11

405 59 15
                                    

Zaman geçtikçe Jungkook ve Yoongi, eve dönme zamanlarının geldiğini anladı. Jungkook Taehyung ile vedalaşırken, Yoongi binadan çıkmak üzere merdivenlerden inmeye koyulmuştu. "Hoşçakal" ya da "Merhaba" diyecek tipten birine benzemiyordu zaten, bu yüzden hem Jimin hem Taehyung buna aldırmadı.

Jungkook neredeyse dört dakika boyunca hastane odasından çıkamamıştı. En sonunda gitmesi gerektiği aklına geldi ve ikiliye el sallayarak koşar adımlarla hastaneden ayrıldı. Biliyordu ki acele etmezse Yoongi'ye yetişemeyecekti.

Taehyung'un yatağının yanında ayakta duran Jimin, koridora açılan kapıya göz gezdirdi.

"Arkadaşın sana çok benziyor."

"Doğru, ama-" diye karşılık verdi Taehyung yatakta dik oturarak: "O biraz daha... pislik, en azından söylemek gerekirse." Kıkırdadı ve yorgun bir şekilde yüzünü ovuşturdu.

Taehyung'un kahkahası, Jimin'in başını ona çevirmesine neden oldu. Bu, Jimin'in hiç beklemediği bir tepkiydi, ancak şaşkınlığını üzerinden attı ve sadece "Anlıyorum" dedi.

Taehyung merakla Jimin'e baktı: "Neden ayaktasın? Otur." Yanındaki sandalyeyi işaret etti.

"Hayır sorun değil, aslında ben de şimdi çıkmayı planlıyordum..."

"Ne neden?" Sesindeki hayal kırıklığı açıktı. "Sadece otuz dakikadır buradasın."

Jimin başını kaldırdı: "Aslında üç saatten fazla oldu."

"Aynı şey!" Taehyung hala yatakta otururken Jimin'in durduğu yere yaklaştı. "Çoğu zaman Jungkook ile sohbet ettim, bu yüzden sayılmaz."

"Ne sayılmaz?" Jimin çaktırmadan bir adım geriye gitti.

"Üç saat!" Hayal kırıklığına uğramıştı Taehyung. "Fark ettiysen, şu anda zamanı ölçmek konusunda çok kötüyüm. Üç saat bazen yedi saat gibi geliyor. Ama bazen de üç saat yedi dakika gibi geliyor. Eskisinden daha güçsüz olabilirim, ama eğlenirken zamanın çabuk geçtiği kuralı hâlâ geçerli benim için."

"Yani... üç saat senin için hiçbir şey." Jimin mırıldandı.

"Kesinlikle!" Taehyung'un gözleri yeniden parladı.

Jimin onun parıl parıl parlayan gözlerine bakmaktan kaçındı. "Anlıyorum.. ama yine de gitmem gerekiyor." Şimdi ise Taehyung'a bakmaktan kaçınıyordu. "Elimden gelse daha uzun kalırdım, halletmem gereken bazı işler var. Ama yarın yine geleceğim, söz."

Bunun üzerine Taehyung tek bir ses çıkarmadı. Dudaklarını birbirine bastırıp kendini yatakta geriye attı. Muhtemelen demek istediği binlerce şey vardı fakat hepsini bir kenara bırakıp Jimin'e sırtını dönerek uzanmayı seçti.

Jimin şaşkına dönmüştü. Taehyung'un hemencecik somurtacak türde biri olduğunu bilmiyordu. Etrafına bakındı, yüzüne canı sıkkın bir ifade yerleşti ve şu an gitmenin en iyisi olduğunu düşündü.

"Yarın... görüşürüz."

"Atkını geri istiyor musun?" Birdenbire sordu Taehyung. Soruyu soran kendisi olmasına rağmen aynı zamanda atkıyı sıkıca tutmaya devam ediyordu.

Jimin Taehyung'u seyrederken ceketinin fermuarını çekti. "Evet... istiyorum."

Taehyung dehşet içinde yatağına oturdu ve sıcak kumaş parçasını çıkarmak için yavaşça boynunun etrafına götürmüştü ellerini usulca. O kadar yavaştı ki, birkaç saniye boyunca bekledi Jimin. Atkıyı çıkarma düşüncesi onu hastalığından daha çabuk öldürüyor gibiydi.

"... ama aynı zamanda sen de kalmasını da istiyorum."

O sözler onun için öyle şok ediciydi ki elleri anında olduğu yerde durmuş, gözleri Jimin'in gözleriyle buluşmuştu. Elleri atkının etrafında gezindi, gevşedi ve sonunda konuşabildi Taehyung: "...Öyle mi?"

"Evet." Jimin zayıf bir şekilde gülümsedi. "Lütfen sen de kalsın, Taehyung."

O anda, odada bir saniye daha kalsaydı ayrılamayacağını hissederek arkasını döndü ve gitti Jimin.

O anda, odada bir saniye daha kalsaydı ayrılamayacağını hissederek arkasını döndü ve gitti Jimin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
in another life | vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin