[chapter seven]

78 27 10
                                    

Aynadaki kendime baktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aynadaki kendime baktım.

Göz altımdaki uykusuzluğun vermiş olduğu karartılara, dudağımın kenarındaki soyuklara, kirpiklerimin kırılışlarına, kaşlarımın dökülüşüne, alnımın ortasındaki dikiş izine...

Ben bu hayatta en çok kendimi sevmiştim.

Kendimden sonra da duvarları.

Haftalarca denedim sıcak suyun altında duş almayı, temizlenmeyi. Ama yapamadım... İnat ettim, yine de beceremedim. Canımı yaktı, saçlarımı döktü, tenim sızladı; vazgeçtim.

Soğuk suya sığındım. Dondurdu bedenimi iki damlasıyla. Duş başlığının altında akan sıcak gözyaşlarımı bile buz etti. Damarlarımda dolaşan sıcacık kanı bile dondurmuştu zamanında. Ölümümü engelleyen suyun altında hayat bulmuştum ben, bir kez daha.

Ancak hayatımdan bıkmıştım.

Aklımın içindeki türlü türlü seslerden, gözlerimin önüne inen korku dolu perdeden, bedenimi kontrol edemeyişimden. Bunlardan bıkmıştım. Adı üstünde 'normal' bir hayat istiyordum.

İmkansızdı.

Roséanne Park, yani ben, Sidney'in en pahalı akıl hastanesindeki bir deliydim.

Normalliğe adım atmayacaktım.

Çünkü normallik beni ait olduğum duvarlardan uzaklaştırırdı.

walls あ roséanne park ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin