Medya, Görkem. ❤
Kontrol etmeden atıyorum, sevişiyorlar 🙂 👉👈
~
Sıcak suyun göğüslerine kadar geldiği küvette, Korhan Görkem'i bacaklarının arasına oturtmuş, sırtınıda göğsüne yaslayarak çenesini omzuna yerleştirmişti. Çıplak, ince belini sımsıkı sarmış, açıkta kalan beyaz boynuna minik minik öpücükler konduruyordu.
"Mis gibi kokuyorsun yine." Ağzının içinde mırıldanarak konuştuğunda Görkem kıkırdayarak başını biraz daha geriye attı. Şimdi Korhan'ın omzuna -sırtına dikkat ederek- yaslanmıştı. "Seviyor musun kokumu?" Dudaklarını büzerek konuştuğunda Korhan gülümsedi. "Seni sevdiğim kadar değil."
Bu dediğiyle Görkem utanarak gözlerini kapatıp elini yüzüne kapattığında Korhan onun bu sevimliliğine içi giderek baktı bir süre. Ardından omzuna boynuna mis kokusunu içine çekerek sulu sulu öpücükler kondurdu.
Fark etmeden bedenine yaklaşmış olacak ki Görkem'in ağzından kısık bir inleme çıkmıştı. Yüzü acıyla buruştuğunda Korhan telaşla geriye çekilmeye çalıştı ancak Görkem buna izin vermeyerek ellerini belinde ki koluna atıp sıkıca sardı. Sanki bedeninden elleri çekilse üşüyecek gibi hissediyordu.
"Sorun değil, tamam." Dedi dişlerinin arasından konuşup sırtını biraz öne iterken. Korhan gözlerinin sulanmaya başladığını hissedince alt dudağını dişledi. Dayanamıyordu ona, Görkem'in canının yanması demek Korhan için canından can gitmesi demekti. İçinden Allah'a dualar ederek Görkem'in acısını kendisine vermesini istedi.
"Bebeğim su soğuyor, çıkalım mı artık?" Yumuşak ses tonuyla konuştuğunda Görkem dudak bükerek huysuzca omuz silkti. Kaşları çatılmıştı. "Hayır çıkmak istemiyorum." Burnunu çekerek konuştuğunda Korhan derin bir nefes aldı. Yine de ses etmedi, Görkem'in istekleri onun için her daim en ön sıradaydı.
Birden, Görkem bacaklarının arasında kendisine döndüğünde tek kaşını kaldırdı Korhan. Yüzü aşırı derecede sinirli ve huysuz görünüyordu. Kollarını öne uzatarak kucak istediğinde Korhan derdini anlayarak sırıttı ve hızla bacaklarını iki yana ayırarak kucağına aldı onu. Görkem'in kolları omzuna sarılmışken, yüzleri aynı hizadaydı. Korhan gözlerinin içine bakarak minik burnunu öptü.
Görkem'in burnu kırışarak kaşları çatıldığında kıkırdayarak bu sefer de hızla dudağını öptü. Şimdi yüzü biraz yumuşamıştı. Alt dudağını iki dudağının arasından ağzının içine çektiğinde Görkem de kollarını sıkılaştırdı ve kucağında kayarak aletinin üzerine oturdu.
Korhan kesik bir şekilde inleyip alt dudağını emmeye devam ederken, Görkem de heyecanla ona karşılık vermeye çalışıyordu. Sıcak dudaklarının arasına girmeye çalışan arsız dile geçiş izni tanıyarak diliyle buluşturduğunda sanki tatlı yiyormuş gibi mırıltılar çıkararak biraz daha sıkı kavramıştı.
"Görkem, hareket et..."
Korhan'ın boğuk sesi ağzına dolduğunda yutkunarak sert bir öpücük kondurdu ve kalçalarını yavaş bir şekilde oynatmaya başladı. Korhan'ın sertleşmiş olan aletini kalça arasına alıp sıkıştırdığında Korhan yüksek sesle inleyerek çenesine sivri dişlerini saplamıştı.
"Siktir, biraz daha hızlan."
Yalvaran sesi kulaklarına dolduğunda Görkem hınzır bir şekilde gülümseyerek alt dudağını diliyle baştan sona yaladı ve ıslak saçlarını alnından çekerek hareketlerini hızlandırdı. Deliği yanmaya başlarken, durmadan biraz daha ileri geri oynatmaya devam etti. Korhan'ın dudakları ise dudaklarından çekilmiş, boynuna yumulmuştu.