☆ 4. Bölüm ☆

53 16 49
                                    

Merhabalar değerli okurlar. Ben geldim. Sınavlarımdan dolayı bölüm atamıyordum. Şimdi vakit bulmuşken bir bölüm atayım dedim. Sınavlarım henüz bitmedi. Bu yüzden bölüm geç gele bilir. Her neyse çok uzatmıycam bölüme geçiyorum.

🌹Keyifli okumalar🌹

DUYGU'DAN

İçim kıpır kıpırdı. Salonda kanapeye oturmuş bilgisayarımda şirket arayışına girmiştim. Bir süre dolaştıktan sonra bir- iki şirket buldum. Sonra o şirketlere iş başvurusu yaptım. Umarım olumlu cevap alırdım. Bilgisayarda işim bittikten sonra kapatıp, oturduğum kanapeden kalktım. Bilgisayarı odama bıraktıktan sonra kitap okumaya karar verdim. Bu sayede kendimi daha huzurlu hiss ediyordum. Aynı zamanda Denizi düşünüyordum. Bu gün Denizin sınavı vardı ve şimdilerde bitmiş olmalıydı. Bu onun son sınavıydı ve mezun oluyordu. Eminim ki, sınavı çok iyi geçmiştir. Aksi mümkün değil. Kendisi çok çalışkan ve zeki bir kız. Bundan sonra onu yepyeni bir hayat bekliyordu ve biz de onun hep yanında olacaktık. Kitabın en heyecanlı kısmına geldiğimde telefonumun melodisini duydum. Telofunu elime aldığımda grup araması olduğunu gördüm ve aramayı onayladım.

Ben: " Merahaba canlar. Nasılsınız? Deniz... nasıl geçti sınavın kuzum?"

Zeynep: " Merhaba. İyiyiz kuzum. Evet Deniz nasıl oldu sınavın?"

Efra: " Merhaba kızlar. İyiyim. Sizler?"

Deniz: " Merhaba aşkolar. İyiyim, iyiyim. Sınavım sizce nasıl geçmiş ola bilir? Tabii ki, harika. "

Hepimiz buna çok sevindiğimizi belirttik. Zaten iyi olacağını biliyorduk.

Ben: " Helal be. Hepimiz biliyorduk iyi vereceğini. Bundan hiç şüphe duymadık."

Efra: " Evet, arkadaşım."

Zeynep: " Aynen. Hiç şüphe etmedik."

Deniz: " Ee kimlerin arkadaşıyım, tabii ki, aksi olamazdı."

Denizin söylediğine hepimiz güldük. E doğru, yani bizim arkadaşımız o. Bir az daha konuştuktan sonra pazar günü yapacağımız parti hakkında da konuştuk ve kapattık. Yüzümde hâla tebessüm vardı. Çok mutlu olmuşdum arkadaşımın adına. Hepimiz çok sevinmişdik.

Deniz bizim en küçüğümüzdü. Hepimiz ona karşı daha bir ilgiliydik. Ne kadar arkadaşımız da olsa arada ona ablalık yapıyorduk. Ben böyle yüzümde tebessüm düşüncelere dalmışken, kapını açıldığını duydum. Kim olduğuna bakmak için gittiğimde gelenin annem olduğunu gördüm.

" Anne?!"

"Efendim kızım"

" Bu saatte gelmene şaşırdım. Bir sorun yok dimi?" dedim sesimdeki meraklı tonla.

" Hayır yok kızım. Sadece başım ağrıyordu izin aldım da geldim." dedi. Suratının haline bakılırsa iyi görünmüyordu.

" Anne bak gerçekten iyi misin? Solgun gözüküyorsun."

" Hayır kızım, sadece başım ağrıyor. Bir az üşütmüş ola bilirim. Sen bana nane limon kaynat içeyim bir şeyim kalmaz." dedi ve ben de başımı sallayıp, mutfağa gittim. Dolaptan gerekli olanları alıp nane limon kaynattım. Bardağa süzüp annemin yanına geçtim. Kanepede oturuyordu. Gözleri kapalı şekilde. Başını geriye doğru atmıştı. Hiç iyi gözükmüyordu. Yanına geçip koluna dokundum. Gözlerini açtı.

"Anne... al iç bakalım." Annem elimdekini alıp bir kaç yudum içtikten sonra bana geri uzattı.

" Teşekkür ederim canım kızım."

" Bir şey değil annem. Git odana uyu azcık iyi gelir."

" Tamam kızım."

Annemi odasına gönderip kendi odama gittim ve bilgisayarımı yeniden elime aldım. Açtığımda bir mail geldiğini gördüm. Maile girdim. Okuduğumda çok mutlu oldum. Yüzümde kocaman bir gülümseme olmuştu. Başvuru yaptığım bir şirkettendi bu mail ve yarın görüşmeğe gitmem gerektiği hakkındaydı. Bilgisayarı kapatıp bir kenara koydum ve odamda sevinç içinde dans yapmaya başladım. Sonunda istediğim gibi bir şirket bulmuşdum ve umut ediyorum ki, yarınki görüşme iyi geçerdi. Bir kaç saat odamda oyalandıktan sonra Annemin odasına gittim ona bakmaya.

Odaya girdiğimde annem yoktu. Odadan çıktım seslendim.

"Anne!" mutfaktan ses geldi. " Efendim kızım." böylece annemin mutfakta olduğunu anladım. Mutfağa girdiğimde annemi yemek yaparken gördüm ve sinirlendim.

" Anne! Ne yapıyorsun Allah aşkına? Senin dinlenmen gerek, yemek yapman değil. " kızarak konuştum. İyi değildi ama kadın yemek yapmak derdinde. Deliricem ya.

" Kızım, iyiyim. Merak etme. Nane limon iyi geldi. Zaten önemli bir şey değildi, azacık üşütmüştüm o kadar."diye konuştu. Yanına gidib elindeki kaşığı aldım, kendisini sandalyeye oturtum.

" Sen yine de otur dinlen. Ben yaparım." dedim. Ocağın başına geçtiğinde zaten yemeğin olmak üzere olduğunu gördüm. Kuru fasulye yapmıştı. Çorbayı karıştırıken yüzümde tebessüm belirdi. Aklıma iş başvuru mailim geldi. Annem sırıtmamı görmüş olacak ki sordu.

" Duygu, kızım, neden sırıtıyorsun? Çorbada komik bir şey mi var?'' söylediği şey bu sefer kahkaha atmama neden oldu.

" Hayır sultanım, iyi bir haber aldım o yüzden mutluyum. Sakın sorma ne diye babam da gelsin o zaman söyleyeceğim."

Annemun merakı bir daha artdı. Bunu bakışlarından anlamak zor değildi. Ama yine de bir şey söylemedi. Yemeğin altın kapatıp sofrayı kurmaya başladım. Annem şimdi daha iyiydi. Her şey hazır olduğunda kapının açılma sesini işittim. Babamdı gelen. İçeri girdiğinde " Hoş geldin babacım." dedim. Yanıma geldu saçımdan öperken " Hoş buldum prensesim." dedi. Babamın bana prensesim demesine bayılıyorum. Baban annemin yanağına öpücük kondurduktan sonra elini yıkamaya gitti. Biz de kendi yerlerimize oturduk. Babam da gelip kendi yerinde oturduğunda yemeğe başladık.

Sessiz şekilde yemeğimizi yerken ortamdaki sessizliği ben bozdum.

" Şeyy... Babacım, annecim ben size bir şey söyleyeceğim." Annemler elindeki kaşıkları masaya bırakmış benim ne diyeceğimi bekliyorlardı.

" Ben bir kaç şirkete iş başvurusu yapmıştım ve bu gün bir şirket bana geri dönüş yaptı. Yarın görüşmeye çağırıyorlar." heyecanlı şekilde tek nefeste söyledim.

" Benim prensesim, çok sevindim. İnanıyorum yarınki görüşmen çok güzel geçicek. Her daim yanındayız." Canım babam her zaman bana destek oldu annemle beraber. Onların da benim kadar mutlu oldukları gözlerinden belliydi.

" Tabii ki, bey kimin kızı o. Her şeyi en iyi şekilde yapar benim kızım." Annemin dediği şeye babamla beraber kahkaha attık. Her zaman benim iyi yönlerimi kendisiyle bağlıyordu.

Sandalyenden kalktım onların yanına gidip sıkıca sarıldım. Rabbime şükürler olsun ki, onlar gibi anne, babaya sahibim. Çok şanslıyım.

" Sizi çok seviyorum. İyi ki, benim ebeveynlerimsiz."

"Biz de seni seviyoruz birtanem. Sen de iyi ki bizim kızımızsın."

Bölüm kısa biliyorum. Ve bunkarı geçiş bölümü gibi sayın. Umarım daha iyi şekilde yazarım. Yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın. Sizleri seviyorum " BAKİ" ailesi. Görüşmek üzere🌹🤗

Büyük Aşk'ın Kalıcı İzleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin