4.0 - final

1.2K 66 10
                                    

Jennie'nin gözleri sürekli elindeki yüzüğe kayıyordu. İlk defa yüzük görmüş değildi fakat Jimin'in ona aldığı ilk yüzüktü. Belki bir evlenme teklifi de değildi ama onun kadar olmuştu bile.

Bir kez daha kocaman gülümsedi ve suratını sevgilisine çevirdi.

"Aldığım en güzel hediye."

Jimin güldü, konuşmak için dudaklarını araladı.

"Versene bir alt dudak?" dediğinde Jennie gözlerini kıstı.

"Böyle bir jest yapmış olman, beni Jisoo'lara götürmediğin için trip atmayacağım anlamına gelmez."

"Ama bebeği-"

"Aması falan yok. Hem sen naneli çikolata almadın mı? Naneli çikolatam nerde?" diye sorduğunda, Jimin etrafına bakındı. Almıştı ama içeri getirmemişti. Bilerek dışarıda bırakmıştı. Jennie için bir sürpriz hazırlamıştı. Dolayısıyla dışarı çıkmak için bir bahane yaratması gerekmişti.

"Ah, arabada unutmuşumdur. Hemen gidip alayım."

Kapıya doğru yöneldi ve montunu da alarak dışarı çıktı. Aslında özel gün sayılmazdı ama kutlamak istemişti. İkinci ayları gelmişti ve Jimiin, Jennie'yi mutlu etmek istiyordu. Bir kez daha.

Arabanın içinde sakladığı dilek fenerini aldı ve yaktı. İçinin, sıcak hava dolmasını sağladı. Fener'den ziyade amaç güzel vakit geçirmekti. Sanki son günmüş gibi gözlerinin içine bakabilmekti. Yaktığı fenerle tekrar evin kapısına doğru ilerledi ve zili çaldı.

Jennie, Jimin'in anahtarını unuttuğunu düşünmüştü fakat kapıyı açtığında öyle olmadığını fark etti. Jimin, pembe bir dilek feneriyle karşısında durmuş ona gülümsüyordu.

"Dilek tutmak ister misin ?" dediğinse Jennie heyecanla kafasını salladı ve askılıktaki montunu alıp üzerine geçirdi. Adımlarını dışarıya, yanına doğru yöneltti. Karşısına geçip, fenerin bir ucundan tuttu ve gözlerini gözleriyle birleştirdi.

"Sonsuza kadar seninle beraber olmayı diliyorum, Park Jimin." dediğinde Jimin gülümsedi.

"Ben de sonsuza kadar seninle olmak istiyorum, Kim Jennie."

Çoktan içi sıcak hava dolmuş fenerin üzerinden ellerini çektiler ve gözlerini ona diktiler. Jimin'in eli cebine gitti. Evet Jennie'ye bir yüzük almıştı ama asıl aldığı yüzük o değildi.

"Jennie?" dediğide, gözlerini gökten indirip onunkilerle birleştirdi.

"Bugün ikinci ayımız. Seninle koskoca iki ay." dedi Jimin.

"Nice daha çok günlere sevgilim." dediğinde Jimin gülümsedi.

"Ben de bunun için uğraşıyorum."

Cebindeki kutuyu çıkardı ve Jennie'ye doğru çevirip kapağını açtı. Jennie'ye layık bir yüzük, bir kez daha.

Jennie bulunduğu durumu pek anlayabilmiş değildi, bu yüzden ne olduğunu sorarcasına bakışlarını Jimin'e çevirdi.

"Diyorum ki, Park Jennie olmaya var mısın?"

Jennie, ne tepki vereceğini bilmiyordu. Evet evlenmeyi düşünüyordu fakat şuanda böyle bir teklif geleceğini hiç düşünmemişti.

"Tamam biliyorum, erken. Zaten şimdi gel benimle evlen demiyorum. Ne zaman istersen, o zaman evleniriz. Sen Park Jennie olmaya var mısın?" diye sorduğunda ikinci kez, Jennie gülümsedi.

"Varım, Park Jennie olmaya varım sevgilim."

****

Herkese selam! Sonunda finale gelebildim. Uzun zamandır bölüm atamıyorum ya da kurgularımı yazamıyorum. Okulumdan dolayı ders çalışmak zorunda kalıyordum sürekli, hala öyle fakat en azından sınavlar iptal edildiği için biraz daha boşum. Bu yüzden bu gece böyle bir final yazdım. Bu kitaba yakışmıyor biliyorum, fakat vaktim olduğunda düzenleyip tekrar paylaşırım. Şimdilik sadece kitabı bitirmiş olmak için yazdım. Okuduğunuz için teşekkürler, sizi seviyorum..

vaveyla | jenmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin