Elerimde ki solgun bedene baktım belkide ölüyordu arkamı döndüm ve bana telaş ve korkuyla bakan üçlüye baktım onlar belki geçmişim değildi ama geleceğim olmaya hazırlanıyorlardı...
Selam , yeni bölümün bu kadar erken gelmesini garipse diniz galiba , evet bende garipsedim kesinlikle 2 ay geçmedi sanırım kısa bir bölüm olacak neyse şarkıyı açarsınız başlayalım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Adamın üstündeki leş gibi bira kokusu üstümüze sinmişti . Ayak bileklerim giderek sızlamaya başlamıştı . Esma'nın omzuna bir iki veya üç kere vurdum , bana baktığında "duralım azıcık sanırım felç geçiriyorum" dedim . hızla koluna girdiğimiz ,yarı baygın adamı yolun kenarına oturtuk. Kendimizde hızla oturduk, elimi anında ayak bileğime atıp ovmaya başladım. Cidden sızlıyordu .
Birden Esma yanımızda ki sarhoş adama sorular sormaya başladı.
"Adın ne senin?" Adam Esma'nın yüzüne baktı baktı, "Bana mı diyorsun bacım ha bak bana diyorsan adım Emir ama dertli olan " kendimi tutamayarak gülmeye başladım , Esma ilk önce anlamaya çalıştı en sonunda anlamış olacak ki , kahkaha atmaya başladı.
Halimize mi gülsem bu adamın bu kadar içip bu hale gelmesine mi bilemedim.
"Kaç yaşındasın sen?"
Bu sefer erken anlamış olacak ki direk cevap verdi "ben sanırım bu sene 9 yaşına gireceğim" Esma anlamaya çalışır gibi tek kaşını kaldırdı.
*İki genç kadın bu genç adamın dediklerini anlamaya çalışıyordu . Ya adam fazla salaktı yada içince iyice salak oluyordu.*
Ne olmuştu da bu kadar içmişti. Belki de sadece keyif içindi, ama öyle bir tipe benzemiyordu.
"O SEN OLSAN BARİ , ASLINDA ÇOK DOLDUM AMA O SEN OLSAN BARİ "
Esma gülüp duruyordu komikti aslında . "Hadi kalkalım artık çok oyalandık zaten " Esma hızla ayaklandı . Adının Emir olduğunu düşündüğümüz çocuk yalpalaya yalpalaya ayağa kalktı . Bir süre Emir'in yüzünü inceledim, cidden pis dayak yemişti beter etmişlerdi . Ne olduğunu öğrenemeyecektik yarınımız yoktu nasıl olsa .
Tekrar Emir denen çocuğun koluna girdik .
Esma çocuğu yercesine süzüyordu .
Yarım saat sonunda şehre ve insanlığa ulaşmıştık. Telefonuma hızla sarıldım sinyalin çektiğini görüp 32 diş sırıttım .
Hızla internete kısa bir araştırma yapıp istediğim numaraya ulaştım .
Hızla numarayı tuşladım . Üçüncü çalışta açılan telefondan zar zor nefes alan bir adamın sesi yükseldi. "Buyrun öz ve has kardeşler oto tamir" öz ve has kardeşler oto tamirmi? Bu neydi şimdi, hafifçe kıkırdadım. Telefonu kulağıma tekrar yapıştırıp hızla konuşmaya başladım. "bizim lastikler pert abi bir el atsan" karşıda ki adam iç çekerek "konum at kızım bizim çırağı göndereyim" saçlarımı geriye atarak "Pekâla abi" hızla konumu attım ve bir saate burada olacaklarını bildirdiler. Sonunda diyerek iç çektim. Onlar gelene kadar biz Emirin evini bulabilirdik.
" pşt Emir senin evin nerde" yüzüme dönerek "İstanbula gideriken bir mendil buldum.." yine şarkı söylemeye başlamıştı.
Hafifçe yere çöktü, ve üzerinde istanbula giden yolu gösteren tabelayı işaret etti.
"Ne!? istanbulda yaşıyorsan Eskişehir'de işin ne be adam" afalamıştı tekrar ayağa kalktı omzuma yaslandı "Zaten Eskişehir'de yaşıyorum ama yüzümde ki şu yaralara bak sence beni yaşatırlar mı be" başımı hayır anlamında sağa sola salladım "Neyden kaçıyorsun ki?" diye lafa atladı Esma. "Üzerimi iftira attıldı be bacım" damarlarımda ki kan hızlanıyordu ve gerilmeye başlamıştım. "Ne iftirası" iç çekti "sözde ben bir kıza cinsel şaldırıda bulunmuşum ortada kanıt yok bu yüzden polis önemsemedi kızın ailesi de cezayı kendi kesiyor." donup kalmıştım ya cidden yaptıysa. "Kız söylemedi mi senin yapmadığını?" sustu "Kız benim eski sevgilim saldırıdan sonra ağır yara aldı ve komaya girdi halâ komada o söyleyemedi bizde o dönem yeni ayrıldığımız için ailesi beni suçluyor" dedi çaresizce.
Ona nedensizce inanmıştım elimi tekrar Emirin beline doladım ve "Hadi gidelim istikamet İstanbul" Esma şaşkınca bana baktı. "Geliyor mu yani?" başımı evet anlamında heyecanla salladım "Peki ya otel ne olacak Başak?" ah evet birde o vardı "Boşver oteli fazla oyalandık şu lastik işi hal olsun direk dağ evine gitmeliyiz" yüzünde tamam dercesine bir gülümseme oluştu.
Geldiğimiz yolları hızla yürüyorduk keyfim tekrar gelmişti bir yandan da ayılmaya başlayan Emire, Esma ile nasıl tanıştığımızı ve dağ evinden sonra İstanbul'a gideceğimizi
söyledik. Oda bu fikri sevmişti anlaşılan.
Kendine gelmeye başlamıştı taşıması eskisi kadar zor değildi artık.
Arabaya vardığımızda daha gelmemiş olan, öz ve has oto tamircisinin çırağını beklemeye başladık.
Emir yüzüme baktı "Başak yedek lastik var mı?" hafifçe esneyerek yanıtladım "bagajda" ayaklandı "tamam ara çırağı gelmesin ben hallederim" şaşkınca yarı ayık ama halâ yalpalayan Emire baktım. Sema ise yolun kenarında ki papatyaları toplayarak taç yapıyordu. Emir tekrar konuşmaya başladı "Alet çantası var mı?" bagaja bakmak içib gittim ve evet ordaydı, babamın her zaman tedbirli ol demesi cidden işe yaramıştı.
10-15 içinde yapılan telefon görüşmesi ve takılan yedek lastikle tekrar yollara dönebilirdik.
Birden arkamızda bitten Esma ile korkmuştum elinde olan üç adet tacın birini bana birini kendine diğerinide Emire taktı, ama Emirin ki biraz küçük olmuştu ki, istemsizce gülmeye başladık, kafasında dahi zor tutuyordu.
Eliyle iyice sabitleme çabalarına girdi.
"iki güzel bayan karşılarında ki delikanlının boşuna harcanan çabalarına gülüyordu."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Anlık Emir HDJDJJDKDKKDKDKX
Ben bu bölümü yazarken çok eğlendim.
Şimdi kendi kurduğum senaryo bozulucak ama ben Emir ve Başakı shipledim birden MSMMDMMDMDMDMMDMD
