Birbirleriyle yaptıkları son konuşma üzerinden iki saat geçmişti, ancak Jimin hâlâ yatakta uyanık yatıyordu. Taehyung, Jimin'in neredeyse kapanmak üzere olan gözkapaklarının ardından kendisini izlediğinden habersizdi. Zaten kirpikleri uyanık olduğu gerçeğini gizlemeye yetiyordu. Yorgun, ama uyanık..
Uyuyamıyordu ama sebebi Taehyung'a karşı yabancılık çekmesi değildi, aksine ona olan hayranlığıydı.
Taehyung uzunca bir süre kıpırdamadan yattı; hafifçe yana düşen başı, karnının üzerinde hareketsizce duran elleri.. bu şekilde dururken dinlenebildiğini sanmıştı Jimin, ta ki Taehyung ani bir sarsılmayla gözlerini açıp erişmeye çalıştığı azıcık rahatlıktan uzaklaşana kadar..
Taehyung o gece sık sık rüyasında düştüğünü gören insanlar gibi irkilerek gerçekliğe dönüyordu ama uyuyamıyordu ki rüya görsün.. bu düşünce Jimin'in ona acımasına neden olmuştu.
Üç kez sarsıldı vücudu, üç kez kolunun tersiyle örttü gözlerini ve üç kez sessizce iç çekti Taehyung. Jimin tepki vermemek için elinden geleni yapıyordu, misafirinin bu durumuna şahit olduğunu öğrenip utanmasını istemiyordu.
Gözlerini kapatıp gerçekten uyumayı amaçlamış ama yatağın dördüncü kez titrediğini hissettiğinde geri açmak zorunda kalmıştı.
"Taehyung," dirseklerinin üstünde doğrulup fısıldadı Jimin.
Taehyung panikle sıçrayıp sesin sahibine döndü. Yüzünden şaşkın, bir o kadar da bitkin bir ifade vardı. "Jimin? Öz-"
"Dileme." Sesi mırıltı gibi çıkan Jimin, Taehyung'a yaklaşıp kafasını yastığa yerleştirdi yeniden. "Özür dileme."
Utanmış olan Taehyung gözlerini kaçırıp kollarını ovuşturmaya başladı tek kelime etmeden.
"Gel." Birkaç saniyelik sessizlikten sonra misafirine seslendi Jimin.
Dikkatini tekrardan ona çeviren Taehyung, Jimin'in bakışlarıyla karşılaşmıştı. Diğerinin ne demek istediğini anlamamış, kafası karışmış bir ifade takınmıştı yüzüne.
"Gel dedim." Taehyung'un yaklaşmasını işaret etti. "Buraya gel." Jimin bunu derken, sankini kendini sarılmak için hazırlıyormuş gibi kolunu uzattı.
Tereddütle itaat eden Taehyung, Jimin'e doğru kaydı ve kolunun kıvrımına uyarak ona yaslandı. Jimin'den daha büyük olduğu şüphesiz bir gerçekti, ama bu bedeninin kollarına tam oturmasına engel olmamıştı.
Taehyung başını Jimin'in omzuna yasladı. Jimin kolunu dikkatlice Taehyung'un omuzlarına doladı.
İkiside tek kelime etmedi.
Geçen dakikalar boyunca Jimin, Taehyung'un rahatladığını hissedebiliyordu, yorgunluk belirtileri onu yıpratıyordu. Kafası Jimin'in omzuna yaslı, iki eli karnının üstünde çıt çıkarmadan yatıyordu Taehyung. Çabalıyordu, ertesi gün ayakta durabilmesine yetecek kadar uyuyabilmek için çabalıyordu ve Jimin ona yardım etmek istiyordu.
Jimin her ne kadar buna inanmak istemese de, yardım edebilmeyi çok istiyordu.
Neden?
Jimin, Taehyung'un elinin istemsizce titreyişini izledi, ve duracak gibi değildi. Yavaşça elini uzatıp titreyen eli tuttu ve parmaklarıyla avcunu kapattı. Bu şekilde saniyeler içinde sakinleşti.
Jimin sessizce iç çekti. Taehyung'un nefes alıp verirken yükselip alçalan göğsünü izledi. Uyuyan birinin nefesi gibi düzenliydi. Jimin dudaklarını birbirine bastırıp başını yastığına koydu. Sonra Taehyung'a döndü, hafifçe kokusunu alabiliyordu. Hastane gibi kokuyordu..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
in another life | vmin
Fanfiction"Seni buldum..." "Beni buldun..." #1 - vmin fic {010121}