''D-Dostum sanırım sınıra geldik, hey sana diyorum uyansana artık!'' dedi siyah kahküllü çocuk yanındaki arkadaşını sarsarak.
''Lanet olsun! Sana kaç kez beni bu şekilde uyandırmamanı söyledim Song! Hem en nihayetinde uyumaya başlamıştım, senin yüzünden tekrar midem bulanmaya başladı.''
''Senin uykunda konuşacak kadar geveze, uyanık olduğun zamanlarda da yarım saatte bir şoföre yol tuttu kusmam gerekiyor diyecek kadar sorun yaratacağını bilseydim, inan bana Gangneung'tan Busan'a kadar yürümeyi göze alırdım Bobby. Senin yüzünden yolda ne kadar zaman kaybettik farkında mısın?''
''Yine her zamanki gibi bağırıp çağırıyorsun Song. Cidden... Uykumda konuşuyor muşum ben. Hah saçmalık! Ben uykumda falan konuşmuyorum bir kere!''
''Madem bana inanmıyorsun Bobby, karşımızdaki kişiye sormaya ne dersin? Hey sen! Uyuyor mu bu yoksa?''
''Sanırım uyuyor gerçi kafasındaki şapkamsı şey yüzünden yüzü görünmüyor bile.''
''Cidden kılık kıyafeti de bir garip, kaç senedir tüccar olmamıza rağmen böyle bir kıyafeti hayatım boyunca hiç görmedim.''
''Belki de Koreli değildir Bobby.''
''O zaman ona uykumda konuşup konuşmadığımı soramayız.''
''Aptal herif, her şeyden önce uyuyor. Hem de senin aksine konuşmadan uyuyor. Herkes senin gibi değil.''
''Sizi duyabiliyorum.''
Song ve Bobby, çıkan feminen sese rağmen korkudan birbirlerine sarılmış, şaşkınca karşısındaki kadına bakıyorlardı.
''Song! Kadınmış!''
''Seni duyuyor gerizekalı.''
''Evet ben bir kadınım. Ve evet Koreli değilim.'' Genç kadın yüzünü gölgelendiren miğferini nihayet çıkardı ve siyah kısa saçlarını hafifçe savurdu daha sonra kahküllerini düzeltti. Bu rutini tamamladıktan sonra hemen karşısındaki iki çocuğa göz gezdirdi ancak daha sonra gözünü kızıl saçlı çocuğunkilerle buluşturdu. Song ve Bobby karşısındaki kadının bu kadar güzel olduğuna daha da çok şaşırmış, adeta taş kesilmişlerdi.
''Adın Bobby'di değil mi?''
''A-aslında gerçek adım Kim Ji Won ancak herkes bana Bobby der.''
''İlginç bir isim. Bobby... Konuşuyorsun.''
''Ha?''
''Uykunda konuşuyorsun Bobby. Arkadaşına inanmalısın. İnanmıyorsan neden arkadaşsınız?''
''B-ben -''
''Güzel konuya parmak bastı şey... şey... Senin adın ne?''
''Ah, kabalığımı mazur görün kendimi tanıtmadım. Ben Lalisa Manoban.''
''Lalisa güzel bir konuya değindi, ancak Bobby hep böyledir meslek hastalığı işte tüccar olunca kimseye güvenin olmuyor. Peki Lalisa, nereden geliyorsun?''
''Song aptal mısın? O da bizim gibi Gangneung'tan bindi.''
''Bobby... Ahmak olduğunu biliyordum ancak ahmaklık çıtanı bu kadar arttıracağını beklemezdim. Sence Lalisa hem isim olarak hem de kılık ve kıyafet olarak Gangneunglu birine benziyor mu? Ahmaksın cidden katıksız bir ahmaksın Bobby.''
Bobby, Song'un dediklerinden sonra kafasını kaşıyıp düşünmeye başlarken, Song son kez Bobby'nin haline bakıp göz devirdi daha sonra kollarını birbirine bağlayıp bacak bacak üstüne attı. Merakla, tekrardan sorunun asıl sahibine yani Lalisa'ya döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Queen
FanfictionLalisa Manoban, Tayland asıllı olan ve geçimini demircilikle sağlayan Bay ve Bayan Manoban'nın tek çocuğuydu. Bay Manoban Tayland Kralı'nın demircisiydi ve krallık çevresince bilinen, saygı duyulan oldukça yetenekli bir zanaatkardı. Ancak Manoban ai...