3.9

682 85 136
                                    

Koltukta oturup televizyona bakarken annem salonda dönüp duruyordu. Ne olduğunu anlamamıştım. Normalde bu saatte uyuması gerekiyordu.

Kapı sesini duyduğumda babamın geldiğini anladım. Babam içeri geldiğinde şaşkınca bir anneme bir de bana bakmıştı.

"Hoş geldin~"

Gülümsediğimde babam anneme garip bir bakış atıp gülümseyerek yanıma geldi.

"Hoş buldum Taehyung."

Babam beni kucağına alıp odama doğru ilerledi.

"Nereye gidiyoruz? Çizgi film izlemeyecek miyiz?"

Babam başını iki yana sallayıp odama girdi ve beni yatağa yatırıp üstümü örttü.

"Bugün çok yorgunum Taehyung. Yarın izleyelim tamam mı?"

Başımı salladığımda babam yanağımı öpüp eliyle gözlerimi kapattı.

"Şimdi uyu birtanem."

Gülümseyip gözlerimi sıkı sıkı yumdum. Babam bana iyi geceler diyip odadan ayrıldı.

Bir süre kendi etrafımda döndüm. Babam bana her gece söylediği şarkıyı söylemediğinden bir türlü uyuyamamıştım.

En son şarkıyı kendim mırıldanmaya başladım.

"Bir gün Ay'a
Uzun uzun mektup yazdım-"

"Bu ne demek oluyor Hwang?!"

Alt kattan annemin sinirli çıkan sesini duyduğumda ürkmüştüm. Şarkının geri kalanını söyleyemiyordum.

"Ne dememi istiyorsun?! Sevmiyorum işte seni!"

Babamın bağrışını da duyduğumda korkudan titreyen ellerimi kulaklarıma götürüp kulaklarıma bastırdım.

"Ne demek seni sevmiyorum?! Hadi beni sevmemeni anlarım ama ondan ne istedin?! O daha çocuk!"

Gözlerim dolduğunda gözlerimi sıkı sıkı yumup bacaklarımı kendime çektim. Korkuyorum baba. Lütfen kavga etmeyin. Lütfen.

"Ben onu seviyorum! Bu yanlış birşey değil! Ayrıca senin karışmaya hiç hakkın yok Hyun Mi! Sen Taehyung'u bir kez bile olsun sevmedin! O çocuk anne sevgisini benden bekliyor, annesinden değil!"

Hayır, benim yüzümden kavga etmeyin. Lütfen. Kava etmeyin. Beni korkutuyorsunuz.

Bağrışmalar devam ederken yatağımda sessizce göz yaşı döküyordum.

Böyle olacağını bilseydim asla onlardan sevgi beklemezdim. Ben sevgisiz de yaşayabilirim. Yeter ki onlar kavga etmesin.

"Yeter Hwang! Bu yaptıklarını polise anlatacağım!"

Annemin bağrışını duyduğumda ellerimi kulaklarımdan çektim.

Min Ji, kardeşim şimdi kim bilir ne kadar korkuyordur. Benim onun yanında olmam gerek. Onun abisine ihtiyacı var.

Yattığım yerden doğruldum. Ayağa kalkıp sessiz adımlarla kapıya ilerledim. Bir yandan da beni yakalamalarından korkuyordum.

Elimle kapı kolunu kavrayıp kapıyı yavaşça açtım.

"Bunu yapmana asla izin vermem!"

Alt kattan bir çığlık duyduğumda olduğum yerde durdum. Bütün bedenim korkudan titrerken kalbim çok hızlı atıyordu.

Dead To Loser ➳ Vmin TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin