7. Bolum

42 5 1
                                    

Sanırım ben daha o adamın bana dediklerinin şokunu atlatamamıştım aklımda bin tane soru vardı. Cevabını bulamadığım sorular... Bi yandanda gozumun onune o kız geliyodu... Hatırlamak için kendimi zorluyodum. Ben gozlerimi kapatmış bunları düşunürken şoforun "Nereye gidicez?" demesiyle sanki kendime geldim... Adres olan kağıtı ona taraf dogrultdum. Hemen ardından "Gidiceyimiz yer uzakmı?" diye sordum.

'Bir az uzak akşama kadar gideriz" dedi.

Koltuga yaslanib yollara bakiyodum. Dışarıda hayat devam ediyordu. Yolda yuruyen insanlar, yanımızdan hızlıca gecen arabalar, onların icindeki insanlar... Hepsinin bi hayatı vardı... Kimilerı  yol kenarında evlerine gitmek icin otobus bekliyordu... Kimileri arkadaşlarıyla kahkaha ata ata yol kenarında yuruyordu... Bi şekilde hayat devam ediyordu. Benim hayatım ne zaman normale donucekti ne zaman acı cekmeyecektim? Her  şeyi hatırlıyıncamı? Çiçeyi buluncamı? Yoksa hiç bi zamanmı?

Akşam oluyordu artık bi ıssız sokaga girmiştik. Araba buyuk bi binanın karşısında dayandı. Kafamı kaldırıp oraya bakınca çok sıcak gelmişti bu bina bana. Bi şeyleri hatırlıyor gibiydim. Hızlıca parayı verip arabadan indim karşıma kocaman bi bahce cıkmıştı dord bir tarafı agaclarla donatılmıştı. Gozlerimi kapattım. Ben burayı hatırlıyodum gozumun onune kırık kırık goruntuler geliyordu. Bu beynimin bana bi oyunu ola bilirmiydi? yoksa gercekten hatırlıyomuydum? Agacların arasından taşlı bi yol gecıyordu arka bahceye gidiyordu bu yol. Yolun sonunda eski bi salıncak vardı. Hep onla oynardık. Çiçeyin elini ilk defa bu taşların uzerinde yururken tutmuştum. Evet artık Çıçeyi, benim sonsuzlugumu hatırlıyodum. Kalbim yerinden cıkacak gibi atıyordu bir anlık ayaklarım kesildi sandım yere oturdum. Benim 6yaşım oldugunda Çiçeyi getirmiştiler buraya oda benimle aynı yaştaydı. Anne babası bir trafik kazasında kayb etmişti. Geldiği gunden hep aglıyordu. Onu ilk gorduğum andan aşık olmuştum. O kuçuk masum kalbimin atışını bogazımda hiss ediyordum onu gorunce. Duşundugunuz gibi çocukca degildi ben buyudukce aşkımda buyuyordu. Çıçek mavi gozleri olan cok cici cok masum bi kızdı. Amma resimlerimde cizdigim gibi sacları siyah degildi sarıydı. Amma hep sacları siyah cizmemi isterdi cunki annesinin sacları siyahmış. Ağlamasına dayanamazdım. Artıq geldiyinden 3gun gecmişti. Her zamanki gibi kucuk kendisi gibi sarı bebegini kucagına almış bi koşede aglıyordu. Yanına gittim oturdum.

"Aglama Çiçek benimde annemle babam öldü" Evet benimde ailem bi yangında ölmüştü biz onla aynı kaderı paylaşıyoduk. Başını kaldırdı mavi gozleriyle tam gozlerime baktı:

"Anne babalar neden sonsuzadek yaşamazki? Ben onları cok ozledim" dedi

O an sorusuna cevap verememiştim.Bende cocuktum amma yetimhane cocukları buyutur yetkinleştirir. Cocukdum amma cok şeyi duşune biliyordum. O gun orda ona bir soz vermiştim.

"Sen benim sonsuzlugum olucaksın. Hep yanında olucam" demiştim.Amma yapamadım 2yıl sonra beni bi aileye evlatlık verdiler.Gitmeyi hiç istemiyordum. Amma yetimhanede buyuyorsanız hayatınızın yonumunu siz degiştiremezsiniz. Gitdigim gun Çiçeyi hic goremedim kendisini catı katında bizim gizli odamıza kapattı hic cıkmadı. Bunları duşunurken goz yaşlarımı saklayamıyordum...

Aklıma Zehra teyzemız geldi o bana Çiçeyi bulmamda yardımcı ola bilirdi. Yerden kalktım içeri girdim kapıda bi kadın yerleri siliyordu. Ona yaklaşdım

"Merhaba Zehra hanım nerde soyleye bilirmisiniz?

"Sanırım cokdandır gelmediniz buraya Zehra hanım artık 7yıldır burda calışmıyor çıktıkdan sonra koyune taşındı" Kapılar hep yuzume kapanıyordu. Şimdi tek çarem Zehra teyzeyi bulmaktı...

Yazardan:

Bu bolum bir az gecikti uzurlu sayın.. :)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 03, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Hayata bir daha gülümseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin