30'A MERHABA
Yolun yarısına 5 kala yazdım bu şiiri...
30'a merdiven dayamışlığın bir yüksünlüğü.
Geçip giden hızlı zamanın yüzsüzlüğü,
Yüzüme vurur zalim kırbaçlarını...
Daha olgun oldum 30'umdan önce.
Ben kaderin odunda piştim de geldim.
Geceleri gündüze ekleyince,
Çoktan bu yaşımı geçtim de geldim...
Akıl yaşım belki daha küçük,
Ruhumunkini sorsan en yaşlısı o!
Beden yaşımdan ibaret görünsem de,
Beni en mahveden beden yaşımın bedelidir o...
Ne anılar, ne hatıralar, ne geçmişler biriktirdim bu 30 yılda.
Daha neler göreceğim bilmeden beklerim..
Ben kaç yıl daha yaşayacağım bilmeden,
Vay benim geçip giden heveslerim...
Hepsi kursakta, hepsi gönül mahzeninde, hepsi mahşere doğru hali hazırda bekler.
Bekleyemeyen sadece zaman ve beni benden eksilterek geçer.
İnsanlar her yeni yılını ya da yaşını sevinç içinde kutlarken,
Ben gibi garip, her lahzasında sanki bir kadre döker...
Geriye dönüp bakınca bu yaşları ben mi atlatmışım diyorum!
Sanki onları geride bırakınca yavaş yavaş içime eriyorum.
Biliyorum bu dünya bir geçici sınav yeri lakin;
Ben büyümekten çok, zaman hırsızından korkuyorum...
Çünkü sahip olduklarıma da el sallıyorum yavaş yavaş!
Sanki yalnızlığıma kucak açıyorum koşarak!
Bir bir kaybettiğim insanların geçmişimdeki gölgelerinden,
Ben kendimi kurtaramıyorum geçmişimin izlerinden...
Saliha KURT GİRAY
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İÇİMİN KASIRGA DERYASI
Poesía*Yorgun bir gönüle sahip olan hayat berduşunun içindeki dert yağmurlarının, gönülden kağıda dökülmeleri yazıyor burada...