Günler geçip gitmişti. Jungkook artık gitmeleri gerektiğini ve kendilerine başka bir yer bulmaları gerektiğini biliyordu.
Ona sokulan köpeğinin başını okşadı ve karşı duvarı seyretti. Bir kaç günde bu adamı sevmişti. Tıpkı arkadaş gibiydiler, aynı Papatya ve Jungkook gibi. Bu Jungkook'un ilk insan arkadaşıydı, bu yüzden farklı ve mutlu hissediyordu. Fakat birbirlerini bir daha asla göremeyecek olmaları Jungkook'u üzüyordu.
"Sevgili Jungkook'um, ne düşünüyorsun böyle?"
Jungkook kapıdaki adama baktı ve gülümsedi. Ona Jungkook'um demesi bazen garip hissettirse bile, çoğu zaman mutlu ediyordu onu.
"Gidiyorum canım arkadaşım. Yeterince yük oldum sana, bana bir oda, yemek ve su verdin. Sana minnettarım ve endişelenme. Şimdi gitsem bile bir gün seni bulacağım. İyiliklerin karşılıksız kalmayacak."
Adamın yüzü düştü, günlerdir düşünüyordu ve Jungkook'u sokağa salmak istemediğinden emindi. Onu yanına almak istiyordu.
"Hayır, Jungkook. Burada kalmanı istiyorum. Bana yük olmadın, bana çok güzel bir arkadaş oldun."
Jungkook kararsızdı, belki de ona acıdığı için yapıyordu.
"Olmaz, benim için yapabileceğin her şeyi yaptın. Günlerdir buradayım, daha ne? Hem lütfen endişelenme, ben sokaklarda yatmaya alışığım."
Adam başını eğdi, Jungkook'u ikna etmeliydi.
"Üşürsün ama."
Jungkook başını iki yana salladı, köpeğini kucağına aldı ve adama baktı.
"Hem, Papatya'mda var. Burada onunla daha ne kadar kalabilirim? Sonuçta pek hoşlanmıyorsun ondan."
Adam kaşlarını çattı, köpeği sevmişti. Yalnızca fazla kirliydi.
"Papatya ile ilgili bir sorunum yok Jungkook, lütfen burada kal. Hatta hazırlan, evime gidelim ve bir süre orada da kal. İstersen hep kalırsın, birlikte yaşarız."
Jungkook gülümsedi, adam birden umutla doldu.
"Bunu nasıl kabul ederim bilmiyorum. Ne param var, ne başka bir şeyim. Sadece Jungkook'um. Sana yük olmaktan başka bir şey yapamam. Üstelik, paran? Benim için harcayacak mısın paranı?"
Adam başını olumlu anlamda salladı. İkisi de yalnız insanlardı, yalnız biri yoksuldu, diğeri de, sadece yalnızdı. Adam yeni arkadaşıyla birlikte yaşamak istediğinden oldukça emindi.
"O zaman, kabul ederim arkadaşım. Ama bir gün olur da pişman olursan, yine beni bırakma. Olur mu? Hep arkadaşım olarak kal."
"Senden sıkılmam, Sevgili Jungkook'um. Hadi sana verdiğim kalın kazağını giy. Ve Papatya ile birlikte aşağı in."
Jungkook başını salladı ve gitmek üzere olan adama seslendi.
"Adını söyler misin bana?"
Adam gitmeden önce gülümseyerek söyledi.
"Taehyung."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘆𝗮𝗻𝗱𝗲𝗿𝗲 | taekook ✓
Fanfiction"Ben Jungkook, kendimle ilgili bildiğim tek şey bu." minific.