ona sıcak geliyordu.
Birden Poseidon'un içini büyük bir hüzün kapladı, küçücük oğlunu nelerin beklediğini düşündü. Onu bu pisliklerle dolu dünyada yapa yalnız bırakacağı için suçluluk duydu. Bu küçük bedenin bir babaya ihtiyacı vardı. O bir tanrıydı, yapamayacağı hiçbir şey yoktu fakat bu sefer elinden bir şey gelmiyordu. Oğlunun yanında kalarak iyilikten çok kötülük yapmış olurdu. Kendine kızdı, Poseidon kesinlikle insani duyguları sevmiyordu. Şu an bunları düşünüp canını sıkmak yerine oğluyla biraz daha zaman geçirmeye karar verdi.
Zaman geçtikçe Percy, Poseidon'a ısınmaya başlamıştı. Artık konuşuyor, gülüyor ve sürekli sağa sola koşturup duruyordu. Poseidon uzun bir süre daha oğlunu göremeyeceğini bildiğinden bakışlarını asla Percy'den ayırmıyor, onun neşesine ayak uyduruyordu. Gitmesi gerekiyordu fakat, oğlunu öylece ortada bırakıp yok olmaya içi el vermemişti. Percy'nin uyumasını bekleyecekti.
Saat ilerledikçe Percy'nin minik bedeni oradan oraya koşuşturmaktan yorgun düşmüş, Poseidon'un kolları arasında uyuyakalmıştı. Poseidon, huzurla uyuyan oğlunu izlerken bir yandan da Sally'e Melez Kampı diye bir yerden bahsediyordu.
Poseidon, oğlunu ne kadar uzun bir yolun beklediğinin farkındaydı. Kesinlikle kolay olmayacaktı. Oğlu onu gururlandırabilecek miydi? Yoksa karanlık bir yol mu izleyecekti? Neler yaşanacağını Poseidon bile tam olarak bilemezdi. Fakat şu an Percy tamamen masumluktan ibaret, sevgiye aç küçücük bir çocuktu.
Poseidon'un artık gitmesi gerekiyordu, Zeus bir şeyler farketmiş olacak ki içine kötü bir his yerleşmişti. Percy'i odasına götürdü, uyandırmamaya özen göstererek yatağına yatırıp üstünü örttü. Poseidon oğlunun saçını okşadı ve alnına sıcak bir öpücük kondurdu. Oğlunun kulağına eğildi,
"Rüyanda yunusları gör çocuğum" diyerek fısıldadı. Percy'nin yüzüne ufakcık bir gülümseme yayılmıştı.
Biraz daha kalırsa asla gidemeyeceğinden endişeleniyordu. Son kez Sally'nin bitkin düşmüş yüzüne bakıp hiçbir şey söylemden ortadan kayboldu...
(Bunu yazmak benim için çok zordu, çünkü zerre yeteneğim yok. Saçmaladığım yerler varsa beni mazur görün.)
VOTE ATMAYI VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Percy Jackson - Trash
FantasyTeoriler, tartışmalar, blog tarzı yazılar! Ne ararsan. Demedi demeyin Spoiler var! Tüm hakları Dionos'un şarap mahzeninde saklıdır.