Jungkook, kaç gündür bu odada ağladığını ve çıkmadığını bilmiyordu. Taehyung'a olan itirafından sonra Taehyung, aralarında romantik bir ilişki istemediğini söylemişti. Bu Jungkook'u üzüyordu. 'En azından şans verebilirdi' diye düşündü. 'Eskisi gibi mutlu olurduk'
"Jungkook?"
Jungkook kapının tıklatılmasıyla doğruldu ve gözyaşlarını sildi.
"Efendim?"
Taehyung içeri girmiş ve Jungkook'un yanına oturarak ellerini tutmuştu.
"Sen benim her şeyimsin, biliyorsun değil mi?"
Jungkook başını salladı. Aralarındaki bağ çok güçlüydü.
"Seni o kadar çok seviyorum ki, anlatamam. Bu yüzden sana o sikik aşk duygusunu beslemiyorum diye üzülme."
Jungkook başını salladı, Taehyung haklıydı.
"Bu yüzden lütfen benden uzaklaşma, sonsuza kadar birlikte olalım. Aramızdaki şeyi isimlendirmemize ne gerek var? Biz hem arkadaş, hem dost, hem de ruh eşleri olabiliriz. Bana aşık olman beni rahatsız etmez. Zaten birbirimize istediğimiz gibi temas edip, öpmüyor muyuz?"
Jungkook gülümsedi ve başını salladı. Jungkook onu ne kadar çok seviyorsa, Taehyung da onu o kadar çok seviyordu.
"Aynı Papatya ile olduğumuz gibi, değil mi? Üçümüz de sonsuza kadar birlikte olacağız."
"Aynen öyle, Sevgili Jungkook'um. Hayatıma sizden başka kimseyi sokma niyetinde değilim."
Jungkook Taehyung'u öpmeden önce ona sıkıca sarıldı. Ardından yanağına minik bir öpücük kondurdu.
"Seni seviyorum."
"Ben daha çok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘆𝗮𝗻𝗱𝗲𝗿𝗲 | taekook ✓
Fanfiction"Ben Jungkook, kendimle ilgili bildiğim tek şey bu." minific.