*Düzenlendi*
Ellerinde yakutlarla süslenmiş bir kılıçla kendisine en yakın kayaya güçlükle oturdu. Gümüş ve altınla süslenmiş kılıcını toprağa saplayıp baston niyetine kullandı.
"Tekrar mı?" dedi bıkkınlıkla adam.
"Tekrar?" Merak içinde sordu güzel hanım. Anlamamıştı.
"Ateşle oynuyorsun-hayır ateşle oynattırıyorsun. Oysa sadece bir avuç karsın."
Acı içinde gülümsedi kadın. "Bu son." Kılıcı topraktan bir hışımla çıkardı ve kalbine sapladı. "Bu son."
Adam sinirle güldü. "Daha kaç son gerek sana?"
***
Soğuk ne garip şey öyle değil mi? İnsanlara huzur ve acı verebiliyor. Hatta bazen aynı anda yapmayı bile başarabiliyor. Öyle ya, gecenin sessizliğinde kalın giysilerine rağmen üşüyen birinin ağrıyan ellerine rağmen kara dokunarak-bazen top yaparak, bazen üstünde yatarak-eğlenmesi ve hatta karşılaştığı görüntüden dolayı huzurlu hissetmesi pek az karşılaşılmış bir şey değil.
Fakat tüm bu söylenen şeyler bir kişi için geçerli değildi. Zemheri Ayyüz. Kıştan gelen bir isme sahip buz gibi bir kız. Bu kız soğuğu hissetmez, tıpkı ağız gibi şekillenecek zeytinler yenmiş bir kardan adam gibi ifadesiz bir şekilde dururdu.
Soğuk ona tapardı. O ise...herhangi bir duygu hissediyor mu, meçhul bir kişilikti. Fakat kardan adam olduğunu belli eden beyaz saçlara ve solgun gri gözlere sahipti. Porselen gibi pürüzsüz süt gibi cildinin yanında morarması gerekirken nar gibi kırmızı dudaklara sahipti. Zemheri soğuk bir tene sahipti. Herkes ona dokunmaktan kaçınır, yanındakiler üşürdü.
Zemheri Ayyüz eğer ki bir ay ise, ablası Açelya Ayyüz de bir güneşti. Buğday rengi teninin yanında kehribar rengi gözlere sahipti Açelya. Solgun dudaklarını canlandırmak için kırmızı ruj sürmüş, bu kutsal güne özel mavi prenses elbisesi giymişti. Kız kardeşinden daha kısa gözükmek istemeyen Açelya uzun topuklu beyaz bir ayakkabı giymişti lakin çabaları pek bir işe yaramışa benzemiyordu. Zemheri her şeye rağmen onun Afrodit'i bile kıskandıracağını inanırdı.
"Ben ise anca bir paspası kıskandırırım." Diye düşündü. Zemheri beyaz yırtmaçlı elbisesi ile bir kuğuya benziyordu oysaki. Ablası bile öyle düşünüyordu. Bu Açelya'yı sinirlendirdi.
Kız kardeşinin ellerini tutmak istedi ama sıcacık teni karla buluşunca hemen bıraktı. "Neden böyle giyindin? Yoksa törenime gelmeyecek misin?"
"Geleceğim."
"Öyleyse bu halin ne? Böyle önemli bir tören için yakışıyor mu bu çuval?" Açelya ona daha kötü bir elbise giydirmek istedi. Belki gerçekten de bir çuval.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOĞUK RUH|Ouroboros
FantasiaZemheri soğuğun, Ruhun ve Evren'in Tanrıçasıydı. Ama Taç takma törenine kadar Zemherinin ablası Açelya'nın olduğu sanılıyordu. Küçüklüğünden beri dışlanan Zemheri'nin şimdi insanlığı ya karanlık ya da aydınlık tarafa sürüklemesi gerekiyor. Peki Zemh...