Acımasız Aşk 17

256 8 4
                                    

So Bong: SUN!

Sesin geldiği yöne döndüm. So Bong bize doğru doğru koşuyordu. Jungkook kaslarını çatmış So Bong'u izliyordu. Aynı zamanda So Bong ve Jennie kardeşler diye o da bizim yanımıza geldi. E tabi bu durumda diğer kızlar da.

So Bong: Neden elleriniz birbirine kenetli??
Jk: Sana ne??
So Bong: Sana sormadım. Sun cevap ver.
Sun: Sana ne So Bong. Seni ne ilgilendirir??
So Bong: Ne demek seni ne ilgilendirir??
Jennie: Sen karışma abi
So Bong: Sen sus.

So Bong lafını bitirir bitirmez Jungkook'a yumruğunu geçirdi. Jungkook sendelese de yere düşmedi. Fakat Jungkook'un So Bong'a attığı yumruk onu yere sermeye yetti. Jungkook Bong'un üstüne çıkıp ona yumruklar atarken bizim çocuklar onları ayırmaya çalışıyordu. Bense o an ki şokla olduğum yerde kalmıştım. Nöbetçi öğretmenin gelmesiyle kavga sona ermişti. Tabi ki Bong ve Jungkook müdürün odasına gidecekti. Onlar müdürün odasına giderken bende koşup Jungkook'a yetiştim.

Sun: Kook iyi misin??
Jk: İyiyim güzelim merak etme.
Sun: Yaraların öyle demiyor ama
Jk: O zaman müdürün odasından çıkınca önce ki gibi bana pansuman yaparsın. Olmaz mı??
Sun: Olur.

Başımı eğip onunla yürümeye devam ederken kızlar yanıma geldi.

Rose: Sun sence de konuşmamız gerekmiyor mu??
Sun: Ama şuan Jung-
Jk: Sen git Sun ben seni sonra bulurum.
Sun: Ama beraber söyleyecektik.
Jk: O zaman onları oyala ve beni bekle.

Jungkook bana göz kırpıp müdürün odasına girdi. Bu rahatlık nereden geliyor anlamıyorum. Kızlarla arka bahçeye geçtik. Büyük banka yerleştik.

Jisoo: Dökül hadi
Sun: Tamam öncelikle aşırı tepki istemiyorum. Jungkook beni akşam bir tepeye götürdü. Balonlar, kalpler falan. Hatta fotoğraflarımız var göstereyim.

Telefonumu çıkarıp kızlara göstermek için çektiğim fotoğrafları açtım. Onlar ağızları açık fotoğrafları inceledikten sonra telefonu kaldırdım.

Minji: İnanmıyorum. Mükemmel.
Sun: J Hope, Tae ve Kook beraber hazırlamış. Neyse işte biz yemek yerken Kook bir anda çıkma teklifi etti. Bende kabul ettim.
Lisa: Yani şuan sevgilisiniz.
Sun: Evet.
Rose: Yok artık. Bu bir ilk.
Jisoo: Yılın başında ki kavgalardan sonra böyle bir şey beklemiyordum aslında.
Sun: Neyse kapatın bu konuyu. Jennie çok sevgili kardeşin So Bong'un derdi ne??
Jennie: Iııı bilmiyorum.
Sun: Bak biliyorsan söyle lütfen.
Jennie: Bunu onunla konuş lütfen. Sonra azar işitmek istemiyorum.
Sun: Peki.

Tam hadi kalkın Jungkook'un yanına gidelim diyecekken görüş alanıma bir adet Kook girdi. Gülümseyerek yanımıza geldi.

Sun: Kook ben anlattım. Üzgünüm beklemedim seni.
Jk: Sorun değil güzelim.
Jisoo: Bana bak Jungkook kardeşimi üzersen öldün bil.
Jk: Üzmem onu tabi ki ama şimdi Sun'u kaçırmalıyım. Çünkü bana pansuman yapacak.
Rose: Sana en son pansuman yaptığında birbirinizden nefret ediyordunuz.
Jk: Doğru. Şimdi ise seviyoruz. Değil mi Sun??
Sun: Evet ama kızlar size anlatmadığım çok önemli bir konu daha var.
Jk: Sonra anlatırsın Sun hadi.

Jungkook elimden tutup beni peşinde sürüklemeye başladı. Biraz hızlanıp onunla beraber yürümeye başladım.

Sun: Müdür ne dedi??
Jk: Azarladı işte.
Sun: Ya ceza?? Ceza verdi mi??
Jk: Hayır. Bu sefer affetti. İyi günündeydi galiba.
Sun: İyi bari güzel oldu.

Biz böyle konuşurken revire gelmiştik bile.

Jk: Umarım hemşire yoktur.

Kook yavaşça kapıyı açtı ve içeri baktı.

Jk: Boş. Gel hadi.

İçeri girdik. Jungkook oturdu, bende gerekli malzemeleri aldım ve onun önüne sandalye çekip oturdum. Önce yaralana baktım. Ne gerek vardı ki yani kavgaya. Pansumana başladım.

Sun: Kavganız çok gereksizdi. Ve aynı zamanda yaralandın.
Jk: Endişelenme bebeğim acımıyor.
Sun: Yalancı.

Pansumanı bitirdikten sonra sınıfa geçtik. So Bong'a ters bir bakış atıp oturdum. Jungkook yanımda oturuyor sonuçta dersler daha eğlenceli oluyor. Hocayla beraber sınıfa giren müdür bodoslama konuya girdi.

Md: Bu hafta ve haftaya olan bütün sınavlar iptal edildi. Yarın hazırlıklı gelin. Listeye adını yazdıran kişilerle beraber kampa gidiyoruz.

Sınıfta oley sesleri yükselirken ben kızlara baktım. Hepsi gidelim dercesine kafa salladı. Bende onları onaylayıp Jungkook'a döndüm.

Sun: Siz geliyor musunuz??
Jk: Evet ya siz??
Sun: Evet.
Jk: Desene beraber eğleneceğiz diye.
Sun: Kook teneffüste sizin çocuklar ve kızlarla beraber arka bahçeye gitsek olur mu??
Jk: Neden?? Bir sorun mu var??
Sun: Hayır sadece (fısıldayarak) mafyalık olayını anlatacağım.
Jk: Tamam.

                                (...)
TENEFFÜSTE

  Kızlar ve çocuklarla beraber arka bahçede oturmuş bu konuyu nasıl anlatacağımı düşünüyordum.

Minji: Susup oturmaya mı geldik acaba ne zaman konuşacaksınız??

Bütün gözler bana dönünce derin bir nefes aldım ve konuyu anlatmaya başladım.

Sun: Bu sabah öğrendiğim bu konuyu size de anlatacağım ama aramızda kalacak. Konu benimle ilgili değil. Lütfen sözümü kesmeden dinleyin. Bu sabah Tae'nin, J Hope'un, Jungkook'un ailesinin ve Rm'in bizzat kendisinin mafya olduğunu öğrendim. Fakat bizler yakın olduğumuz için bize tabi ki zarar vermeyecekler. Zaten Tae ve Bong bu yüzden çıkıyorlarmış. Birbirlerini sevdikleri için değil.

Gözlerimi konuşma boyunca diktiğim masadan kaldırıp kızların üzerinde gezdirdim. Hepsi şok olmuştu zaten bunu bekliyordum. Ama Rose ne yapacağını şaşırmıştı. Sonuçta sevdiği çocuk aslında kimseyi sevmiyordu ama aynı zamanda mafyalık olayı var. Sevinse mi şaşırsa mı bilemedi tabi.

Jennie: N-nasıl yani??
Lisa: Mafya derken?? Adam mı öldürdündün sen Rm??
Rm: Evet. Ama size asla zararımız dokunmaz. Merak etmeyin yani.
Tae: Rose sen iyi misin??
Rose: E-evet. İyiyim.
Sun: En iyisi biz biraz gezelim. Kızlarla yalnız konuşalım.
Jk: Peki derste görüşürüz.

Kızlarla kalkıp yürümeye başladık. Kimseden çıt çıkmıyordu. E tabi ki bu sessizliği ben bozdum.

Sun: Rose nasılsın??
Rose: Bilmiyorum. Yani Tae ve Bong birbirlerini gerçekten sevmediği için mutluyum ama mafyalık olayı... Bilemiyorum.
Lisa: Ama sonuçta bize zarar vermezlermiş. Sorun yok yani.
Jennie: Birde zaten onlar değil aileleri mafya.
Minji: Rm dışında.
Jisoo: Tamam sorun yok. Onlarla iyi anlaşmasak bile bize zarar vermezler. Ve şuana kadar olduğu gibi bu durumu bize yansıtmazlar. Bu yüzden olayı kapatalım.
Sun: Doğru.

Sınıfa doğru ilerlerken aklıma So Bong geldi. Onun derdi neydi hala bilmiyorum. Sınıfa gelince direk sırama, Jungkook'un yanına oturdum.

Sun: Kook keşke beraber So Bong'un yanına gitseydik.
Jk: Sebep??
Sun: Derdi neymiş öğrenirdik.
Jk: Sen bu olaydan uzak dur Sun. Ben öğrenirim onun derdini.
Sun: Hayır sizi yanlız bırakmam. Yine kavga edersiniz. Ve aynı zamanda kavga nedeniniz benim galiba. Yani olaydan uzak duramam.
Jk: Of Sun. İyi bir ara gideriz. Ama bak eğer saçma bir davranışı olursa on-
Sun: Kavga yok Jungkook. Tamam mı??
Jk: İyi kavga yok.
Sun: Anlaşmamıza sevindim.
Jk: Bunu cezasını çekeceksiniz ama küçük hanım.
Sun: Ne?? Ne yaptım ben şimdi??
Jk: Şşş ders başlayacak birazdan. Sessiz ol.
Sun: Jung-
So Bong: Sun...

Diğer hikayeler için istek konunuz varsa yorumlarda belirtin lütfen. Yoksa ben seçeceğim...

Jungkook ile hayal etHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin