Acımasız Aşk 21

208 6 1
                                    

Sun'dan

Arkadan gelen sesle hepimiz Jungkook ve Do Do'ya döndük. İyi ki bugün Do Do'nun söylediklerini duydum yoksa Jungkook'un başı büyük bela da olurdu. O an ki sinirle kalkıp Do Do'nun yanına gittim. Jungkook'un yanlış anladım zannedip bana gönderdiği korku dolu bakışları Do Do'ya daha çok sinirlenmeme neden oldu. Do Do'yu kolundan tutup kaldırmamla sağlam bir tokap attım.

Sun: SEN KİM OLUYORSUN DA ONU ÖPÜYORSUN!!?
Do Do: SALAK MISIN SEN?? NASIL BANA VURURSUN!! HEM SENİ ALDATAN BİRİ İÇİ-
Sun: KES SESİNİ. AMACINI BİLİYORUM. BUGÜN ONUN ÜZERİNE İFTİRA ATACAĞINI SÖYLEDİĞİNDE SENİ DUYDUM.
Rose: Tamam Sun sakin ol. Hadi gel gidelim.

Rose beni kolumdan tutup çekince ona engel olmadım. Jisoo benim için hocadan izin alınca ben Rose ve Lisa kamp alanına doğru yürümeye başladık. Jungkook'u en son gördüğümde yanıma gelmek için adım attığında Suga ve Rm ona engel oldular. Sinirim geçene kadar onunla konuşmasam iyi olur.

Lisa: İyi misin??
Sun: Sayılır.
Rose: İyi ki bugün onları konuşurken duydun. Yoksa Jungkook'a biraz zor inanırdın.
Sun: Evet ama yine de Do Do'nun onu öpmesi sinirlerime dokundu. Umarım Jungkook ona kızgın olduğumu düşünmez.
Lisa: Sinirlenmen gayet normal.
Rose: Hem Jungkook ile sonradan da konuşabilirsin. O zaman söylersin ona sinirli olmadığını.

Çadırlara gelince kızlara uyuyacağımı söyledim ve çadıra geçtim. Güzel bir uykuya ihtiyacım var. Zaten günün yorgunluğu sayesinde uyumak zor olmadı.

Jungkook'tan

Sun gidince bende peşinden gitmek istedim ama Rm ve Suga hyung izin vermedi. Bende sinirle Do Do'ya döndüm.

Jk: Bana bak bir daha seni benim ya da Sun'un etrafında görürsem hiç iyi şeyler olmaz git uğraşacak başka birini bul!!
Tae: Tamam Jungkook sakin ol. Gel uzaklaşalım biraz.

Hyunglarla beraber biraz uzaklaşıp gölün kenarına oturduk.

Jk: Sun bana kızmış mıdır acaba??
J Hope: Sanmam.
Jin: Aynen kızmamıştır. Sonuçta Do Do'yla olan konuşmanı duyduğunu söyledi.
Jk: Bıktım şu Do Do'dan.
Suga: Önceden onun için herkesi karşına alıyordun. Hatta bizi bile.
Jk: Dediğin gibi öncedendi o hyung. Gerçek yüzünü gördük işte.

(...)

Yaklaşık yarım saat sonra gölün yanından ayrıldık ve kamp alanına geldik. Etrafta Sun'u göremeyince çadırda olduğunu anladım. Koşar adım gidip çadıra girince bir adet uyuyan Sun gördüm. Bende yanına uzandım ve saçlarını okşamaya başladım.

Jk: Özür dilerim Sun. Seni üzdüğüm için.

Sun yavaştan kıpırdanmaya başlayınca elimi çekip uyanmasını bekledim. Gözlerini açtığı zaman göz göze geldik. Hemen doğruldu. Onunla beraber bende doğruldum. Ellerini tuttum ve:

Jk: Özür dilerim Sun. Böyle yapacağını bilmiyordum. Hem zaten o sırada o-
Sun: Açıklama yapmana gerek yok.
Jk: Ne??
Sun: Biliyorum yani. Beni aldatmadığını. Zaten sana sinirli de değilim. Sadece seni öpmesi biraz zoruma gitti.
Jk: Kıskandın yani??
Sun: Sayılır.

Diyerek bana sarıldı. Bende kollarımı hemen ona doladım.

Jk: Uykun daha fazla açılmadan yatalım istersen. Hm??

Cevap vermek yerine kafasını sallayınca uzandım. Ona sarıldığım için otomatik olarak o da göğsüme yaslanmış oldu.

Jk: İyi uykular. Seni seviyorum.
Sun: Ben de seni seviyorum. İyi geceler.

Jungkook ile hayal etHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin