LODOS

*1* Beyaz Balon

Başladığın tarih 👉

Ciddiyim ciddiyim hayır değilimmmm çünkü bu bölümü ikinci yazışım kaydetmeyi unutum silindi :') evet malım hadi siz başlayın
--------------------------------------------

Elimi buğulu cama dayadım. Camı bir kaç hamleyle temizledim ve dışarı baktım. Hava bana inat karamsar gibiydi. Bir kaç sene sonra tekrar geliceğim evin, havasını son kez içime çektim.

Elimdeki bavul kulpunu sıktıkça sıkıyordum. Üzüntümü ondan alıyordum sanki.

Bir hışımla bavuluda hızla sürükleyerek odadan çıktım.

Hızla bahçeye geçtim ve havuzun kenarını dolandım. çitlerin kapısını açtım.

Beyaz jipimin bagajını açıp içine bir gayretle bavulumu koymaya çalıştım. Bir anda bavulu tutan elerin sahibine döndüm. "baba ben hallederim sen bırak" bavulu bagaja koyarak konuştu "kızım senin bu bavularda ne var eşek ölüsü gibi" güldüm ve kolarımı babama sardım.

Birden  annemin telaşla ve üzüntü ile karışık sesi bahçede yankılandı.

"kızım dur bak sana neler yaptım börekler, sarmalar, kurabiyeler bolca yersin yavrum benim " elimde plastik kutularda börek, yaprak sarması ve kurabiyeleri görünce gülmedim değil.

Eliyle ağzıma sarmalardan birini tepiyor bir yandanda, "yolda yersin tamamı?" diyordu "Anne sana kalırsa burda yiyicem" .

Annem hızla yemekleri arabaya koydu ve diğer elindeki sürahiyi sabitledi. Belliki arkamdan dökücekti.

Babam ve anneme hızla sarıldım annem her zaman olduğu gibi göz yaşlarını tutamadı ve ağlamaya başladı,bende dayanamayıp ona katıldım. On dakika kadar salya sümük ağladık kendimize gelince arabaya bindim.

Geri vitese alıp hızla çıktım.

Ordan çıkınca içimdeki burukluğun hafiflediğini fark ettim.

planım şuydu burdan kiraladığım bir otele gidicektim, ardından çıkıp iki sene önce aldığım dağ evine gidicektim, sonra istanbula geri dönücektim hepsi bu planım kusursuzdu.

Yol boyunca yarı uykulu yarı uyanık arabayı sürdüm.  Güneş batıyordu.

Birden turuncu gökyüzüne yüzlerce beyaz balon saçıldı.

Aniden önüme atlayan bir gelin ile bu balonların nedenin bir düğün olduğunu anladım.

Aniden frene bastım gelin arabanın kapısını açtı ve hızla bindi. Arkadan gelen insan kalabalığı ile donup kaldım.

"Lütfen bana yardım et!" adeta donmuştum.

Yanımda yardım isteyen aynı yaşta olduğumuzu düşündüğüm bir gelin ve onu geri almak için gelen damat ve yüzlerce kişi vardı.

Ani bir refleksle frene bastım. Aynadan diğer insanlarında arabalara binip bizi takip ettiğini gördüm...

Sesizce mırıldanıyordum "al sana adrenelin başak bir bu eksikti düğünden gelin kaçırıyoruz."

Yanımda ki kız birden gülmeye başladı "ay Allah'ım kendi düğünümden kaçıyorum." bende gülmek isterdim ama hiç halim yoktu. Asıl kızın bu haleri komik gelmişti bana.

Arabayı birden bir ara sokağa soktum, ardından bir daha, ve bir daha yanımdaki kız o korku ile koltuğa yapışmıştı.

En sonunda bizi kaybettiklerini düşünüp arabayı yolun kenarına çektim.

Ani bir hareketle arabadan indim vücudum bu kadar kanı  ve adrenalini pompalayamazdı hızla nefes alıp veriyordum.

Kızın elini omzumda hissetim.

"sakin ol bak istersen gidebilirim beni buraya kadar getirdin ya ne istersen yaparım." yüzüne baktım "sen niye kaçıyorsun?" kızın gözleri birden doldu. "ben o  adamı gram sevmiyorum aile baskısı ve mevki şeysileri ve sayreleri anlarsın.

" hayır anlamam" elini bana uzatı "ben Esma" güldüm cidden sanki kaçan gelin o değil bendim "ben başak" yüzünde koca bir gülümse belirdi.

"peki sen nereye gidiyorsun başak" arabaya yaslandım "İstanbul gidiceğin yer yol üstüyse bırakayım değilse yakınlara bırakırım." güldü "varış rotamız aynı" en azından sıkılmazdım yol arkadaşım olurdu. "ama benim durucağım yerler var oyalanıcam yani" tek kaşı kalktı "mesela?"  saçımı geri attım "kiraladığım bir otel var orda kalıcam sonra bir dağ evim var bir sürede orda takılıcam" tekrar gülümsedi "otel masraflarımı ben karşılarım ama sakıncası yoksa dağ evinde seninle kalabilirmiyim kirasını öderim hem işime gelir herkez ilk istanbulda beni arıycaktırlar oyalanırsam istanbulda olmadığımı düşünürler" şaşırmadım değil "sen ciddisin?" başını saladı "peki kira almama gerek yok eğer paran yokda otel paranı ben veririm sıkıntı yapma" . "bende var sıkıntı yapma"  dedi ve Başını saladı" önce sana kıyafet alalım olurmu? "  yüzünde büyük bir tebessüm oluştu.

Arabaya bindik ve en  yakın kıyafet mağazasını bulmaya çalıştık.

Kıyafet seçmeside uzun zaman aldı.

Yol boyunca konuştuk. Cidden onu çok sevmiştim sevimli bir kızdı.

Evet cidden bir planım kalmamıştı şu kızla sağ salim istanbula varıyım başka bir şey istemiyorum.

Hava tamamen kararınca açlık ve yorgunlukla kendimizi burgerciye attık.

Aslında bugün otelde olmam gerekirdi ama çok oyalanmıştık oteli arayıp yeni bir rezervasyon yaptırdım ve artık varamazdık en azından araba rahatı.

Arabanın etrafında leşçil gibi dönüp duruyordu Esma. Hava cidden soğuktu.

Hızla bagajı açtım yanımda kısa yolculuklar için tutuğum ince battaniyelerden iki tane aldım.

Birini ona verdim birini ben aldım ben ön koltukta o arka koltukta geceyi geçirdik...

---------------------------------------

Normalde baya uzundu silinince uzun yazmaya üşendim ama diğer bölüm uzun olucak sözüm olsun aslında silindiği için tekrar yazmıycaktım çünkü üşenmiştim
Jdjjdjdkkkfkfmmfmfmdm

Beğendiysen söyle bari?