"Onun insan olduğunu söylemedim ki Hyunjin."
—————————————————
Söylediği şey Hyunjini de beni de şoka uğratırken yürümeye devam ediyorduk.
"Ne demek istedin az önce?"
"Soru sorma sincap."
"Bana öyle söyleme! Ayrıca Minho da kim?"
"Benimle samimi olan insanlar bana Minho der."
"Hyunjin denen çocukla samimisin yani?" Durdu ve yüzüme baktı. Onu ilk kez bu kadar detaylı inceliyordum. Kızıl saçlarıyla tam anlamıyla peri gibiydi. Kusursuz ve çekici bir güzelliği vardı. Çekik gözleri, güzel burnu, dudakları..
"Kişisel sorular sorma sebebini öğrenebilir miyim Jisung? Sana fazla mı kibar davrandım acaba?" Diyerek kolumu iyice sıktı ve beni sürüklemeye devam etti. Kolumun acısıyla inledim ama elini gevşetmedi.
"Canımı acıtıyorsun."
"Çok fazla dik konuşuyorsun Han Jisung. Ben senin arkadaşın değilim. Seninle eşit biri de değilim. Senden üstünüm ve senin için bir tehdit oluşturuyorum. Bu kadar rahat davranman sinirimi bozuyor. Sabrımı zorlama!" Ne yapmıştım ki şimdi?
"Kusura bakma ama yaşadıklarımı hazmetmek çok zor! Manyağın biri geliyor ve senin kanını istiyorum diyor. Sonra da gelmiş bana peri olduğunu söylüyor. Sonra adamın birinin kolunu küle çeviriyor ve beni perilerin diyarı denen bu saçma yere getiriyor! Normal kalmamı nasıl beklersin?"
Sinirle kolumu iyice sıkınca yine inledim.
"Bana manyak diyorsun. Saygısızca konuşuyorsun. Sana iyi davranmaya çalışıyordum ama sen kaşındın Han Jisung. Emin ol seni götürdüğüm yerde sana karşı benim kadar kibar olmayacaklardır. Ben o an kılımı bile kıpırdatmayacağım haberin olsun!"
Korkuyordum. Gözlerim tekrar dolmuştu. Eve gitmek istiyordum. Bütün bunların koca bir kâbus olmasını istiyordum.
"Hani bana bir tek sen zarar verebilirdin?" Sessizce sorduğum soruyla ellerini gevşetti ve iç çekti.
"Sadece sözümden çıkma tamam mı Han Jisung?"
"Peki."
Karanlık ormanda ilerlerken bir ses duyduk. Şarkı söyleyen bir kadın.
"Lanet olsun."
"Ne oldu?"
"Kulaklarını kapat ve sakın açma."
Dediğini yaptığımda beni belimden tutup yürütürken bir köprüye ulaştık. Upuzun ince bir köprü, altında ise masmavi bir su vardı.
"Deniz mi bu?"
Kafasını evet anlamında salladı. Gergin görünüyordu.
Köprüye yaklaştığımızda denize bakıyordu.
Aklıma yeni gelen şeyle gözlerim açıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOTA | Minsung |
FantasyHan Jisung, on sekizinci yaş gününde bir şeylerin ters gittiğini fark eder. Tesadüf eseri kapısının önünde karşılaştığı yabancının fantastik dünyadan fırlamış bir karakter olduğunu öğrenir. Karşısına çıkan bu yabancı ondan istediğini almadan onu rah...