Bölüm30

196 6 0
                                    

Multimedya Arda

Uzun zaman oldu bölüm yayınlayamıyorum.okuyucu sayıları bayağı düştü. Biraz destek olun arkadaşlar .s
Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin.
----

Bardan döndükten sonra , üzerimi bile değiştirmeden yatağa girmiştim. Kendimi hem bedenen hem de ruhen yorgun hissediyordum.

Geçiyor dedikçe geçmiyordu acılarım. Ne kadar unutmaya çalışırsam o kadar hatırlatıyorlardı kendilerini.

Büyük parçalar yavaş yavaş kayboluyordu ama küçükler hep oradaydılar ve bazı zamanlarda batıyorlardı. Sanki bütün dünya bana acı çektirmek için harekete geçmişti.

Rüzgar, bana alışıyor dedikçe uzaklaşıyordu benden. Yaralarımı saracak dedikçe kanatıyordu beni.

Bir gün gülümsetiyor ise diğer altı gün hüzünlendiriyordu. Rüzgara ait bildiğim sınırlı şey vardı. Onun hakkında bu kadar az şey bilirken birden ona aşık olmak nasıl bir şeydi böyle ?

Canım acıyordu ve bunu kimse fark etmiyordu. Çevremdeki aptal aşık kızları küçümserken bunun benim de başıma geleceğini hiç düşünmemiştim.

Aşıklar ile dalga geçen ben, aşık olduğum
adama kavuşamadan ölüp gidecektim.

Yatakta biraz daha kımıldanarak rahat bir pozisyon bulmaya çalıştım. Alkolün de etkisiyle birlikte içimden bir ses Rüzgarın yanına gitmemi şiddetle öneriyordu.

Derin bir nefes alarak yataktan doğruldum. Çıplak ayaklarımın parkeye çarparak çıkarttığı ses ile birlikte Rüzgarın odasına doğru yürümeye başladım.

Kapısının aralık olduğunu görünce ittirerek içeriye girdim. Yatağına uzanmış mışıl mışıl uyuyordu. Tüm insanların aksine uyurken çok ta masum gözükmüyordu. Hafif çatılmış kaşları kabus gördüğünü düşünmeme neden oluyordu. Ama öyle değildi. Onun kaşları çoğu zaman çatıktı zaten.

Yatağın başına oturup pürüzsüz yüzünü incelemeye başladım. Bunu genellikle erkekler yapardı. İşte bir istisna daha. Sol elimi kaldırıp Rüzgarın çatılmış kaşlarının ortasına bastırdım. Kaşları düz bir hal alırken yerinde rahatsızca kıpırdandı ama uyanmadı. Uyanmamasından cesaret alarak yanına uzandım.

Elini ellerimin içine alarak parmaklarıyla oynamaya başladım.

"Neden beni sevmiyorsun ? " diye sordum , duymadığını bile bile , belki de duymadığı için bu kadar rahat konuşmuştum.

"Ben günden güne sana bağlanırken , neden bunu görmüyorsun ?" derin bir nefes aldım.

"Beni sevmiyorsan neden beni yanında tutuyorsun ? Sevmiyorsan neden kısıtlıyorsun ?"

Aklımı kurcalayan çok fazla soru vardı. Mesela Senem ne zamandır bu eve gelmiyordu , neden ? Tamam. Gelmemesi benim için bi sorun değil aksine iyi bir şeydi ama nedenini merak ediyordum. Doğrusu Rüzgar ile ilgili olan her şeyi merak ediyordum.

Nasıl olsa birkaç saat sonra uyanırım diye düşünerek , kendimi uykuya teslim ettim.

Belimde hissettiğim ağrırlıkla göz kapaklarımı araladım. Gözlerim belimdeki ele indiğinde kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalktı. Rüzgar beni sıkıca sarmıştı ve hala uyuyordu. Pencereden sızan güneş ışıklarına bakarsam benim birkaç saat olayı yatmıştı. Tüm gece Rüzgarın kolları arasında uyumuştum.

Bu benim için güzel bir şeydi fakat Rüzgar birazdan uyanıp bana kızabilirdi, doğrusu kızıp kızmamasını pek umursamıyordum.

Kalkmak için yeltendiğimde Rüzgar beni daha sıkı sararak "gitme" diye mırıldandı. Yanında yatanın ben olduğumu bilmeden de olsa söylediği şey içimi okşamıştı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 13, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin