BÖLÜM 3

124 3 0
                                    

Tartışmadan 2 gün sonra
Ailelerimiz bizim itirazlarımızı umursamamış evlenmemiz için hazırlıklara başlamışlardı. Şuanda oturmuş saçma bir kehanet için saçma bir şekilde evlenirken bu saçma gelinliklerden birini seçiyordum. Gözlerimi sıkıca yumup bu saç... Bu durumdan kurtulmaya çalıştım. Bu evlenme olayı yüzünden uyumamış ve saçmalamıştım -bu kelime de dilime dolandı- Gözlerimi devirerek elimi bir gelinliğin üzerinde gezdirdim ve yavaşça parmağımla üzerine vurdum. Gerçekten aşık olarak evlenseydim bunu seçerdim. Yine de sonsuza dek bir adamla evli kalacak ve boşanamayacaksam bunu seçmemem için bir tek neden vardı o da aşık olmamamdı. Ama umursayan da yoktu zaten. Bunu beğenmiştim. Ve bunu giyecektim. Altair(Eugenio'nun kız kardeşi) gösterdiğim gelinliğe büyük bir hayranlıkla bakıp dergiyi eline aldı.
-Allison bu çok güzel!
Elinden dergiyi alıp kenara koydum ve ayağa kalkıp kapıyı kilitledim. Daha sonra oturduğu yatağıma gidip az önce oturduğum yere oturdum. Bana şaşırmış ve açıklama bekler gibi bakıyordu. Daha fazla uzatmadan yutkunup sorumu sordum.
-Siz Rocky'le...
-Morgan'la
Diye düzeltti. Rocky benim kardeşimdi ve onlarda bizim gibi evlenmişlerdi. Valeria Rocky'e gıcık olduğu için adını Morgan olarak değiştirmişti.
-Siz Morgan'la.. Evlendikten sonra hiç?
Ne söyleyeceğimi anlamış gibi somurttu.
-Hayır hiç birlikte olmadık. Birbirimizden nefret ediyoruz. İmkansız gibi birşey. Seni anlıyorum. Sizde birbirinizden nefret ediyorsunuz. Ve o gece için korkuyorsun. Merak etme öyle bir şey olmaz. Eugenio senden nefret ediyor.
Daha sonra pat kırmış ve beni üzdüğünü sanıp
-Tabii sende ondan.
Diye düzeltti.
Kapının çalınmasıyla konuşmamız burada sonlanmıştı. Kalkıp kapıyı açtım. Gelen Muando'ydu.(Eugenio'nun ve Altair'in erkek kardeşi)
-Hazırlansanız iyi olur. Bu gece evleneceğinizi duyurmak için bir parti vereceklermiş. Barda.
Diye ekleyip gitti. Barda olacağı için sevinip dolabımın karşısına geçtim. Bu benim için özel felan değildi. O yüzden normalde bara giderken nasıl giyiniyorsam yine öyle giyinecektim. Kısadan da kısa olan kısa kot eteğimi üstüne pembe askımı badimi giydim. Saçlarımı maşa yapıp ucunu kırmızıya boyadım. Vazgeçilmezim olan kovboy şapkamıda taktığımda Altair'in çoktan gitmiş olduğunu farkettim. Kapıyı açtığımda Eugenio'yla göz töze geldik. Nefeslerimizi suratlarımızda hissedecek kadar yakındık. Gözlerimiz dudaklarımıza kaydığında ikimizde tiksintiyle geri çekildik.
-Bende bugün gelirsin sanıyordum.
Dedi ve giydiklerime bakarak.
-İyi, doğru sanmışsın.
dedim, bende onu kenara itip kendime yol açarken. Bahçeye inip kendi arabama yönelince sertçe kolumdan tuttu.
-Benim arabamla gideceğiz.
Kolunu çekerken sinirle ona baktım.
-Benden nefret ettiğini biliyorum. Bende senden nefret ediyorum ve evet birbirimize hayat boyu katlanmak zorundayız malesef. Ama bana nazik davranmalısın. Ben senin canını acıtsam hoşuna gider mi?
-Umarım bu kehaneti yapan cadı yaşıyordur ve karşıma çıkar. Onu ölmekten beter edeceğim. Onun yüzünden sana katlanmak zorundayım. Gerçekten susmak nedir bilmiyorsun.
YENİ BÖLÜM BİRAZ GEÇ GELDİ BUNUN FARKINDAYIM DİĞER BÖLÜMLER BÖYLE OLMAYACAK YORUMLARINIZI BEKLİYORUM SİZCE BAR DA NELER OLACAK?

KEHANETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin