Acımasız Aşk 18

245 11 4
                                    

So Bong: Sun

Arkamı döndüm ve bana seslenen So Bong'a baktım.

Sun: Efendim??
So Bong: Affedersin rahatsız ettim ama bir ara konuşabilir miyiz??
Sun: Tabi olur.
So Bong: Peki.

So Bong yerine geçince yeniden Jungkook'a döndüm. Ve sinirli bir çift gözle karşılaştım.

Jk: Ne demek olur?? Tek mi gidiceksin?? Asla izin vermem. Bensiz gidemezsin.
Sun: Sensiz gidicem demedim zaten. Sakin ol lütfen.

Hocanın sınıfa girmesiyle konuşmamız sona erdi.

H: Bu kağıtlar kamp için. Kampa gelecekler sırayla ismini yazsın. Yazan bir arka sıraya versin.

Kağıt elden ele bize ulaşınca ben ve Kook'ta isimlerimizi yazdık. Kağıt tekrar hocaya geçince de ders başlamış oldu.

ÇIKIŞTA:

Hep beraber sınıftan çıktık. Çocuklar arabayla eve dönecekti. Ben, Kook ve So Bong'ta konuşmak için bahçede bekleyecektik. Kızlarla vedalaştıktan sonra bahçede Bong'u bekledik. Okuldan çıkıp bize doğru geldiğini görünce Kook'a döndüm ve:

Sun: Jungkook bak kavga yok tamam mı??
Jk: Of Sun tamam.
Sun: Söz ver.
Jk: Söz. Oldu mu??
Sun: Evet.
So Bong: Selam. Ben geldim.
Jk: Yakınmışız gibi konuşma. Ne saçmalayacaksan saçmala işimiz var bizim.
So Bong: Sun yalnız konuşamaz mıydık??
Sun: So Bong konuşsan mı artık.
So Bong: Peki. Ben öncelikle özür dilerim. Ben... seni sevdiğim için.. bir an öyle görünce... sinirlendim işte.
Sun: Bir daha olm- bir dakika ne?? Beni mi seviyorsun??
Jk: Sun sahipli canım hadi işine bak sen.
So Bong: O bir eşya değil Jungkook. Sahipli falan deme.
Jk: Derim demem sanan-
Sun: Susun yeter. Bak Bong anlıyorum sevmek doğal bir şey ama ben Jungkook'u seviyorum. Arkadaş olabiliriz ama üzgünüm. Seni sevmiyorum.
So Bong: Sorun değil. Zaten özür dilemek için çağırmıştım. Neyse görüşürüz.

So Bong yanımızdan ayrılınca bizde eve yürümeye başladık.

Sun: Bak gördün mü demek ki konuşarakta olaylar çözülüyormuş. Kavgaya gerek yokmuş değil mi??
Jk: Ben kavgayla çözüyorum ama.
Sun: Hala kavga diyor ya. Ya sabır ya sabır.
Jk: Bana da lazım ondan.

Ben Jungkook'a sinirle bakarken o gülerek elini omzuma attı ve yürümeye devam etti.

Jk: Üzgünüm Sun ama sen bu kadar tatlıyken sinirlenince ciddiye alamıyorum.

İçten bir of çektim ve yürümeye devam ettim. Zaten çoktan eve gelmiştik. Jungkook kapıyı çaldı ve J Hope açtı.

J Hope: Hoşgeldiniz.
Sun/Jk: Hoşbulduk.

İçeri geçtik. Onlar çoktan kamp için hazırlanmaya başlamışlardı bile. Bizde çabucak hazırlanıp içerde oturmak için odalarımıza geçtik. Valizimi alıp içine gerekli kıyafetleri koydum. Daha sonra da diş fırçası gibi eşyalarımı almak için banyoya gittim. Benim arkamdan da Kook geldi. Ben eşyalarımı toplarken:

Jk: Umarım kampta çadırlarımız aynı olur.
Sun: Okul izin verir mi ki??
Jk: Bence verir. Okulda sevgili olunmasına karışmıyorlar sonuçta.

O sırada Jungkook'un telefonuna bir mesaj geldi.

Sun: Kimden??
Jk: Okuldan.
Sun: Ne yazıyor??
Jk: Liste atmışlar. Her sınıf için 2 ayrı otobüs varmış. Kim hangisinde o yazıyor.
Sun: Kendi olduğun grubu say bana.
Jk: Ben, Suga, Tae, Jimin, sen, Bong Cha, Rose, Lisa, So Bong, Do Do He, Yerim, Heechul.
Sun: Güzel. Neyse ben odama gidiyorum.
Jk: Tamam. Ben salondayım. Gelirsin.

Onaylamak adına kafamı salladım ve odama geçtim. Valizimi tamamen hazırladıktan sonra bir köşeye yerleştirdim. O sırada telefonum çaldı. Arayan Rose'ydi.

Telefon Konuşması:

Sun: Alo
Rose: Alo Sun. Listeyi gördün mü??
Sun: Evet. Gördüm
Rose: Tae de bizimle ama Bong Cha'da geliyor.
Sun: Bong gelse ne olur ki?? Dert etme sen.
Rose: Eğer Bong olmasa Tae ile beraber otururdum.
Sun: Ah sende Tae ile kamp alanında yakınlaş.
Rose: Ne fark eder. Okuldakiler görür olmaz.
Sun: Üzgünüm yapabileceğim bir şey yok.
Rose: Neyse tamam. Yarın görüşürüz.
Sun: Görüşürüz.

Telefonu kapattım ve salona geçtim. Rose'yi daha önce hiç böyle görmemiştim. Tae konusunda çok heyecanlı. Salonda Jungkook'un yanına oturup konuşmaya katıldım.

Sun: Konu ne??
Jk: Yarın otobüste kimin kiminle oturacağı.
Sun: Biz zaten beraber oturmayacak mıyız??
Jk: Evet biz beraber oturucaz. Sevgilimi kimseye vermem.
Tae: Al yemedik sevgilini. Hem zaten biz Jimin ile oturucaz.
Suga: Ben de Heechul ile oturucam. Mesajlaştık az önce karar verdik.
Rm: Ne zamandan beri yakınsınız??
Suga: Bana So Bong'un mafyalığa bulaştığını söylediğinden beri.
J Hope: Mafyalık mı??
Jin: So Bong mu??
Sun: Bizim So Bong mu??
Suga: Evet. Bir mafya için çalışıyor.
Jk: Nerede bir sapık, nerede bir mafya bozuntusu varsa Sun'a aşık oluyor.
J Hope: Derken??
Rm: Siz ikiniz bugün çıkışta So Bong ile konuştunuz değil mi?? Ne oldu??
Jk: Beyefendi Sun'a aşıkmış.
Suga: Hah. Boşversene
Sun: Boşverdik zaten.
Jimin: Nasıl dayak yememiş anlamadım.
Jk: Sun bırakmadı ki onu dövüp haddini bildireyim
Sun: Off Jungkook ne kavgaymış ya. Ne güzel kavga olmadan hallettik işte.
Jin: Tamam konuyu kapatın.
Sun: Aaaaa bir dakikaaaaaa.
Jk: Ne oldu??
Sun: Tae ve Bong şuan sevgili. Otobüste beraber oturmalı.
Tae: Aah doğru ya.
Jimin: Ee ben ne olucam??
Sun: Sanırım sen Do Do ile oturacaksın.
Jimin: Ne?? Olmaz. Offff.
Tae: Cam kenarına otur ve müzik dinle.

Biz böyle konuşurken akşam olmuştu bile. Jin ile beraber sofrayı hazırlamış herkesi çağırmıştık. Herkes sofrada ki yerini alınca da yemeğe başladık.

Jimin: Ellerinize sağlık.
J Hope: Aynen yemekler çok lezzetli.
Jin/Sun: Afiyet olsun.

Yemekten Sonra:

Televizyonda bir k-drama vardı. Ama J Hope ve benim dışında kimse izlemiyordu. Herkes telefona bakıyordu. Bende yanımda oturan Jungkook'a döndüm.

Sun: Jungkook.

Kafasını kaldırıp bana baktı.

Jk: Efendim güzelim??
Sun: Ne yapıyorsun??
Jk: Instagram da geziniyordum. Neden??
Sun: Sıkıldım da ben.
Jk: Sıkıldın mı??
Sun: Evet.
Jk: Ne yapmak istersin??
Sun: Bilmem.
Jk: O zaman gel yukarı çıkalım.

Beraber kalktık ve Jungkook'un odasına çıktık.

Jk: Saat kaç??
Sun: Onu yirmi üç geçiyor.
Jk: Uykun var mı peki??
Sun: Çok yok.
Jk: Peki. Benim çocukluk fotoğraflarıma bakmaya ne dersin??
Sun: Gerçekten mi?? Çok güzel olur.

Jungkook bana gülümsedi ve dolabına gidip bir albüm çıkardı. Yatağa oturup yanını patpatladı. Bende hen oturdum. Albümü açtı. İçinde ailesiyle olan, arkadaşlarıyla olan, tek başına olan fotoğrafları vardı.

Sun: Biri bende kalabilir mi??
Jk: Tabi ki istediğini al.

İçerisinden tek olduğu bir fotoğrafı seçtim ve aldım. Daha sonra yaklaşık bir saat her fotoğrafa baktık. Jungkook her fotoğrafla ilgili ne hatırlıyorsa anlattı. Bakma işlemi bitince de ben odama inip aldığım fotoğrafı sakladım. Üzerimi değiştirip yeniden Jungkook'un yanına gittim. O da üzerini değiştirmiş beni bekliyordu. Ben gidince yatağa uzandı. Bende onun yanına uzandım ve ona sarıldım. Kollarını bana sararak konuştu.

Jk: Seni çok seviyorum Sun.
Sun: Bende seni Kook.
Jk: İyi geceler bebeğim.
Sun: Sana da.

Yine normal bir son yaptım. Bölümü gündüz atacaktım ama atamadım üzgünüm. Bir de yorumlarda bölümleri değerlendirebilir misiniz?? Bölümler kısa gibisinden.

Jungkook ile hayal etHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin