||Unexpected Guest 3-2||

567 63 31
                                    

Merhabalar🙋‍♂️

⚠️Dikkat⬇️⬇️

Normalde two-shot olarak düzenlemiştim öyle düşünmüştüm ancak değiştiriyorum. An Unexpected Guest in the Junko Furuta Trial adlı hikaye three-shot'tır.

Unexpected Guest: Beklenmedik Misafir

_

Ve bu adam, bizim davamızda kesinlikle davetsiz bir misafirdi.

Verdiğim her karardan oldukça emindim. Öyle ki bu zamana kadar hiçbir konuda asla ama asla kararsız olmamış, hep net, ne sevdiğini ve istediğini bilen insanlardan olmuştum.

Yıllar önce de Japonya'ya gelme kararımdan da oldukça emindim. Öyle ki, valizimi kendimden emin bir şekilde hazırlamış, kararlılıkla o uçağa binip buraya ayak basıp, yaşamaya başlamıştım. Aldığım kararlardan ise asla pişman olmamıştım.

Bulunduğumuz ortamda sessizlik, korku ve endişe vardı. Bilinmezlikler ile bulunduğumuz saat diliminde kaşlarım çatılmış kendime silah alma gereği bile duymamıştım karşımdaki adamın silahlı olmasına rağmen.

Buraya girmeden önce girdiğim savunma pozisyonundan kurtulup doğrulmuş ona bakmaya devam etmiştim. Kendisi ise konuşmamakta ısrarcı gibiydi. Bu nedenle araladım dudaklarımı. "Sen de kimsin?"

Gözleri silahında dolaşıyor, asla bize değmiyor, sorumun karşılığını ise kalın tınılı sesiyle kıkırdayarak veriyordu, asıl cevabı es geçerek.

"Aslında bende sizi bekliyordum."

O sırada ağzı, elleri ve bacakları bağlı olan dört erkek mırıldanarak yardım istiyor, onlardan çok uzak bir yerde beyaz yatağın üzerindeki kız, korkudan titremeye devam ediyordu. Yüzünde yer yer yaralar, dağınık saçları, solgun teniyle bütün hissettiği duyguları ele verirken arkamdaki Ren'in ona karşı bir atak yaptığında durduramamış, ancak benim yerime az önce kıkırdayan silahlı adamın önceki halinden eser kalmamış bir şekilde silahın ucunu umursamazca ona doğrultmuş sonra o korkunç ses tonuyla konuşmuştu.

"Uzak dur ondan."

Ren kendisine doğrultulan silaha karşı geri çekilmedi.

Aksine, o da kendi silahını ona doğrulttu.

Karşısındaki beden oldukça yapmacık bir şekilde gözlerini irice açmış ve hızla oturduğu yerden fırlamıştı. Dudakları kocaman aralamış, aynı oranla büyük olan gözleri Ren'e çevirmiş, bu seferde o elinde olan silahını kendisine doğrultmuştu.

Bizi afallatırken şaşkınlığı gitmiş, resmen keyifli bir kahkaha bırakmıştı başını geriye atarak. Ren şaşkınca ona bakarken gülüşünü durdurmaya çalışmış, bunu bile yaparken gülmeye devam etmişti.

"Pardon, sen öyle heyecanla bana doğrultunca bende kendime doğrultup heyecanını paylaşmak istedim. Aslında ona çevirmem gerekiyordu, üzgünüm."

Bu sefer silahı yatakta oturan Junko'ya çevirdiğinde ona yandan bir bakış atıp, ifadesini bozmamıştı. Sanki kendisine silah doğrultunca biliyor gibiydi.

"Beni vurursanız, onu vururum. Ya da bekle.." Silahın ucunu başına götürmüş, siyah düz saçlarına karıştırdıktan sonra kaşlarını çatarak düşünmeye başlamıştı. "Onun yerine belki de dedektifinizi vurmalıyım?"

Silahı ucu bana yönlendiğinde kafamı yana yatırıp ona baktım. Gözlerinde ki bakış tuhaftı. Hiç bir duygu barındırmıyordu ve mimiklerini çok iyi kullanıyordu. Öyle ki, çoğunlukla yüz ifadelerinin alay dolu olduğunu bize çok iyi yansıtıyordu.

An Unexpected Guest in the Junko Furuta Trial✔ × TaeKook Three-ShotHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin