#metin 23. Bölüm - bu bölümden sonra hyunho'ya odaklanacağım artık bu kadar karşama yeter
Bir insan, başka bir insanı kendisinden daha fazla sevebilir miydi? Onun için her şeyi yapabilecek kadar hemde?
Bana soracak olursanız hiç düşünmeden evet derdim. Kendimden daha fazla sevebilecek ve onun için her şeyi yapabilecek kadar hemde.
Aşk sadece bir hecelik basit bir kelime değildi benim için. Aşık olduğum insan ile olgunlaşmıştım ben, umursamaz çocuksu tavırlarım gitmişti.
Altı aylık bir ilişkim vardı ve ben çoktan değişmiştim sevdiğim adam ile birlikte. Altı ay... dile kolay geliyor fakat her gün aşkından midemde kelebekler uçuran bu duygu bana yeni yeni şeyler katmıştı.
Mutluluğun yanında korku vardı mesela; Onu kaybetme korkusu. Fazla mutluluk olmayan benliğimi zorluyordu ve ister istemez kötü düşüncelere sokuyordu beni.
"Sevgilim sana diyorum, orada mısın?" telefonun diğer ucundan gelen ses ile düşüncelerim dağılmıştı.
Yine istemsizce düşünüyordum ve bu durum canımı çok sıkıyordu.
"Evet buradayım bebeğim, en son ne diyordun? Duyamadım da."
"Haftasonu sizde kalmak için plan yapmıştık ya hani, onun hakkında bir şeyler diyordum. Jungkook da yok, beraber takılırız."
Başımı onun görmeyeceğini unutarak sallayarak "Jungkook da Yugyeom ile kalacakmış, bol bol zamanımız var." dedim sırıtarak.
Haftasonu için ayrı bir güzel planlarım vardı, Hyunjin'in seveceğini düşünüyordum. Bir iki öpüşme ya da daha fazlası.. düşünmek bile saç köklerimi sıcaklatmaya yetiyordu.
"Ben şimdi kapatıyorum Jisung geldi, onunla oyun oynayacağız. Kendine dikkat et bebeğim." diyerek telefonu kapattı.
Grupta ki son olaydan sonra birbirimizin üstüne çok titriyorduk. Hâlâ gevşektik fakat kırmamaya da özen gösteriyorduk birbirimizi.
Telefonu kulağımdan çekip masaya koydum. O sırada da zil sesi çalmıştı. Kimseyi beklemediğim için yavaş adımlarla kapıya gidip açtım. Felix ile Chan ellerinde market poşetleri ile dikiliyordu.
"Hyung kollarım kopuyor taşır mısınız sana zahmet?" diyerek elinde ki ağır poşetleri ellerime sıkıştırdı Felix. Daha sonra da beklemeden içeriye geçti.
"Ananızı sikeyim neden bu kadar çok abur cubur aldınız lan?" söylene söylene kapı kenarına koydum poşetleri. Birkaç saniye bile tutmak kollarımda ki tüm gücü çekmişti sanki. Ya da ben fazla abartıyordum, bilmiyorum.
"Erkekler gecesi yapacağız çünkü Minnoş. Bir de soruyor musun?" dedi yanımdan geçerken Chan. O da benim gibi poşetleri içeriye koydu. Hitap şekline göz devirip bende arkasından içeri geçtim.
"3 aylık stok var orada yalnız, tüm marketi almışsınız. Hem insan haber verirdi, Hyunjin ile Jisung'u çağırırdım." dedim yanlarına otururken.
"Eski günlerde ki gibi üçümüz gece yapalım dedik. Ah ne günlerdi be..." diyerek iç çekti Felix. Küçükken bazenleri üçümüz sabaha kadar film izlerdik, eski zamanlar güzeldi gerçekten. Daha sonra Jisung ile tanışmıştık.
Dediğine bir şey demeden kumandayı aldım, "Ne izleyelim? Son zamanlarda vizyonda ne var takip etmiyorum hiç." dedim Netflix'te film gezerken.
Birkaç dakika hangi diziyi izleyeceğimizi tartışmıştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
je t'aime, hyunho
Teen Fictionminho, dans kursundaki platonik olduğu çocuğa yakınlaşmak için ortak arkadaşlarının yardımını ister. 7 11 2020