merry christmas

1.9K 127 54
                                    

#krizgeçirmek 3iq metin💔💇

Hyunjin - 30 Aralık

    "Ve bununla birlikte 5. hediye paketi de hazır." Elimde ki paketi hazırladığım yılbaşı ağacının altına yerleştirdim, geri çekilip sanat eserine baktım. Bu yılın son günü için çok heyecanlıydım, ellerimi çırpıp titreşim halinde olan telefonu elime aldım.

-Bebeğim bir şey istiyor musun?

-Jungkook ile yola çıktık, yarım saate orada oluruz.

-Chan gelirse ben gelmem.

    Derin bir nefes alıp geri bıraktım ve Minho, Yugyeom ve Felix'e geri cevap yazarak telefonu kapattım

-Hayır, sadece gel.

-Tamam hyung

-Salak mısın? Gel şuraya Felix.

    Felix ile Chan'ın anlık tartışmasından sonra taraflaşma olmaya başlamıştı, bu olay daha fazla uzamadan onların arasını yapmaya kararlıydık.

KnockKnock

    Düşüncelerimi bir kenara atarak çalan kapıya doğru ilerledim. Yugyeom, Jungkook ve Minho kapıda sohbet ediyorlardı. "Hoşgeldiniz hyunglarım ve sevgilim" kollarını etrafıma sardı, soğuktan kızarmış yanakları ile çok tatlı görünüyordu. "Hyunjinn, seni çok özledim meleğim"

    Jungkook'un bu dediğine karşılık gözlerimi devirdim, Minho'yu sinir etmek için bana böyle kelimeler söylüyordu.. başarıyordu da, "Yılışma Jungoo, uzak dur sevgilimden."

    "Yemedik Minho." oturduğu koltukta kollarını çiçek pozisyonunda bağlayığ dudaklarını büzdü, "Keşke benim sevgilim de-" lafını tamamlayamadan Yugyeom onu kendine çekip sarılmıştı, onlar sarılmaya devam ederken,

    "Çocuk var burada." Felix söylenerek açık kapıdan içeri girdi, arkasından ise Chan kapıyı kapatıp salona girmişti. Araları hâlâ bozuk olmalı ki birbirlerine laf atıp duruyorlardı.

    "Yeni yılda yapmayın bari, küs olmanızı istemiyoruz," sevgilimin dediğini onaylarcasına "kesinlikle" dedim "bu arada Jisung nerede?" Felix ile Chan bilmiyorum dercesine omuzlarını silkti, ikisi aynı anda yaptığı için ters ters birbirlerine bakmaya başladı. Onlara garip bakış atan bizi umursamadan.

    "Bir şeyler mi hazırlasak artık? Akşam vakti geliyor." Yemek saatini kaçırmamak için hepimiz mutfağa geçip sohbet eşliğinde kırk dakikamızı yemek hazırlamak için harcadık, sonra hiçbir şey olmamış, kimse küs değilmiş gibi keyifle akşam yemeğinin tadını çıkardık.

    "Piyano çalabiliyor musun yani?" omuzlarımı silkerek "Çocukken kursuna gitmiştim, şu an pek hatırlamıyorum." dedim. Sohbet sohbeti açıyordu, evin sıcak ortamı ile daha da eğlenceli geçiyordu yılın son günü..

    "Hatırlıyorum da.. Minho "Hyunjin'im" diye ağlayıp duruyordu evde, neler çektim neler. Şükür şu an suskun." Jungkook'un bu dediğine karşılık yüzümde bir sırıtış oluştu, sevgilime döndüm. Elleri ile yüzünü kapatmış, bir şeyler mırıldanıyordu.

    Kollarımı etrafına sarıp kulağına yaklaştım, "Demek evde Hyunjin'im diye ağlıyordun hyung." sırıtışım daha da büyümüştü, Tanrı bir dilek hakkı verse, Minho hyung'a daha önceden açılmayı dilerdim.

    Ellerini yüzünden çekip bana kısık gözler ile bakmaya başladı, "O sırıtışı biliyorum."

    Ellerimi, yüzünün iki tarafına yerleştirdim bende "Hm, ne sırıtışıymış?"

    "Beni öpmek istiyorsun, değil mi?" O da bana dönmüştü, başımı onaylayıp sevgilime yaklaşmaya başladım, Jungkook dayanamamış olacak ki ayağa kalkıp başımızı, ileri doğru iterek "Bazen hayırlı bir kul olabiliyorum, şimdi öpüşün" dedi.

    Dudaklarımız birleştiği gibi ellerimi omuzuna sardım, Minho ise elleri ile bedenimi sarmıştı. Salondan ses çıkmıyordu. "Sapık gibi izlemeyi kesin." Chan en sonunda sessizliği bozup konu açtı, geri çekilip dudaklarımı, bağımlısı olduğum dudaklardan uzaklaştırdım.

    Onlar kendi aralarında sohbet etmeye devam etti, bir yandan onları dinliyor diğer yandan ise sevgilimin parmakları ile oynuyordum. Bugünü üç kelime ile anlat deseler; Mutluluk, huzur ve huzur derdim. Onlara sahip olduğum için çok şanslı hissediyordum.

KnockKnock

    "Birini mi bekliyorduk?" omuzlarımı silktim, "Sizde başka kimseyi davet etmedim." Ayağa kalkıp çalan kapıyı açtım, karşımda ki ikili yüzünden gözlerim sonuna kadar açılmıştı. "ANNE VE JISUNG?"

    Yanlış görmüyorsam annem ile Jisung kapıda dikiliyorlardı, şaşkınlığımı üstümden atıp yıllar sonra gördüğüm anneme sarıldım. Jisung'un neden annem ile beraber olduğunu bilmiyordum. "Kocaman adam olmuşsun bebeğim."

    "Yirmi bir yaşındayım anne."  Salona geçerken ne yapmam gerektiğini düşünürken en iyisinin akışa bırakmak olduğuna kadar verip rahatlamaya çalıştım, "Bu sürprizi neye borçluyuz leydim?"

    "Oğlumu ziyarete geldim işte, bir süre burada kalsam fena olmaz hem. Hasret gideririz değil mi?" Başımı sallayıp söze girdim "Uzun bir gece bizi bekliyor o zaman anneciğim."

#ağlamak bir daha metin yazmak istemiyorum, yılın son günü için özel olarak yazdım 💔

Yüklem geçişleri o kadar saçma oldu ki...

Mutlu yıllar♡

   

   

  

je t'aime, hyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin