~SKY~ Chanmin

:6

Sınıfa girdiğim gibi Jisung kolumdan tutup beni sıraya oturttu aşırı heyecanlı duruyordu. Kesin Minho ile ilgili bir şey olmuştu. 

-Minho! Minho bana numarasını veri! Numara! Dün gece Full konuştuk! Full! Bana tatlısın dedi! Bana! Bana dedi Seungmin dedi seni yerim balım dedi bana tatlı dedi Seungmin bana tatlı dediiii!

Jisung omuzlarımdan tutmuş beni sallıyordu. Onu kollarından tutup durdurdum. Çünkü biraz daha sallanırsam kusabilirdim. Heyecanlandığı her halinden belliydi. Onun adına mutluydum sonuçta ne zamandır Minhodan hoşlanıyordu ve sonunda onunla yakınlaşma fırsatı bulmuştu. Jisung kalbini tutmuş sanki acı çekiyormuş gibi dramatik davranırken sınıfa Minho girmişti. Jisung hemen kendisini düzeltip Minhoya el sallamıştı. Minho da Jisungu görünce el sallamış tekrar yerine oturmuştu.

Jisung yanıma oturmuş kulağıma fısıdamıştıç

-BANA... EL... SALLADI...

Jisungun bu hallerine gülmüştüm. Ardından kapıda Chanı görmüştüm. Birisiyle konuşuyordu. Gülerek konuştuğuna göre sevdiği ve yakın olduğu birisiydi. Ardından sınıfa girmiş beni görmemişti bile. Bu beni çok üzmüştü. Ama görmemişte olabilirdi. Bu yüzden fazla üstünde durmadım.

Öğle arasında tekrar kafeteryaya gelmiştik. Jisung Minhoyu izliyordu Jeongin ise bugün gelmemişti. Seungmin hala Chanın ona neden el sallamadığını düşünüyordu. 

Jisunga dönüp ona bakmıştı. Minhoyu pür dikkat izliyordu ve Minho hariç herkes bunu görüyordu. Minho ısrarla bu çocuğu görmüyordu yada belki de görüyor ama umursamıyordu. Jisung ise hırsla vazgeçmeden Minhoyu sevmeye devam ediyordu. 

-Jisung ben bir tuvalete gidip geliyorum 

Jisung kesin beni duymamıştı o kadar aşık bakıyordu ki şuan beyninde Minho hariç hiç bir şeyi olmadığına yemin edebilirdim. 

Tuvalete girmeden önce tuvaletin önünde Chan ve uzun saçlı biri vardı . Kız olduğunu sanmıştım fakat pantolon giydiğini görünce erkek olduğunu anlamıştım. Çocuk arkasını döndüğünde yakışıklı yüzü görülmüştü. Bir süre arkaya baktıktan sonra tekrar Chana dönmüştü. Baya yakın görünüyorlardı. 

Bir duvara saklanmış onları izliyordum belki de şuan yaptığım şey garip gelebilirdi fakat ne konuştuklarını ve aralarındaki ilişkiyi merak ediyordum. 

Mutlulukla konuşuyorlardı. Bir süre sonra ayrıldıkları zaman uzun saçlı Chanı kolundan tutmuş ona sarılmıştı. Baya sıkı sarılıyorlardı. Ayrıldıklarında uzun saçlı Chanın yanağından makas almış gülümseyerek oradan ayrılmıştı.

Sevgili olabilirler miydi ki? Olabilirdi tabi sanane sen onun nesiydin ki? Onu uzaktan izleyen bir sapık. 

Omzumda bir el hissettiğim gibi yan tarafıma dönmüştüm. Chan elini omzuma koymuş endişeli bakışlarla bana bakıyordu. 

-Seungmin? İyi misin?

Elini yavaşça ittirdikten sonra konuştum.

-Evet çok iyiyim bir sorunum yok tuvalete gidiyordum

Sözlerimi bitirdiğim gibi oradan ayrılmıştım. Tuvaletten sonra Jisungun yanına gitmiştim ama onu hiçbir yerde bulamamıştım. Kafeteryaya göz gezdirdiğimde Minhoyla oturduğunu gördüm. Onları rahatsız etmek istemiyordum. 

Tek başıma bir masada oturuyordum. Chan yanıma gelip sandalyesini çekmişti. Ona anlamaz bakışlar atarken o bana ne kadar kızsam da görünce bütün kalbimin sıcacık olduğu gülüşünü sunmuştu. 

-Oturabilirim değil mi?

Kafa sallamıştım fazla konuşmak istemiyordum. Nedenin bende bilmiyorum ama içimde bir kızgınlık ve hüzün vardı. 

Chan oturduğu gibi uzun saçlı çocuk tekrar Chanın yanına gelmişti. Arkasından kollarını omzuna dolamış Chanın yanağına eğilip öpücük kondurmuştu.

Bunlar yaşanırken kendimi fazlalık gibi hissedip kalkıp gitmiştim. Kalbimin kırıldığını hissediyorum ama neden? Neden kalbim bu kadar acıyordu ki? Sevgili olabilirlerdi tabiki de ve çocuk istediği gibi istediği yerde sevgilisini öpebilirdi ne yapabilirdim ki? Sadece kalbimde bu anlamlandıramadığım acıyla onları izleyebilirdim. 

----------------------