Gözümden akan terli yaşlar, cepheye hücum eden düşman ordusu gibi yanaklarıma saldırıyordu. Dudaklarımdan kopan hıçkırıklar duvarlar arasında yankı yapıyor, bedenimin titreyişi gittikçe deprem misali şiddetini arttırıyordu.
Yelkenlinin dalgalanan bayrağı gibi göğüs kafesim bir içeri, bir dışarı kapanırken bırakın burnumdan nefes almayı, ağzımdan bile alamıyordum.
Sızlatıyordu bedenimi ince ince yaralar. Dizime kadar uzanan saçlar...
Göz kapaklarım ıslaklığın arasından deli gibi açılıp kapanırken, kulaklarım yüksek basınçtan dolmuş gibi sesler buğulu buğulu işleniyordu zihnime.
Kayıp giden bir yıldız gibi sesler de gitmişti yine...
Başıma çekiçle vuruyorlarmış da onun zonklamasıydı sanki. Oysaki ağlamaktandı bunların hepsi; Bedenimin olduğu yerde gelgitlenişi, iki dudağımın arasından çıkan hıçkırıklar, dizlerimin titreyişi, gözlerimdeki yanmalar.
Gözlerim kan çanağına dönse de ağlayacaktım.
İçime sel misali dolan hüzünleri, kendi kuyumdan çıkaracaktım.
Bir gece daha, duvarların önünde çaresizce ağlamalıydım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
walls あ roséanne park ✓
FanficDelinin çığlığı duvarlarda aşınıyordu. 𝄞︙ short story + angst [✓] @chaeminily | 2021 -kapak: gyuria