Medya: Angelica CONNER
(Resmi görmek için sola doğru kaydırın!)Başlama tarihlerini alalım :)
Pazartesi sabahı uyandığımda kapıdan gazetemi alıp günün manşetlerine baktım ve bir anda şaşırdım."Olabilir miydi gerçekten böyle bir şey?"diye kendi kendime sayıklayıp televizyonu açtım. O da ne!? bütün haber bültenlerinde aynı konu ve aynı haber vardı. Tüm kanallarda ilk defa Ay'dan sinyal alındığı söyleniyordu. Peki bunların hepsi gerçekse ve ben bir astronotsam neden ilk benim haberim olmuyordu. Hemen telefona sarıldım ve bir de ne göreyim meğer telefonumun şarjı bitmiş. O anda telefonumu şarja takıp açmaya çalıştım. Gördüm ki beni aramışlar ama ulaşamamışlar. Beni arayan Steven'mış. Ona geri dönüş yaptım ve olayın gerçeklik payının olup olmadığını sordum. Onun bana verdiği cevapla şaşkın bir şekilde anlık televizyona baktım çünkü cevabı şaşırtıcı bir şekilde gerçekti. Pijamalarımı çıkarıp üstüme düzgün bir şeyler giyip evden ayrıldım. Evden aceleci bir şekilde çıktığımı gören mahalleliler beni tıpkı bir gazeteci edasıyla soru yağmuruna tutuyorlardı çünkü aynı haberi onlarda duymuşlardı işin kötü tarafı dünyanın en büyük ve bilindik uzay ajansında çalışan ayrıca ajansın da en iyi astronotlarından biri olduğumu biliyorlardı. Bu tıpkı birinin sana mesleğini sorduğunda doktor olduğunu söylediğin için bütün rahatsızlıklarını sıralayıp sebebini sorması gibi. Ben hemen arabaya yöneldim ve hiçbirinin sorusunu yanıtlamadım hem ajanstan habersiz dışarıdaki kimseye uzayla alâkalı en ufak bir bilgi vermem yasaktı. Arabayla Steven'ı alıp ajansa gittik.Ajansta kimseyi göremeyince Steven'la şaşırdık. Asistanım masasında mı diye yanına gittim ve oradaydı. İlginç bir şekilde Steven'dan başka tanıdık görmek içime biraz da olsa su serpmişti o anda içimde oluşan korkunun farkına vardım içimde dünya dışı varlık bulmuş olabileceğimizin hem mutluluğu hem de korkusu vardı. Asistanıma herkesin nerede olduğunu sordum ve bana herkesin toplantı odasında olduğunu söyledi. Toplantı odasının kapısını çalıp içeriye girdik.Herkes hem heyecanlı hem de stresliydi. Bir tek benim yüzümde heyecan ve stresin yanında korku da vardı. Kapıdan girince herkes bize baktı ve bize hemen durumdan bahsettiler. Bir planları vardı bu plan tam olarak şöyleydi:Hepimiz haberlere,ekranlara çıkıp konuşma yapacaktık. Bu konuşmada sinyalin tamamen yalan haber olduğunu ve eğer gerçek olsaydı aynı şimdiki gibi ekrana çıkıp konuşma yapardık gibi şeyler söyleyecektik.(Çünkü bu sinyalin gerçek olduğunu söyleseydik halkı endişelendirecektik.) Devamında ise 3 astronotu Ay'a göndereceklerdi. Patron o 3 astronotun isimlerini bir kâğıda not edip ajanstaki her katta ayrı bulunan televizyonlarda yayınlayacağını söyledi. Patronun beni seçeceğinden emindim ama içten içe beni seçmemesi için dua ediyordum çünkü dediğim gibi korkuyordum sonuçta ne tür bir canlıyla ya da bir araçla karşılaşacağımızı bilmiyorduk.
2 gün sonraAradan 2 gün geçmişti ve ajansa gitmek için evden çıkmıştım. 2 gün içinde Ay'a gitmek için gereken malzemeleri ve uzay mekiğini hazırlamışlardı. Ajansa gittiğimde o manzarayı görmüştüm Ay'a gidecek astronotlar belirlenmişti ve tabi ki en başta benim ismim yazılıydı Angelica CONNER.
Arkadaşlar bu bölüm bu kadardı umarım beğenirsiniz.Bir sonraki bölümde görüşmek üzere. Arkadaşlarınızla paylaşmayı ve oy vermeyi unutmayınız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARATIK (Bilimkurgu)
Science FictionDünya üzerindeki tüm radyo teleskopları tarafından ilk kez Ay'dan sinyal alınır ve Ay'a 3 astronot gönderilir.Asıl önemli olan ise astronotların Ay'a gönderildikten sonra yaşayacaklarıdır. (LÜTFEN KISA OLDUĞU İÇİN ÖNYARGI İLE YAKLAŞMAYINIZ!) -> Oy v...