"Fikirleriniz benim için önemli lütfen belirtin yav.":) -BKS-
-He bu arada okumaya başladığınız tarihi buraya not düşebilirsiniz. Sonra dönüp birlikte ne kadar yol aldığımıza bakıp ağlarız.
Buraya nasıl sürüklendiğimi hatırlamıyorum. En son odamda müzik dinliyordum ve şimdi de burada üzerimde açık mavi bir takım elbiseyle duruyorum. Gerçekten de olan biteni anladığımda koca ışıklı salonun ortasında tek başıma durduğumu fark ettim.
Gözlerim tanıdık birisini arıyordu. Ama sanırım buna hiç gerek yoktu çünkü babamın korumalarından bir tanesi bana doğru geldi. Tam önümde durdu.
"Mehmet Bey babanız sizi bekliyor." dedi kibarca.
İçimden yok olmak ya da herkesi yok etmek geçiyordu. Babamla konuşmak şuan isteyeceğim son şeydi. Ama isteklerim ne zaman önemsendi ki?
"Peki." dedim. Boyun eğeceksem eğer en sonunda uzatmaya gerek yoktu. Bir cümle, bir kelime anlatıyordu her şeyi. Bu siyah giyinmiş cüsseli adamla beraber yürüyorum şimdi. Merdivenleri çıkarken Ahmet Haşim'in "Merdiven" şiiri geldi aklıma.
"Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak
Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak..."
Şiirdeki gibi tırmanıyordum yaşamın merdivenlerini.
Merdivenin başına geldiğimde babam beklenmeyen bir sevecenlikle koluma girdi. Ve arkamı döndürdü.
"Sürpriz!" dedi herkes bir ağızdan.
Evet gerçekten de sürpriz oldu. Kaç kat olduğunu saymaya matematiğimin yetmediği bir pasta ve patlayan konfetiler eşliğinde o günün doğum günüm olduğunu anladım. Ne lanet bir gün.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melek'in İşareti
RomanceKARDEŞİ KAYBOLAN MEHMET TÜM SUÇU KENDİSİNDE ARAR. BAKALIM GEÇMİŞİN PERDELERİ ARALANDIĞINDA GERÇEĞİN GÜCÜNE DAYANABİLECEK Mİ? TEKRARDAN DEŞİLEN GEÇMİŞ MUTLULUK MU HÜZÜN MÜ GETİRECEK. AMA NE OLURSA OLSUN MEHMET'E TEKRARDAN YAŞADIĞINI HİSSETTİRECEKTİ...