-12

167 11 0
                                    

Medyayı dinleyerek yazdımm.

     Sabahın ışıkları ihtiyaç odasını aydınlatıyordu. İçerisi sessizdi. Platin saçlı ve kuzgun saçlı çocuk uyuyordu.

Harry Draco'nun göğsüne yaslanmış, onu tek kolu ile sarmıştı. Kafasını boynuna gömmüştü

Draco'da iki kolunu Harry'nin beline dolamıştı. Çenesi Harry'nin kafasının üstündeydi.

Saat 08:21'i gösteriyordu. Harry yavaş yavaş gözlerini açtı. Etrafa bakındı. Draco'nun kollarındaydı. Gülümsedi. O kadar rahat uyumuştu ki hiç kalkası yoktu. Kafasını Draco'nun boynuna daha çok soktu.

"Günaydın" dedi uykulu sesle Draco. Gözlerini çok kısık bir şekilde açmıştı. Boynuna sokulan Harry'i hissedince gülümsedi. Ona dahada sıkı sarıldı.

"Günaydın" Harry boynunu öptü Draco'nun.

"Hiç kalkmasak" Draco zarzor konuşuyordu. Harry onun bu haline güldü. Duvardaki saate baktı. Bir anda kaşlarını çattı.

"Draco bir sorunumuz var"

"Ne oldu. Uyuyalım iştee"

"Draco kalk. Yemek saati kaçıyor."
"Iıı hayırr"

Harry yatağın içinde doğruldu. Draco'nun saçlarını okşadı ve alnını öptü.

"Bir dahaki sefere olurmu sevgilim"

Draco dudağını gösterdi.
"Önce ödül"

Harry sırıttı. Draco'nun yüzüne yaklaştı.

"Ne yaptında ödül alıcaksın acaba beyefendi"

"Vermiyormusun ödülümü"
Harry kafasını sağa sola salladı.
"Pekala kendim alırım"
Draco Harry'nin dudaklarına dudaklarını bastırdı. Harry'de karşılık verdi.

Harry Draco'nun üst dudağını emip geri çekildi.

"Hadii kalkk! Geç kaldık Dray." Harry yataktan kalktı. Hızlıca okul ünüformasını giymeye başladı. Draco söylene söylene kalktı. Oda giyilemeye koyuldu.

Harry hızlıca giydi giysilerini. Masanın üstündeki kıravatı kaptı ve boynuna geçirdi. Aynaya bakmadığı için düzgün bağlayamamıştı. Draco'da aynı hızla giyindi ve oda kıravatını taktı.

İkiside hızlı adımlarla büyük salona ilerledi. Harry önden gidiyordu tabi. Draco bu durumdan nefret ediyordu.

Önce Harry girdi büyük salona. Yemek yeniliyordu. Fazla geç kalmamışlardı aslında.

Herkes bir anda Harry'e bakmaya başladı. Ron kıkırdıyordu. Hermione sırıtıyordu. Noluyordu be?

Harry etrafa baktı anlamsız gözlerle. Seamus konuştu en sonunda.

"Harry, neden Slytherin kıravatı takıyorsun" çocuk söylerken gülmüştü. Onları duyanlarda gülmeye başlamıştı.

Ve şimdide içeri Draco girmişti. Gryffindor kıravatı ile..

Herkes şimdi Draco'ya bakıyordu. Harry'de bakışlarını Draco'ya çevirdi.

Draco önce ayakta olan sevgilisine baktı anlamsız gözlerle. Sonra gözleri Harry'nin kıravatına kaydı. Yanii kendi kıravatına.

"Draco, neden Gryffindor kıravatı takıyorsun" dedi bu sefer Goyle. Etrafta kıkırdamalar vardı. Harry çoktaaan kızarmıştı bile.

Draco hızlı adımlarla Harry'nin karşısına geçti.

Fısıldayarak "düzeltmeye çalışıcam" dedi Draco.

Harry yutkundu. Herkes onlara bakıyordu.

Draco etrafa baktı.
"Ne bakıyorsunuz. Aptal Potter işte. Kavga ettik kıravatımı çaldı" dedi sinirli gözükmeye çalışarak. Ama kimseyi inandıramamıştı.

Draco Harry'e döndü. Sırıttı
"Ama yakışmış Potter" elini düzgün takılmamış kıravata götürdü. Düzeltmeye başladı.

"Ne yapıyorsun" dedi Harry fısıldayarak. Draco cevap vermedi. Düzeltmeye devam etti.

Düzeltmesini bitirip Harry'e baktı.

"Bugün cezalısın. Böyle geziceksin Potter"

"Ne! Hayır Malfoy kıravatımı alabilirmiyim". Draco kafasını sağa sola salladı.

"Cezanı çek lütfen Potter" dedi ve masasına geçip oturdu. Harry Draco'ya pis bir bakış attı. Bu bakışta bittin sen diyişi vardı Harry'nin. Draco buna sadece kıkırdadı. Harry utanarak Gryffindor masasına oturdu. Kimseye bakmadan kendini yemeğe vermeye çalıştı.

"Malfoy haklı yakışmış" dedi Ron gülerek. Harry bütün sinirini ondan çıkaracakmış gibi baktı arkadaşına. Ron yutkundu ve önüne döndü.

"Sevgili oldunuz değilmi" Herm meraklı birşekilde ama sessizce sordu sorusunu.
"Şşşt biri duyacak Mione." Cevap olarak kafasını salladı Harry. Sonra kafasını çevirip sevgilisine baktı. Draco onu izliyordu. Gülümseyip önüne döndü. Tabi önündede ona sırıtarak bakan Hermione beklemiyordu..

   Ron yanında oturan arkadaşına bir anda sarıldı. Harry ilk başta ne olduğunu anlamamıştı.
"Acımıyor değilmi" diye fısıldadı Ron Harry'nin kulağına. Evet acımıyordu. Canı acımıyordu. Çünkü Harry şuan mutluydu.
 
Kollarını kızıl çocuğa sardı. Sıkıca sarıldı arkadaşına.
"Özlemişim dostum" dedi Harry gülümseyerek. Ron kıkırdadı ve sırtını sıvazladı arkadaşının. Hermione onlara hoş bir gülümseme ile izliyordu.
   
     Ayrıldılar. Ron Harry'nin dağılmış saçlarını karıştırdı.
Harry'nin arkadan boynuna sarılan bi kız vardı şimdi. Hermione kalkıp Harry'e sarılmıştı. Harry arkasına döndü ve kıza kollarını sardı. Uzun bir aradan sonra arkadaşlarına sarılabilmenin mutluluğunu yaşadı Harry. Draco sayesinde..

      Dersler bitmişti. Şimdi Draco ve Harry Astronomi kulesinde yan yana oturuyorlardı. Gün batımına 15-20 dk felan vardı. Harry Draco'nun koluna girmişti. Kafasını omzuna yaslamıştı. O kadar huzur doluydu ki ikiside..

  "Sanırım artık bizi biliyorlar Draco"
Draco sevgilisinin saçını öptü. Korktuğunu anlıyordu.

"Harry bak, babam bize hiçbirşey yapamaz. Hiç şüphen olmasın bebeğim" dedi Draco. Sesindeki güven Harry'i gülümsetmişti.

"Seni asla bırakmayacağım sevgilim"

"Bende. Asla bırakmayacağım. Seni sonsuza dek seveceğim."

İkiside sarıldı birbirine. Harry başını yerleştirdi tapulu yerine, Draco'nun boynuna yerleştirdi başını.

   Ayrıldılar. Uzun uzun bakıştılar.

"Bugün sarıldım onlara."

"Gördüm" dedi Draco gülümseyerek.

"Senin sayende. İyiki varsın Dray"

"Bu kadar övme beni sonra şımarırım ona göre." Dedi Draco sırıtarak.

Harry minik bir çocuk gibi kıkırdıyordu. Draco onu yiyebilirdi. Yanaklarını sıktı Harry'nin. Dudaklarına sıcak ve ufak bir öpücük bıraktı. Harry'i kendine yasladı ve beraber günbatımını izlediler..

Minnoş minnoş bölümlerle geliyorum. Sanırım bu kitapta kaos yok ehe. Sadece Lucius öğrenince birazcık kaos yapabilirim ama birazcıkın :)

Bir anda kendinizi 6. Sınıfta bulursanız bana kızmayın.. Öyle bir fikir geliyor aklımdan çıkarmaya çalışıyorum ama olmuyorr.

Neyse. Oylamadan ve yprum yapmadan geçmeyinn. Minik eller yukarııı :)

Yazarınız sizi seviyoreee

Dokunulmaz Aşk DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin