Bölüm21

476 16 15
                                    


Multimedya Rüzgar.

O kadar okuyucunun arasında çok az vote olması emin olun fazlasıyla kötü hissettiriyor. Lütfen vote verin.

-------


"Öldürdüm."

Bunu duyunca bir süre gözlerini kısıp bekledi ardından kahkaha atmaya başladı.

Ben ona anlamayan gözlerle bakmaya devam ederken kahkahalarının arasından konuştu

"N...ne yaptın. Ö..ldürdün mü. " bana inanmamışmıydı bu salak ?

Sesimdeki karararlılığı koruyarak konuştum. "Evet. " ciddi olduğumu anladığı anda gülüşü yüzünde soldu ve çenesi kasıldı.

"Bana ciddi olmadığını söyle. "

"Gayet ciddiyim. " dedim üzüntüyle.

"İnanamıyorum." ellerini saçından geçirdi ve devam etti. "Şuan bir suçluyu evimde saklıyorum. Bak dinlendikten hemen sonra bu evden gidiyorsun. " dedi sinirle.

Ne zannediyordum ki ? Bana neden yardım etsin ? Nasıl bana yardım edebileceğini düşündüm ?

"Peki."

"Ben işe gidiyorum zaten buraya bayağı uzak. Anca yarın gelirim beni beklemeden. Git. "

Git. Bu kelimeyi üzerine basa basa söylemişti. Bu kadar kısa bir sözcüğüğün insanı en derinden yaralaması nasıl olabiliyordu ?

"Ne iş yapıyorsun ?" Merakıma yenik düşerek sorduğum soru karşısında bıkkınlıkla nefes aldı.

"Bir hastanede psikolojik danışmanım. " dedi

Psikoloji kendimi bildim bileli dikkatimi çekmişti. Mesleğini duyunca daha bir heyecanlandım.

"Bende gelebilir miyim ?" Noluyor bana ben hiç bir zaman kibar konuşmaz bir şey yapmak için izin almazdım ki.

"Hayır. Bir katili yanımda tutamam ." dedi üzerine basa basa. Doğru söylüyordu. Ama bugün oraya gidecektim.

"Eğer.beni.oraya.götürmezsen.olacaklardan. sorumlu.değilim." hadi lütfen işe yarasın.

"Peki. Tam bir sülüksün. Bundan sonra sana böyle sesleneceğim. "

En masum gülümsememi takınıp "teşekkür ederim. " dedim.

*****

Arabaya bineli bir saati geçiyordu. Geçtiğimiz yollar bana çok fazla tanıdıktı. Köşede minik bir kafe gözüme çarptı. 'Parıltı kafe' bu isim ne kadarda tanıdıktı böyle.

En fazla iki sokak sonra araba durduğunda arabadan inip heybetli hastaneye baktım. Burası...dedem evet burası dedemin kaldığı akıl hastanesiydi.

Demire dönerek binayı işaret ettim. "Burada mı çalışıyorsun ?"

"Evet. Geliyorsan gel. " dedi ve yürümeye başladı. Arkasından yürümeye devam ettiğimde kasıklarıma saplanan acıyla inledim.

Demir yanıma gelip bir elini omzuma diğer elini ise belime koydu.

"İyi misin ?" kafamı evet anlamında sallayıp çekilmesini bekledim. Kollarını çekip elini kavradı.

Anlamayan gözlerle Demire baktığımda "Düşme diye" açıklamasını yaptı.

Asansöre binip iki kat çıktıktan sonra odası olduğunu düşündüğüm yere doğru yürüdük. El ele.

YeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin