Selamün aleykümm.
Ben geldim. Bir az geçti oldu, ama geç geliceğimi söylemiştim.
Derslerim yüzünden çok yoğunum. Vakit bulmuşken bölüm atayım dedim. İyi etmişim değil mi?😊
Umarım iyisinizdir.
Medya: Duygu&Birkan
Çok konuşmayı sevmiyorum. O yüzden sizi bölümle baş başa bırakıyorum.
🌹 Keyifli okumalar🌹
DUYGU'DAN
" Tansiyonu düşmüş, ondandır bayılması. Endişelenecek durum yok, bir azdan kendine gelir zaten. Geçmiş olsun."
" Teşekkürler Doktor."
" Rica ederim, görevimiz."
Kulağıma dolan konuşma sesi ile yavaşca gözlerimi aralamaya başladım. Başımda müthiş bir ağrı vardı. Gözlerimi açtığımda ilk başta etrafı bulanık gördüm. Gözlerimi bir kaç kez kırptıktan sonra net şekilde görmeye başladım. Yavaşça yerimden doğrulup, yan tarafıma baktım.
O-oydu. Yıllar sonra ilk defa görüyordum onu. Çok fazla değişmemiş. Bakışları hala aynı. Bakışlarına ömrümü verdiğim. Bana bakıyordu. Ve sonunda ağzını açtı.
" İyi misiniz bayan?"
Beni tanımadı. Bu bir az üzdü beni, ama diğer taraftan da rahatladım. Dilim tutulmuş, lâl olmuşum sanki. Cevap veremiyordum. Gözlerinde kitlenip kalmışdım. Aklıma onu ilk kez gördüğüm zaman geldi.
Geçmiş zaman: 26 Temmuz 2007.
Anneannemlere yaz tatiline gelmiştim. Burada kendime arkadaş edinmiştim. Benimle aynı yaşta sarışın bir kızla arkadaş olmuştum. İsmi Medine. Ona Sarı Medine derdik mahallede. 12 yaşındaydık. Erkek gibi bir kıztı. Benim de ondan kalır yanım yoktu. Bir gün bana dedi ' gel sana gol nasıl atılıyor onu göstereyim'. Ben de ' Tamam, olur ' dedim. Biz topla oynarken yanımıza iki erkek geldi. Biri tam bir sarışın yeşil gözlüydü, diğeri kumral sarıya benzer saçlara sahipti ela gözleri vardı ve çok güzeldi. Kumral olan diğerinden büyüktü. İlk kumral olan konuştu.
" Merhaba, ben Birkan yeni taşındık buraya. " dedi. Onları neden tanımadığımı dedikleriyle anlamıştım. Sonra sarı çocuk konuştu.
" Merhaba, ben de Birkanın kuzeni Rauf."
Medineyle bir- birimize bakıp onlara döndük. İlk Medine konuştu, çünkü ben çekingen biriydim.
" Merhaba, ben Medine."
" Merhaba, ben Duygu. " dedim içime kaçmış sesimle. İsmi Birkan olan tatlı çocuk benim böyle konuşmama güldü.
Çok güzel gülüyordu." Sizle oynaya bilir miyiz?" diye sordu bize Birkan. Medineyle tekrar göz göze geldik, ve Medine onlara dönüp şöyle cevap verdi.
" Tabii ki, oynaya bilirsiniz. Futbol oynamayı biliyor musunz? "
Birkan ve Rauf ikiside aynı anda
" Evet "
"Evet " diyince bana bir gülmek geldi kendimi tutamadım. Onlar da bana garip bakış atıp benle birlikte gülmüye başladılar.Bu sefer çekingenliğimi bir kenara koyup ben konuşmaya başladım.
" Kaç yaşındasınız? Medine ile benim 12 yaşım var. Ve ben futbol oynamayı pek beceremiyorum. Medine bana şimdi onu öğretiyordu. Amma tutduğum takım var."
Dediklerimden sonra Birkan bana bakarak konuşmaya başladı.
" Benim de 12 yaşım var. Raufun 10 yaşı var. Biz de sana öğretiriz futbol oynamayı. Bizim de tuttuğumuz takım var tabii ki."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Büyük Aşk'ın Kalıcı İzleri
Romance" Neden inananyım sana? " diye sordum gözlerinin içine bakarak. Olmuş geçmiş onca şeyden sonra bunu söylemesi çokta inandırıcı gelmiyor bana! " Çünkü ben seni gerçekten çok seviyorum. Anla artık, o zamanlar çocuktuk biz! " dedi. O da benim gibi göz...