Acımasız Aşk 24

199 8 5
                                    

Jungkook'tan

Sun'un bağırması ile herkes irkilmiş ona bakarken benim kalp atışlarım anında iki katına çıktı. Yavaştan sıcaklanmaya başlarken tek istediğim hatırladığı şeyin son olaylar olmamasıydı. Tae yerinden hızla kalkıp film için kapattığımız ışıkları açtı.

Rose: Neyi hatırladın Sun??
Sun: H-her şeyi.

Neredeyse fısıltı gibi çıkan sesiyle konuşurken bana döndü. İşte o an kalbimin durduğunu hissettim.

Sun: Ben her şeyi hatırlıyorum. Neden hastane de olduğuma kadar her şeyi.

Gözleri hayal kırıklığı ile dolarken elini tutmak için elimi uzattım. Anında benden uzaklaştı.

Sun: Ben eve gitmek istiyorum. H-hemen.
Jk: Sun beni bir dinl-
Sun: Eve gitmek istiyorum.

Sun cümlesini tekrarlayınca Suga hyung tamam gitsin anlamında kafasını salladı. Kızlar ayaklanırken Tae'de kalktı.

Tae: Ben sizi bırakayım.
Jisoo: Bu gece beraber Sun'un evinde kalalım biz. Ne dersin Sun??

Cevap vermek yerine kafasını salladı. Ardından bizim evde ki odasına gidip eşyalarını alarak kimseyi beklemeden evden çıktı. Bende bizimkilerin bana engel olmasına izin vermeden koşarak arkasından gittim.

Jk: Sun
Sun: Konuşmak istemiyorum.
Jk: Ama Sun lütf-
Sun: Lütfen Jungkook. Konuşmak istemiyorum.

Ben tam ağzımı açmış konuşacakken kapı açıldı. Kızlar ve Tae çıkınca bende mecburi olarak içeri geçtim.

Sun'dan

Hep beraber büyük olan arabaya geçtik. Tae arabayı benim evime doğru sürerken aynı zamanda bizimle konuşuyordu.

Tae: Onu affedecek misin Sun??
Sun: Bilmiyorum. O hem haklı hem de haksız.
Jisoo: Bana kalırsa affetmemen gerekir.
Sun: Ama Jisoo o haklı.
Jennie: Haklı mı?? Hangi konuda haklı peki??
Sun: O hem beni dinledi hem de Rose'yi. Ama kimse ona mantıklı bir açıklama yapmadı. Sadece bu doğru değil dedik. Öylece bize inanmasını beklemek saçmalık olurdu.
Tae: Sun doğru söylüyor. Eğer Jungkook'a mantıklı bir açıklama yapılsaydı tabi ki size inanırdı. Bence onunla oturup konuşmalısın Sun.

Kafamı sallamakla yetindim. Tae doğru söylüyor. Onunla konuşmalıydım.

Evin önüne geldiğimizde Tae ve Rose sarılıp vedalaşınca Tae son kez beni teselli edip geri döndü. Bizde içeri girdik. Salonda koltuklarda oturmuştuk.

Sun: Sizin adınıza sevindim Rose.
Rose: Senin sayende oldu Sun.
Lisa: Jungkook ile konuşacak mısın??
Sun: Evet. Konuşmalıyım tabi ki.

Jisoo'nun gözlerinde ki endişe onunla konuşmamı istemediğini gösteriyordu. Oturduğum yerden kalkıp Jisoo'nun yanına oturdum.

Sun: Biliyorum onunla konuşmamı istemiyorsun ama onun suçu yok Jisoo.
Jisoo: Evet. Sanırım haklısın.
Minji: Hadi yatalım öyleyse.

Herkes odalara dağılınca bende odama geçtim. Yarın okul var sonuçta yatmak zorundayım.

Ertesi Gün

Kızlarla eğlenceli bir kahvaltı yapmıştım. Beni bayağı güldürmüşlerdi. Şimdi ise sınıftaydık. Kızlar sohbet ederken bende sıramda oturmuş ders öncesi tekrar yapıyordum. O sırada açılan kapıyla bakışlarım oraya döndü. Çocuklar gelmiş hepsi içeri girmişti. Ama Jungkook yoktu. Tae yanıma gelince ona sormaya karar verdim.

Jungkook ile hayal etHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin