2. Bölüm

363 135 593
                                    

                 ✨✨🦋🦋🦋✨✨

"Asel...Asel...Asel...Asel" okul vardı dimi bugün, hay ben böyle işe.

"Kalktım baba, bak kalktım." Tek gözümü açarak yatağımın içindeki telefonumu bulup saate baktım. Biraz daha yatakta oyalanırsam geç kalacaktım ve bu hiç istediğim bir şey değildi. Hızla yattığım yerden doğruluktan sonra ufak bir açılma molası verdim kendime.
Babam içeriden yine adımı seslenince hızlı bir jeton düşmesi ile ateş almış gibi tek gözüm kapalı ranza merdivenlerini inip banyoya koştum.

  Her gün on beş dakika süren banyo maceramı tamamladıktan sonra söylene söylene odama geri döndüm.

"Şu çapaklar varya deli edecek beni. Her seferinde bacağımı morartmadan banyoya giremiyorum" söylene söylene askıda asılı olan üniformalarımı giyip aynadan kendime baktım.
Derin bir iç çekip bunada şükür dediğim saçımın örgüsünü açıp taradım. Hafif gevşek bırakarak topuz yaptığım saçıma topuz tokası takarak bonemide üstüne geçirdim, şimdilik tamamdım.

  Sıra suluğum ve eğer varsa ekmek onunla kendime sandviç yapmaktaydı. Çantamdan aldığım suluğum ile mutfağa hızlı bir geçiş yaptım. Ben ekmek ararken babam içerden bağırmaya başladı.

"Asel, kalktın mı?" Yok uyur gezerim babacım.

"Evde hayalet değil ben dolaştığıma göre kalktım babacım" ilk başları sesiz söylesem de sonlara doğru bende bağırdım. Bulduğum yarım ekmeğin arasına peynir ve domates koyduktan sonra hazırdı.
Genellikle okul çantamı sabah hazırlıyordum çünkü anlayamadığım bir şekilde zevk veriyordu.

Saatime bakıp kalan süremi hesaplarken bir yandanda başımı örtmeye çalışıyordum. Ayak sesinden anladığım babamı yolcu etmek için baş örtümü bırakıp odamdan çıktım.
Babamın ardından kapıyı kapatıp hemen ardımda olan portmantonun aynasından başımı düzgünce örtüp asılı olan trençkotumu aldım.
Tamamen hazır olduğumda tekrar saatime baktım son görevimide yerine getirirsem binadan çıkabilirdim.

"Anne ben çıkıyorum Alp'i kaldır inerler aşağı birazdan... Anne hadi bak geç kalacaksınız kaldır Alp'i"

"Tamam tamam. Alparslan... Alparslan... Alparslan... Alparslan kalk oğlum hadi amcanlar inecek şimdi aşağı" annesinin biricik kuzusu umarım uyanırsın. Son görevim tamam olduğuna göre herkes kendi yoluna.

                        🦋✨🦋✨🦋

   Arabadan iner inmez büyük adımlarla okul kapısına yürümeye başladım. Üç dakikam vardı. Yetişirmiydim bilinmez ama gerekirse daha büyük adım atardım.

  İki dakika ile geç kaldığım derse yetişmek için bir dakikadan fazla zaman harcayamazdım, sanırım burada koşabilirim çünkü koridorun en sonunda bulunan sınıfıma gitmem bir dakikadan fazla süremi alabilirdi.
Belki yukarı katlarda olsaydım bunu umursamazdım ama öğretmenler odası ile aynı koridorda olunca kalbiniz ister istemez maraton koşuyordu.

  Nefes nefese kapıyı tıklayıp içeri girdim ama görünürde bir hoca yoktu.
Neden ? 

'Neden olmasın'

'Şimdi sırası değil iki dakika kes sesini' kendi kendime göz devirdikten sonra bulunduğum duruma odaklandım.
Tabi ya bugün günlerden pazartesi ve ilk ders proje ve ben bunun için saniyeler içinde yüz yaş almıştım, uzun soluklarlarla yerime doğru adımlamaya başladım.

Proje hocası her ders istisnasız on dakika geç gelip dersi başlatırdı, herhalde tüm öğrencilerin gelmesi için zaman tanıyor, canım hocam.

  Sırala yaklaştıkça çoğalan şaşkınlığım beni bırakmıyordu çünkü Gökçe sıranın üstünde yatıyordu, o okulda ve okul sırasında uyumazdı.
İçimde dizginleyemediğim bir merakla Gökçek'yi kaldırmaya çalıştım. Uzun süredir kaldırmaya çalışıyordum ama kalkmıyordu.

Farklı Pencere || Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin