Multimedia : Bora'nın kardeşi
Bide votelerseniz canlarım valla büyük sevaba girersiniz :shdfAnnemin "Buseee" diye bağırması sayesinde uyandım. "Bugün Pazartesi!". 'Bilmiyodum annecim teşekkür ederim' demek isterdim ama sabah sabah gerilmeye gerek yok. Kalkıp patiklerimi ayağıma geçirir geçirmez elimi yüzümü yıkadım. Sonra da mutfağa gidip şöyle neşeli bir şekilde "Günaydıııın" dedim. Ama ailem ne anlar. Kısa bi "günaydın" deyip işlerine devam ettiler. Yüzüme bile bakmadılar be. Hem sabahın 6'sında kaldır "Bugün pazartesi" de hem yüzüme bile bakma. Neyse çok uzattım uf.
Annem genelde hep böyledir yani iki ayağı bir pabuçta. E tabii,sabah altı akşam altı çalışıyo kadın. Ev işleri,mutfak,o gün kılamadığı namazlarının kazası derken oturmaya zamanı kalmıyo anneciğimin.Babam deseniz rahat sayılır.Erkek sonuçta. Akşam işten eve gelince yat aşağı. Aman iş yapma hep anneme bırak. Böyle diyorum ama benim babam bitanedir.
Annemin "Ne duruyosun kız hazırlan çabuk!" demesiyle düşüncelerim dağıldı. Kendime gelince "Tamaamm" deyip odama yöneldim. Okul kıyafetlerimi geceden hazırlamıştım zaten. Onları giydikten sonra aynanın karşısına geçip saçlarımı at kuyruğu yaptım. İlk günden topuz olmaz. Sonra da kendime bakıp güzelliğimden emin olduktan sonra montumu giydiim,çantamı da aldıktan sonra annemlere çıktığımı haber verdim ve evden çıktım. Dışarısı yağmurlu değildi. İşime gelir bu benim. İlk günden yağmur yağsa okul çekilmez olur.
Okula vardığımda her yer kalabalıktı. Anne babalar bile vardı. Onlar neden gelirler ki? Çok saçma. Senin çocuğun liseye gidiyo teyzecim. Gezme çocuğunun peşinde o da bunalır artık yani. Arkadan gelen sesle her zamanki gibi düşüncelerimden koptum. Döndüğümde çok özlediğim kişi karşımda bana gülümsüyordu: Aynur. Hemen boynuna atladım. O da bana sıkı sıkı sarıldı. En sonunda "Kızım omurgalarımı kırdın"dedim. "Napiym çok özlemişim" dedi. 'Sana özledim dediğimde Kızım ben de özledim de 2 haftadan bişey olmaz' diyodun. Noldu Aynur Hanım?' dedim içimden ama bunu dışarı vurmak istemiyodum. Çünkü onu çok özlemiştim. O benim sırdaşım,yoldaşım,kısaca herşeyimdi. Gözüm kapalı güvenebildiğim tek arkadaşımdı. Arkadaş az kalır yani,ne desem az kalır aslında.
Gülümsedim. "Ankara'ya gitmeseydin bu kadar çok özlemezdik,görüşürdük."
"Napiym aşkım ben ısrar ettim aileme gitmiym diye ama beni yalnız bırakırlar mı evde."
Evet biz birbirimize aşkım vb. tarzında konuşuyoruz. Nedenini ben de bilmiyorum öyle alışmışız.
"Neyse bitanem gel tenha biryere gidelim arayı kapatalım." dediğimde çoktan Aynur'un koluna girmiş yürüyorduk bile. Sonunda sakin biryer bulmuştuk. Bulmuştuk da.. O kimdi? Ağacın arkasında bir çocuk bizi mi izliyordu? Üstündeki formayla bu okulun öğrencisi olduğu belliydi. Kendini belli edecek kadar gerizekalıydı da aynı zamanda. Hemen Aynur'a "Aynur şu ağacın arkasında birisi var ve bizi dikizliyor." dedim. Aynur da "Saçmalama" dedi ama kafasını elimle o yöne doğru çevirdiğimde "haa" demesiyle kaldı öyle. Sonra kendine gelip "Ben bunu tanıyorum ya. Bu Bora'nın kardeşi. Liseye yeni geçti. Şimdi sen Bora'yı sorarsın o da bizim mahalleden. Üst komşumuz." dedi. "İyi de niye bizi izliyor bu?" dediğimde Aynur çocuğa baktı,sonra da "İşte bunu ben de bilmiyorum" dedi.