Rory,Zemheri'nin yığılan bedenini kucakladı.
"Zemheri!Zemheri aç gözlerini!"
Zemherinin yığılmasıyla gücü serbest kalmış ve tüm meydanı buzlarla çevrelemişti. Dimitrus, havaya doğru ellerini kaldırdı. Eline, kristal gibi parlayan bir kar tanesi düştü. Bakışlarını Zemheri'ye çevirdi. 'Bunu o yapıyor.' diye düşündü.
Sanrasında kar,önlerini göremeyecek kadar çoğaldı ve bir fırtınaya dönüştü.
İnsanlar endişeyle konuşuyorlardı. "Tipi mi? Burada mı?" Tezgahtarlar hızlıca tezgahlarını toparlamaya başlamıştı, fakat ayaklarının altında ki buzdan zemin yüzünden yürümekte zorluk çekiyorlardı.
Rory, delirmiş gibi Zemheri'yi uyandırmaya çalışıyordu. Dimitrus ona sertçe dürtmesine karşılık cevap alamayınca tokat attı. "Kendine gel! Buradan Zemheri'yi götürmemiz gerekiyor. Bunu o yapıyor."
"Nasıl..."Dedi şaşkınlıkla. Tipiyi fark etmemişti. "Burası Helios'ın. Mevsimi bırak, güneşin titanının krallığında tipi olması kaos yaratır!" Dedi bağırarak Hector. Bağırmasına rağmen sesi zor duyuluyordu.
"Hemen elçilere ulaşmalıyız!"Hactor Dany'e kafasını salladı. "Hayır bu tipide onlara ulaşmamız çok zor. Rory'in gücü Zemherinin gücüne karşı işe yaramaz da."
Dimitrus,"Ben sizi götürürüm."
"Bunu yapabiliyor muydun?"
"Evet fakat gideceğim yere gitmiş olmam gerekiyor."
"Bizi Othrys'e götürebilir misin?"
"Elbette. Teknik olarak."
"Teknik olarak?" diye bağırdı Dany.
"Oraya daha önce gittim, yani bizi götürebilirim."
"Başka çaremiz yok."
"Rory, Zemheriyi al ve yanıma gel. Dany sende. Hector, daire oluşturmalıyız." Dimitrus ellerini Rory ve Dany'nin omzuna koydu. Hector Hem Rory'in omzunu, Hem de Dany'nin omzunu tuttu. Dimitrus'un kollarından çıkan siyah renk dumanlar tüm daireyi sardı, ve onları karanlığa hapsetti. Biraz sonra tekrar ışığı gördüklerinde Zemheri'nin tapınağında olduklarını fark ettiler.
"Çabuk! Helios'ı çağır!"
Rory, hıçkırarak ağlamaya başlamıştı. Hector,elini yatağın başında duran genç kullanıcının omzuna koydu. "Abartıyorsun Rory. O Zemheri."
"Ama onu yaralamayı başardı! Yaraladıysa öldürebilir de!"
"O ölürse bize ne olacağını düşünüyorsun? Bir tanrı öldüğünde gerçek bedenlerini başka bir tanrı üstlenir. Bu boyutu bırak, bu evreni hangi tanrının üstlenebileceğini düşünüyorsun? O ölmeyecek."
"Gerekirse tüm evreni onun için feda ederim."
"Ona neden bu kadar çok değer veriyorsun? Üstelik o sana hiçbir his beslemezken, besleyemeyecekken."
"Çünkü o, benim suçum olmadığını söyleyen tek kişiydi. Şaşırtıcı, ama hiçbir şey hissedememesine rağmen o beni anlayabiliyor."
" Onun gerçekten bizi, bir kullanıcıyı, anlayabileceğini düşünüyor musun?"
"O bizi anlayabilir Hector, ama biz onu asla anlayamayacağız. Kimse anlamayacak."
"Saye!"
Helios, gürültülü bir şekilde içeri girdi ve ikilinin konuşmasını fark etmeden böldü. Sorun değildi, çünkü zaten bitmiş bir konuşmaydı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOĞUK RUH|Ouroboros
FantasyZemheri soğuğun, Ruhun ve Evren'in Tanrıçasıydı. Ama Taç takma törenine kadar Zemherinin ablası Açelya'nın olduğu sanılıyordu. Küçüklüğünden beri dışlanan Zemheri'nin şimdi insanlığı ya karanlık ya da aydınlık tarafa sürüklemesi gerekiyor. Peki Zemh...