-6 Bölüm

215 17 5
                                    

Maçın üstünden 1 hafta geçmişti. Herzaman ki gibi Gryffindor kazanmıştı. Maç aslında kimsenin umrunda değildi. Harry ve Draco'nun üst üste düşüp dakikalarca birbirlerine bakmalarından 1 hafta geçmişti diyebiliriz. Bunu neredeyse tüm okul konuşuyordu. Ama ne Draco'nun ne de Harry'nin umrundaydı bu. İşi dalgaya bırakıyorlardı. İkisininde hoşuna gidiyordu aslında ama belli etmediler. Draco yine Harry ile dalgasını geçmişti. Hatta maçtan 1 gün sonra;
"Süpürgenin üstünde bile duramıyorsun Potter. Ne diye hala biniyorsun?"
Harry lafını yerleştirmişti gururla.
"Sende üstüme düşmeye pek meraklıymışsın Malfoy. Bence o çeneni kapa".
Draco bu söz üzerine sırıtmıştı.
"Seni rezil etmeye devam edicem Potter, bunu bil" dedi Draco uzaklaşırken. Harry'de arkasından bağırarak;
"Zevkle Malfoy"..

Bu 1 haftada birşey daha olmuştu. Ron ve Hermione, Harry'den iyice şüphelenmeye başlamıştı. Hatta Harry'i gözetleyen Draco bile birşeyler olduğunu sezmişti. Harry eskisi gibi arkadaşlarının yanında bulunmuyordu. Onlarla temasa geçmiyordu. Bu Ron ve Hermione'yi üzmeye başlamıştı. Ne olmuştuda Harry böyle oldu. Bunun cevabı Harry'deydi ama Harry kimseye anlatmak istemiyordu. Arkadaşlarının üzüldüğünü anlıyordu ama söylemeye çekiniyordu. Draco olayı bile deli ediyordu onu. Başka birisi yokmuş gibi Draco gelmişti. Aslında biraz hoşuna gidiyordu. Bugünlerde Malfoy'a karşı samimi olmaya başlamıştı. Bunları düşündükce "Harry kendine gel, o Malfoy kendine gel" diyip tokatlıyordu kendini. Ama nafile. Aklından çıkaramıyordu sarışın çocuğu.
  Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersi vardı.
"Şu ders kadar sıkıcı birşey yok" dedi Ron söylenerek.
"Hadi ama Ron az çalışsan sende seversin" dedi Hermione.
"Hem dersimiz Slytherin'lerle ortak". Harry bu söze karşı gözlerini açtı. Dersi Malfoy ile ortaktı. Onu görmek heyecanlandırıyordu onu.
"Bu benim umrumdamı Hermione" dedi Ron atarlanarak.  Hermione güldü.
"Zabini'yi görmek için erkekler tuvaletine koştuğun zamanları unutmadım" dedi gülerek kız. Harry Ron'a bakıp güldü. "Cidden mi?".
Ron utanarak "Kapayın çenenizi. Sende Parkinson kızına az değilsin hem." dedi ve önüne döndü. Hermione elindeki kitabı ile Ron'un koluna vurdu. Harry ise arkadaşlarının haline gülüp geçirdi...
'KSKS' sınıfına girdiler. Lupin daha gelmemişti. Draco ilk gelenlerdendi. Etrafı süzdü. Gözleri Harry'i arıyordu. Gelen seslerle kapıya baktı. Harry, iki yakın arkadaşıyla birlikte girdi sınıfa. Ron ile beraber Draco'nun çaprazına oturdu. Profesör Lupin'te gelmişti ve ders başlamıştı. Harry Draco'ya bakmamak için zor duruyordu. En sonunda dayanamadı ve yere kitabını attı. Biraz fazla ses çıkmıştı. Kitabı eğilip tam alıcakken bir el uzandı. Eli tanıyordu, bu Malfoy'du. Kafasını Draco'ya çevirdi. Draco kitaba bakıyordu. Kitabı yerden aldı ve doğruldu. Harry'e baktı.
"Aptal aptal bakacağına al kitabını" kitabı uzattı bunları söylerken.
"Yardımına ihtiyacım yoktu" elinden çekip aldı kitabı Harry. Önüne döndü ama kızarmıştı, hisseti. Draco onun bu haline sırıtarak gülmüştü. İçinden geçirdi 'bu haliyle bile çok tatlı nasıl olabiliyor'. Kafasını sarstı, saçmaladığını düşündü. Kafasını dağıtmak için kitabına döndü. 
   Ders bitmişti. Hermione ve Ron toparlanmış sınıfta Harry'i bekliyorlardı. Ama Harry sırf Draco'yu görebilmek için oyalanıyordu. En sonunda arkadaşlarına döndü.
"Siz çıkın benim bir kitaba bakmam gerekiyor" dedi.
"Buradamı?" dedi Hermione.
"Evet evet ben gelirim hemen".
Ron itiraz etmeden çıktı sınıftan. Hermione'de kafasını sallayıp çıktı. Draco hala birşeyler yazıyordu. Blaise "Draco biz çıkıyoruz" dedi arkadaşına. Draco birkaç mırıldanmayla onayladı arkadaşlarını. Son 4 Slytherin'lide çıktı sınıftan. Sadece Harry ve Draco kalmıştı. Harry önce Draco'yu izledi. Ama Draco yazısına odaklanmıştı. En sonda daha fazla durmaması gerektiğini düşündü Harry. Kitablarını da alıp kapıya yöneldi. Tam çıkıcakken kapı yüzüne kapandı. Açmaya çalıştı ama olmadı. Arkasına döndüğünde ise Draco eline asasını almış öylece Harry'e bakıyordu. Hoş bir sırıtmayla. Harry şaşkınlıkla
"Senmi yaptın?"
"Evet Potter.". Draco ayağı kalkıp masaya yaslandı. Harry yavaş adımlarla Draco'nun karşısına geçti.
"Neden beni izliyordun?"
"Ne! Seni izlemiyordum Malfoy saçmala-" lafı kesilmişti. Çünkü Draco işaret parmağını Harry'nin dudaklarına koymuştu. Harry yutkundu.
"Potter beni kandırmayı beceremiyorsun hiçbirzaman. Bıkmayacaksında".
Yavaşça elini Harry'nin yanağına indirdi ve ona yaklaştı.
"Çok mu hoşuna gidiyorum Potter?" dedi sırıtarak.
Harry kırmızı elma olduğunu anlamıştı.
"H-hayır ben sadece.."
"Evet. Dinliyorum?" dedi sorarcasına Draco. Harry ne bahane uydurması gerektiğini düşündü.
"Ee ben senden yardım isteyecektim" aklına sadece bu gelmişti.
"Yardım mı? Ne yardımı?" Draco bunu diyeceğini tahmin etmemişti.
"Şey yardımı.. eh ders. Ben iksir dersinde pek iyi değilim. Ee ama sen iyisin".
"Orası doğru evet" dedi böbürlenerek Draco.
"İşte o bu yüzden, ee bana yardım edermisin.. iksir dersinde" Harry bunu dediğine inanamıyordu. Malfoy'dan yardım istemişti. Hemde bir ders için! Bu sefer fena batırmıştı.
"Ee ne var bunda. Olur, hatta hemen bugün başlayalım" dedi Draco. Harry Draco' ya bakıp
"Cidden mi. Yani bana ders mi çalıştıracaksın".
"Evet, ne var bunda?".
"Ha şey hiç hiçbirşey. Tamam olur". Harry heyecanlanmıştı.
"O zaman işin yoksa odama çıkalım. Hem akşam oldu dersler bitti" dedi Draco ellerini cebine atarak.
"Evet olur işim yok"
"Hadi o zaman" ikisi beraber ilerlemeye başladılar. Sınıftan çıkıp koridorda yürüdüler. Harry yanlış birşey yapmamak için dualar ediyordu. Umarım batırmazdı.
   Draco'nun kendi için tek kişilik odasının kapısına vardılar. Evet bu Draco için özledi. O bir Malfoy'du, bu yüzden tek kalıyordu. Draco kapısını açtı ve eliyle Harry'e yol gösterdi. Harry gülümsedi ve içeri geçti. Oda siyah ve yeşil renklerle bürünmüştü. Slytherin ile ilgili tablolar asılıydı. Tam bir Malfoy'a yakışacak bir oda diyebiliriz. Harry etrafa bakarken Draco kitaplarını masaya koydu. Ders çalışmalık bir alan hazırladı kendilerine. Harry'e baktı.
"Odamdan gözlerini aldığın zaman derse başlarız Potter"dedi gülerek. Harry Draco'ya döndü.
"Herşey hazırmı ki?."
Draco masayı gösterdi.
"Ne sandın, tabikide hazır".
"Vaay Malfoy baya hızlısınız" Harry güldü ve masaya ilerledi. Draco sandalyesini çekip oturdu. Harry'de yanına bir sandalye çekip oturdu. Yepyeni duran 6 7 tane iksir kitabı vardı. Harry'nin gözünde büyümüştü. "Hepsini çalışacakmıyız".  Draco elini kaldırdı ve Harry'nin kafasına tıklattı.
"Burası alana kadar, evet" güldü.  Harry Draco'nun kolunu tutup aşağı indirdi. "İyi o zaman fazla sürmez" dedi sırıtarak Harry.
"Kendine çok güvenme Potter" dedi Draco kitapları açarken.
"Şimdilik okuyacağız. Yarın ki iksir dersinde tekrar ederiz".
Harry kafasını salladı. Kitapları okumaya başladılar. Okudular okudular...
Tam 2 saat geçmişti. Harry'nin gözleri kapanıyordu. Artık kafası almıyordu. Ama baya anlamıştı. Draco okurken Harry'e baktı. Uykusunun olduğunu anlamıştı. Kitapların hepsini kapattı.
"Ne oldu?" dedi Harry yarı uykulu merakla.
"Zombi gibisin. Bugünlük yeter"
Harry kafasını masaya koydu. "Hiç bitmeyecek sandım" dedi esneyerek. Draco onun bu haline güldü. Gözlerini ovaladı. Onunda uykusu gelmişti.
"Hadi Potter yatalım"
"Ne nasıl?". Draco kalktı.
"Bu saate koridorlarda gezmen olmaz. Bu gece burada kal" yavaşça yatağına oturdu Draco. Harry kalktı ve Draco'ya baktı. Draco oturması için yatağa vurdu. Harry'de yanına oturdu. Draco yavaşça uzandı. Harry'de yanına uzandı. İkiside sırt üstü yatıyordu. Elleri birbirine değiyordu. Aynı anda birbirlerine baktılar. Yana doğru döndüler. Uzunca birbirlerine baktılar. Draco gülümsedi. Harry'de gülümsedi. Şapşal şapşal bakıyorlardı. Harry kolundan destek alarak hafif kalktı ve Draco'nun yanağına öpücük bıraktı. Draco'nun gülümsemesi büyümüştü. Birbirlerinin gözlerine baktılar. Aynı anda güldüler. Draco' da Harry'nin yanağını tuttu ve yavaşça dudağının kenarını öptü. Harry öleceğini zannetti, kızarmıştı.
"İyi geceler Potter"
"İyi geceler Malfoy"
Draco arkasını döndü. Harry onun üstünü örttü ve yattı. Kolunu Draco'nun beline koydu ve kendini o rahat uykunun kollarına bıraktı..

Onca zaman yazma gel gecenin bu saatinde yaz. Bendeki kafadan kimsede bulunmaz yaw. Romantiiğğk bir bölümle merhabaaa. Umarım size görede romantiktir ehehe. Ama ben bu bölümğ çok tatlıı buldummm. Uzun süredir yoktum ve yaza yaza bu saati bulduğum için kendimle gurur duyuyorum. Umarım birdaha bu kadar uzun ara vermeeemm. Neyse öpüldünüzzz.
  

Dokunulmaz Aşk DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin