8: KAYBETME KORKUSU

1.5K 199 140
                                    

Yorum yapacak mükemmel Cankuşları böyle bekliyorum:

Yorum yapacak mükemmel Cankuşları böyle bekliyorum:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Akşam yemeğinde fazlaca eğlenmiştik. Uzun zaman sonra ilk defa hiçbir şey takılmamıştı kafama.

Minhyung okulda bir çocukla tartıştığını ve çocuğun "Benim babam doktor!" diye hava atmasının ardından kendisinin sinirlenip "Seni bir döversem baban da iyi edemez!" dediğini anlattı. Olayın nasıl başladığını bilmiyordum, kaçırmıştım başını fakat Bayan Kim sinirlenmişti oğlunun bu sözlerine. Pazartesi gidip özür dileyeceğine dair bir söz verdirmişti ve yemeğin geri kalanında Minhyung ses çıkarmamıştı. Ona üzülmüştüm doğrusu ama aile mevzularına karışmamayı seçtim.

Sonra Bay Kim bize okulun nasıl gittiğini sormuştu. Dürüstçe hiçbir şey yapmadığımı söylediğimde ise "Olur böyle şeyler." demekle yetinmişti. Bayan Kim ise "Ben üçüncü yılımda kazandım üniversiteyi." diyerek benim umutsuz vaka halime bir nebze de olsa umut aşılamıştı.

Yemekten sonra terasa çıkıp Taehyung'un teleskobuyla göğü izledik. Bulutlu hava bizi engellemişti biraz ama yine de keyifliydi.

"Birkaç gün sonra Satürn ve Jüpiter birleşecek." dedi içeri geçtiğimizde. "Serçe parmağımın ucuyla kapatabileceğim kadar yakınlaşacaklar. İşin harika kısmı 400 yıl sonra ilk defa bu kadar yakınlaşmış olmaları. Ve 20 senede bir yaşanıyor bu birleşme."

Uzanıp öptüm onu. Şaşırarak gözlerini kocaman açtı. "Bu niyeydi şimdi?"

"Seni öpmek istedim. Bilim insanı moduna geçtiğinde çok tatlı oluyorsun."

Kafasını eğip gülümsedi ve ne yapacağını bilemediği anlarda yaptığı gibi, saçlarını karıştırdı. Kollarımı ona doladım "Seni seviyorum Hevesli Bilim Adamım." derken.

"Uykum geldi." dedi. Sonra tişörtlerini kaldırıp monitörüne baktı. "Normal."

"Uyuyalım o zaman." dedim.

"Sen yeni uyandın ama?"

"Bir şey olmaz. Seni izlerim. Sonra dalarım."

"Çok şapşalsın, biliyorsun değil mi?"

Yatağa girip yumuşacık yastığına koydu kafasını ve sol tarafını patpatladı.

"Bari şarkı falan söyle de uyuyayım."

Ani isteğiyle bir süre düşünmem gerekmişti. Bir yıla yakın bir süredir şarkı söylemiyordum. Şarkı söylerken sesim nasıl çıkıyor, onu bile unutmuştum. Detone olabilir, sözleri unutabilirdim. Sesim bile çıkmazdı belki!

"Lütfen." Israr etti. Çenesini dikmiş, kıvırdığı kaşları ve büzülmüş dudakları ile beni ikna etmeye çalışıyordu. Doğru da bir yöntem seçmişti, ona hiçbir koşulda karşı gelemezdim.

Ayçiçeği Misali ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin