O AN
Deliye dönmenin kabusu,
Döndü bana silahın namlusu..
Sabır taşından hallice durumlardan da arındım,
Vardı bana daha çok yol doğrusu...
Yolculardan arındım, yolcular ağırladım, yolculardan uzakta bir yerde inzivadayım.
Kalabalıklardan soyutlaşmak benim işimdir yoldaş!
Ben hayat yolculuğunda baş karakter somutlamasıyım...
Durumum bu, ben durumdan hallice...
Ahvallere sebep arar birkaç rezil sadece.
Medcezirin ortasında kaldım öyle sessizce,
Ben kendi çığlıklarımı içimde boğmaktayım..
Kurudu boğaz ve soluklanmalara heyhat!
Bana geldi çattı, bu ölüm acısı ancak.
Kaybetmekten daha çok korkarım, ölmektense.
Ben sevdiklerine çok bağlı bir meczupum saçaklı alçak!
Herkes kendi yağında kavrulsa ne iyi olurdu.
Boğulurdu insanlar enkazın dumanından..
İçindeki yıkıntılardan bir haberler, ey insan!
Namert olanı elinin yoğurduğu hamurla doyururdu karnını bak!
İçimde ölen çok, hepsinin defin işlemi tamam.
Yalandı kurtuluşları insanların, en zorlu zamanlarda.
Kendi içini tüketen garip hayat berduştluk yolunda;
Verecek son nefeslerini hiç beklemediği o an...
Saliha KURT GİRAY
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İÇİMİN KASIRGA DERYASI
Poesía*Yorgun bir gönüle sahip olan hayat berduşunun içindeki dert yağmurlarının, gönülden kağıda dökülmeleri yazıyor burada...