---------
--------
-------
------
-----
Yürüyenlerden biri Misha'nın oğlu Patric'i yere düşürüp üzerine çullandılar
Başım inanılmaz zonkluyodu.Bir yandan da Patric aylağın kafasından ve omzundan tutarak ısırmasını engellemeye çalışıyordu.Bende biraz kendime gelip etrafta aylağa zarar verebilecek birşey aradım.
Hemen yanimda duran yüksek kahverengi yemek masasının üstünde duran makası gözüme kestirdim.Makas büyük bir makas değildi.Aldığım gibi Patric'in yerden kalkmasını engelleyen aylağın kafasına sapladım ama bu darbe onu öldürmemişti.Makas kafasında saplı kalmıstı.
Aylak Patric'in üzerinden kalkip benim üzerime yürümeye başladı.Bir iki adım geriye attıkdan sonra yerden kalkan Patric arkadan beri üzerime gelen aylağın kafasından tutarak kahverengi masanın sivri ucuna , makasin sapli olduğu yere seri ve bir o kadar sert darbelerde vurdu.Kafası parçalanmıştı aylağın.Diğerleri elimizde bulunan az sayıda silah ve mühimmatı aylakları durdurmakla harcıyorlardı.Michel elime bir silah tutuşturup"Kafalarına nişan al dostum yoksa onlara yem olursun"diyerek beni uyardı.Misha,ben,Patric,Cris,Sussan aylakları uzaklaştırmaya çalışıyorduk.
Sussan,Jonathan'ı arkasına almış korumaya çalışıyordu.Ama en az 4-5 mermide bir aylağı öldürebiliyordu.Buda cephanemizi inanılmaz azaltıyordu.Herkes ateş etmeye başlayınca 2 duzine olan aylakların sayısı 2 ye katlanmıştı.Kapana kısılmıştık.Tam elimizdeki son cephaneyi harcayıp ölmeyi beklerken Cris'in yaslandığı duvar bir anda açıldı.Bir gizli bölmeydı.Tanrının bize bir hediyesı olmalı.Hemen o bölmeye girdik.Yanımızda 2 tane çanta vardı.Çantada ne çanta içinde sadece 3 su ve 2 tane sandviç vardı.Güneş doğmak üzereydi.Ne bize yetecek yiyeceğimiz ne de bizi koruyacak cephamemiz yoktu.Misha grubun lideri konumundaydı.Uzun siyah saçlarının arasını kaşıyordu çaresiz bir sekilde.Biz o bölmede dururken dışarısı aylaklarla kaynıyordu.Galiba yolun sonuna geldik derken dışarıda silah ve bir kamyonet sesi duyduk.Hepimiz saşkınlık icerisindeydik.Ne olup bittiğini anlamadan içeriden sesler geldi.Misha"herkes yerinde kalsın,kimse kıpırdamasın"diyerek kapıya yöneldi.Kapiyi biraz aralıyarak ne olup bittiğini öğrenmek istesi.İçeriden duyduğumuz diyaloglar şu şekildeydi."acele et dostum biraz tıbbi malzeme alalım"gereken ne varsa toplayın çabuk olun çabuk" sesleri geliyordu.Konuşmalarından niyetlerinin kötü olmadığına kanaat getirdim."Hey Misha bence konuşmalıyız,belki yardımları dokunur"diyerek söze girdim.Patric"Abraham doğru söylüyor olabilir baba bence konuşmalıyız"demesinin üzerime Misha gruba bir göz attı ve herkesin perişan olduğunu gördü ve konuşmaya karar verdi.Kapıyı açtı ve Elinde Ak-47 bulunan adam silahı Misha'ya doğrultatak"kimsin sen kendini tanıt ve üzerinde silah varsa yere bırak"dedi sert ve korkutucu bir biçimde.Misha'da üzerinde bulunan 1 çakı ve 1 tanede silahını ortaya koydu.Misha bize kapıdan çıkmadan"ben çağirmadan çıkmayın"demisti.Ona uyarak yerimizden kipirdamadık.Bir tek Misha çıkmıştı dışarı.Adamlardan biri"Tek misin?"diye sordu.Misha ise "hayır"cevabını verdi ve bize çıkmamızı söyledi.Hepimiz çıktık dışarı.Misha"bayım,bize yardım eder misiniz"diye sordu sempatik bir sesle.Bize silah doğrutan adam hafif arkasına bakarak ''Paul , buraya bir baksanız iyi olacak''.
''Ne buldun Sam''
''Bir grup insan''dedi gülerek.İçeride eli silahlı olan 4 adamın dörtüde bize doğru yaklaştı.Paul denen adam
''Kimsiniz dostum , neişiniz var burada''dedi sert ve kararlı bir ses tonuyla.Misha''Burası aylaklar basmadan önce bizim meskenimizdi burada konaklıyorduk şimdi ise halimizi görüyorsunuz lütfen bize yardım edin''diyerek serzenişte bulundu.
Paul denen adam kısa kır saçlı , uzun sakkalrı olan (kiri sakal) iri ve uzun bir adamdı.Belli ki grubun ideriydi.''Size neden yardım edelim nasıl güveneim size''diyerek haklı bir konuya değindi.Ben ise konuya atlayarak''Bakın bayım yanımızda 1 çocuk ve 2 kadın var silah ve cehhane desen neredeyse 0 size zarar vermemiz imkansız hem bu kadar tibbi malzeme aldınız belli ki bir hastanız var ben Tıp son sınıf öğrencisiyim elimden geldiğince yardım edebilirim.Gerçekten iyi insanlarız bize güvenebilirsiniz''diyerek hem gaza gelişimin hemde artık bıkmışlığımın verdiği hışınla konuşmuştum.Etkienmiş olması gerekki 4 ü bir araya gelip bir küçük toplantı yaptılar.Paul 2 adım bize yaklaşarak ''Sizi yanımıza alabiliriz bir grubumuz ve bol malzeme size yetecek kadar da muhimmat var fakat bizde iş bölümleri var bize bu konuda uyarsanız sizi alabiliriz eğer uymazssanız sefalet içinde yaşamaya devam edersiniz karar sizin''diyerek tpu bize attı.Misha'da ne kadar zor olabilirki gibisinden bize bir hareket yaparak kabul etii.Ve sonrasında koyu yeşil asker kamyonetinin buyük üstü açık kasasına bindik.Sabah olmak üzereydi güneşin ilk ışıkları vurmaya başladı.
