je t'aime, hyunho

ice cream chillin'

- hyunjin & minho -

hyunjin: neredesin?

kapının önünde seni bekliyorum

minho: markete gitmiştim bebeğim

beş dakikaya oradayım

hyunjin: insan haber verirdi

ağaç oldum burada minnoş

minho: aşkım sen söyleme bari şunu

bana minnoş denilir mi?

hyunjin: öyle değil misin ama

tatlı şey seni

bazen yiyesim geliyor, diyorum ki dur hyunjin, yiyeceksin zaten sabret sadece.

minho: sapık mısın

şu an kendimi çıplak hissettim

hyunjin: olacaksın zaten (:

minho: sen hayırdır?

asıl ben seni yiyeceğim, kötü çocuk vib'ı veriyorsun falan xd?

hyunjin: ben kötü çocuğum zaten.

minho: iyi çocuklar kötü çocukları sever.

neyse yokuşu çıktım ben, geliyorum

hyunjin: tamam

#metin

"Çok mu beklettim bebeğim?"

Sarışın çocuk arkasından gelen ses ile o tarafa döndü. Sevgilisi büyük bir gülümseme ile ona doğru geliyordu. O da karşısında ki çocuk gibi gülümsedi istemeden.

"Evet çok beklettin, bunun cezasını çıkaracağım senden."

Minho'nun yüzünde ki büyük gülümseme gidip yerine hafif sırıtış aldı.  "Nasıl olacakmış o?"

Elinde ki anahtar ile kapıyı açarken yandan sarışın oğlana bakıyordu. Hyunjin'de sevgilisi gibi sırıttı "Günün sonunda görürsün belki.."

Kahverengi saçlı çocuk bir şey demeden içeri girip mutfağa geçti. Sarışın ise sevgilisinin peşinden gidip küçük masaya oturdu.

"Bir şeyler yedin mi? Akşama yemek yapacağım bebeğim." dedi Minho.

Hyunjin omuz silkerek, "Hayır, seninle birlikte yeriz diye yemedim." deyip sevgilisini izlemeye başladı.

Minho, poşetten çıkardığı sebzeleri suda yıkayıp doğrama tahtasında doğramaya başladı. Diğer yandan da makarna suyu koyup ocağa bıraktı.

"Öyle avel avel bakacak mısın güzelim, gel bana yardım et." makarnayı kaynamış suya koyarken söylendi.

Hyunjin, kahverengi saçlı gencin bu dediğine karş gülümsedi. "Seni izlemek daha güzel geliyor. Sonsuza kadar izleyebilirim."