1.1

528 41 35
                                    

______________∞_______________

'Aşk birine bakmak değil; birlikte aynı yöne bakabilmektir.'

- AntoindeSaint-Exupery

______________∞_______________

Ay ışığının aydınlattığı odada gözlerimi tavana dikmiştim. Uyuyamıyordum. Düşüncelerim izin vermiyordu. Sürekli o anki hissettiğim sıcaklık vardı aklımda. Kollarında iken yıldızlarına dalıp gitmem vardı. Gözlerinde gördüğüm parlaklık vardı. Ben işte o an teslim olmuştum. Savaşmayı bırakmak değildi bu. Onunla beraber savaşmak istememdi.

Dans ederken dokunduğu her yer yanmıştı. Eşler değiştirilene kadar fark etmemiştim. Ayrılmadan önce yüzüme doğru eğilmiş ve kulağıma fısıldamıştı.


"Son kez ellerini bırakıyorum güzelim,bu bir daha asla olmayacak."

Bu sözlerinden sonra benden ayrılmış ve başka birileri ile eşleşmiştik. Hiç tanımadığım kollarda salonun ortasında dönüyorduk. Benim gözlerim ondaydı. Düşüncelerim ise söylediği sözcüklerde. Gözlerimi bir kez bile ayırmamıştım o parlak yıldızlardan. Sanki sadece benim için parlıyorlardı.

Sürekli değişen eşler ve adımlar birbiri ardına sıralanıyordu. Ben ise o sıcaklığı arıyordum.
Sanki tanrı sesimi duymuş gibi ellerimiz ve gözlerimiz birbirlerini bulmuştu. Yüzümde küçük bir gülümse oluşmuştu. Belimdeki sol elini yukarı aşağı hareket ettirip yavaşça okşuyordu. Sağ elindeki ellerimi ise daha fazla sıkmıştı.
Bende karşılık verip omzunu sıkmıştım. O da dudaklarını yukarı kıvırmıştı. İşte gördüğüm o küçük tebessüm bile bir anda dünyamı aydınlatmıştı.

Müzik bitmişti ama biz dansa devam ediyorduk. Konuşuyorduk. Gözlerimiz anlatıyordu hislerimizi. Parlak yıldızlarımızda kaybolmuştuk. Büyük bir alkış sesi yükseldiğinde ise kendimize gelmiştik. Ellerimizi çözmüş, gözlerimizi ayırmış ve etrafa bakmaya başlamıştık. Üstümüzde ki gözlere dayanamayıp gitmek için adım attığımda belimdeki elini daha da sıkılaştırmıştı. Kulağıma eğilip bir kez daha fisıldadı.

"Üzgünüm ama bugün gitmene izin vermeyeceğim."

O hala bana yakınken yanağımı sürttüm yüzüne. Ve bende kulağına eğilip şunları söyledim

"Bu sıcaklıktan gitmek isteyen kim Taehyungie!"

Cümlem bittiğinde direk gözlerime bakmıştı.Tekrar alevlenmişti içimizdeki ateş. Sessiz bir şekilde kıkırdamıştım. Bir anda dışarıya doğru adımlamaya başlamıştı. O kadar hızlıydı ki yetişememiştim.

Ay o kadar parlaktı ki tıpkı bugün de olduğu gibi o anı aklıma kazıdım bir daha hiç unutmamak üzere. Belki de uyuyamamın sebebi düşüncelerim değildi. Kalbim o kadar hızlı atıyorki devamını düşünmeye cesaretim yoktu. Vücudum yorgunluğuma yenilip,uykuya bıraktı kendini. Benim ise tek dileğim onu görebilmekti.

Uyuyamacağımı biliyordum. Sahile inip denizi izlemek her zaman rahatlatmıştı beni. Yine ayaklarım götürüyordu. Sanki ezbere biliyorlardı huzur bulduğum yerleri. Dün de olduğu gibi...

Yanımdaki içeceğe uzandım bir yudum alabilmek için. Küçükken Jin alıştırmıştı beni. Mutlu olduğumda, üzüldüğüm de veya sinirlendiğimde alır ve içerdik. Çoğu kez çalılığın arasına gider birazcık uzaklaştırdık düşüncelerden. Omzuma başını koyar, Ay'ı izlerdik.

Passion ,taejinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin