Anlamsız Acı -2 Bölüm

311 20 1
                                    

Harry büyük salona girdi ve arkadaşlarının yanına gitmeye koyuldu. Aralardan geçerken bir kaç kişiyle çarpışırken bile canı acıyordu. Bu normalmiydi bilemiyordu. "Pardon... par- afedersin". En sonunda vardı. Draco'da geçip oturmuştu çoktan. Diğer arkadaşlarıylada selamlaşırken acısı artıyordu. Ama belli etmek istemedi. "Harry sencede gerçekmidir.. Harry!". Adının anılmasıyla ilkildi Harry. Hermione ona okuduğu gazeteden birşeyler diyordu. 'SİRİUS BLACK'. Gazetenin başlığı buydu. Harry kim olduğunu biliyordu ve Hermione'ye "evet" anlamında kafasını salladı. Sonra da yemeklerini yemeye koyuldular
                            .

Hogwarts'de 3. Yılının ilk gününün bile sorunla başlaması Harry'nin kötü hissetmesine kapı açıyordu. Bu acı geçerdi umarım. Arkadaşlarına dokunmak isteyince hissetiği acının iyice farkına varmıştı Harry. Peki bu neden oluyordu...
Ertesi gün Harry acının geçmiş olması dileği ile kalktı yatağından. Ron'un uyandığını gördü ve ona doğru yürüdü. "Günaydın Harry"dedi Ron. Biryandanda kıravatını bağlıyordu. "Günaydın Ron" dedi Harry ve Ron'un omzuna kolunu attı. Ama canı yine yanıyordu. Koluna sanki ateş tutuyorlarmış gibi hissediyordu. Farkettirmemek için kolunu yavaşça çekti. Ron birşey anlamadı ve "ben büyük salondayım, hazırlan ve gel"dedi Ron ve kapıdan dışarı çıktı. Harry üzgün bir ifade ile hazırlandı ve aşağı indi. Ama büyük salona gitmek istemiyordu. O yüzden yolunu değiştirdi. Yere bakarak olanları düşinüyordu. Bu acı nedendi. Geçmesini çok istiyordu. Hızlı adımlarla ilerliyordu... ki, birine çarpmayla durdu ve geriye savruldu. "Dikkat etsene seni beyinsi.. yinemi sen 'Pottah' ". Draco yere düşmüş halde Harry'e bakıyordu. Harry toparlandı ve Draco'ya baktı. "Yardım edicekmisin, öküz gibi toslayan sendin" diye atıldı Draco. Harry "şey pardon" dedi ve elini uzattı Draco'ya. Sonra aklına elinin acıyacağı geldi ve elini yumruk yaptı Harry. Draco onun elini tuttu ve destek alarak kalktı ayağa. Bir şey vardı.. canı yanmamıştı Harry'nin. Draco üstünün topraklarını temizlerken Harry ona dik dik bakıyordu. "Ne oldu Potter, özür dilememi felan mı istiyorsun yoksa" dedi Draco. Harry kafasını hızlıca salladı, "aaa- yok hayır, yani sende önüne baksana Malfoy" dedi Harry. Üste çıkmak gibi oldu ama Harry'nin aklı acılarına gitmişti. Draco'ya uzunca baktı. Draco Harry'nin anlamsız bakışlarına katlanmak istemedi. "Seninle şuan uğraşamayacağım Potter, senden önemli işlerim var" dedi Draco. Harry'i geçip ilerlemeye başladı. Harry bir anda Draco'nun kolunu tuttu. O hızla Draco'yu kendine çekmişti. Draco "ne yapıyorsun sen" dedi ve kolunu kurtarmaya çalıştı. Harry Draco'ya dokunuyor canı acımıyordu. Gülümseme gelmişti yüzüne. Acıları geçmişti. Draco yüzünü buruşturdu. "Pottah' neyin var senin, sana acelem olduğunu söyledi..". Harry lafını kesti "şuan ne yaptığımı bende bilmiyorum Malfoy, kusura bakma" dedi ve Draco'nun kolunu bıraktı. Bir kaç adım geriye gitti. Hala gülümsüyordu Harry. Sonra arkasına dönüp uzaklaştı. "Aklını kaçırdı sanırım" dedi Draco arkasından. Koluna baktı Draco, Harry neden böyle birşey yapmıştı..
                             .

Harry koşarak arkadaşlarının yanına gitti. Bahçe de oturan Hermione ve Ron'u gördü. Yanlarına gittiği anda soru yağmuruna tutuldu sanki..
"Neredeydin Harry, çok merak ettik"
"Dostum bir şeymi oldu, mutlusun.."
Harry ikisinede kollarını sardı. Arkadaşlarına rahatlıkla sarılmıştı..
Hayır sarılamadı. Rahatlıkla sarılamadı. Kolarına ve bedenini saran o ateş tekrar canını yaktı. Geçmemişti. Harry'nin yüzü düştü ve yavaşça arkadaşlarından ayrıldı. "Harry.. sen iyimisin" diye sordu Hermione. Harry kafasını aşağı yukarı salladı ve oturdu. Ron ve Hermione'de yanına oturdu. "Bak bize anlatmak istediğin birşey vars-"
"Hayır Ron, iyiyim sorun yok" dedi Harry. Gülümsemeye çalıştı. Birşey olmadığını göstermemek için boş bir muhabbet açtı sadece. Ama aklı çok karışıktı...

Akşam üstü ortak salonda oturuyorlardı. Sohbet ediyorlardı. Tabi Harry sadece dinliyormuş gibi yapıyordu. Aklında kendine binlerce soru soruyordu. Bu acı neydi? Neden oluyordu bu? Artık bitmesini istiyordu. Birde... Draco. Neden Draco'ya dokununca canı yanmadı? Tesadüf olamazdı heralde. Dambuldore ile konuşması gerekti. Hemde hemen...

Eveeeetttt. 2 bölümü uzun tutmaya çalıştım. Biraz saçma olabilir. Çünkü bu ilk hikayem. Umarım beğenirsiniz. Yorumlarsanız sevinirimm.

Dokunulmaz Aşk DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin