GEÇMİŞİN İZİ

Diagon Yolu

Harry, ev halkının ilerlediği küçük mutfağa gitti. Çevresine baktı. Ron ve George içeriye girmiş ve eski tahta masada kızıl saçlı ve Harry'nin daha önce görmediği iki kişiye olanları anlatıyorlardı. Ama Harry onların hemen kim olduğunu anladı: Bill ve Charlie. En büyük Weasley kardeşler. Charlie elini Harry'e uzattı.

"Nasılsın Harry?" Harry kendisine uzatılan eli hemen sıktı. Kendi yumuşak eli altında nasır ve kabartılar hissetti. Romanya da ejderhalarla çalışmanın bir dezavantajıydı sanırım.

Kendisine uzatılan diğer el Harry'in dikkatini o yöne çevirmesine sebep oldu. Bill, yüzünde kocaman bir gülümsemeyle oturduğu yerden kalkmış ve elini Harry'e uzatmıştı. Harry de aynı şekilde ona karşılık vermeyi seçti ve Charlie'nin aksine daha yumuşak olan elini sıktı.

Onların konuşması henüz başlamadan Hermione içeriye koşarak geldi. Harry ona döndü kocaman sırıtıp.

"Hermione!" dedi neşeyle. Genç kız hızlıca Harry'e sarıldı.

"Bende sabah geldim. Ani oldu biraz. Ailem Fransa'ya gidecek ve bende birkaç gün için onlarla gitmek istemedim." hızlıca konuşup her şeyi anlatmıştı Hermione.

"Yavaş Hermione! " diye güldü Ron. Genç kız geri çekilip ikisine birden bakıp nefesini bıraktı.

"Tanrım, ikinizi de çok özledim! " Ron ve Harry gülümseyerek birbirlerine baktı.

"Çok uzun süreceğini sanmam" dedi Ron, "okulda yine başımızı belaya sokunca isyan etmeye başlarsın" Hermione gözlerini devirdi sadece.

"Her neyse" dedi genç kız kollarını göğsünde birleştirip "İyi bir yaz geçirdin mi Harry?"

"Evet, evet bu yaz daha iyiydi." evet Dursley'ler daha az onunla uğraşmış.

"Güzel. Gidip Mrs. Weasley'e yemek konusunda yardım edelim" dedi Hermione. Mrs. Weasley yemeği bahçeye hazırlıyordu. Hermione ve Ginny bahçeye çıktılar.

Ron, Harry'in kolunu tutup merdivenlere yöneldi. Ama duydukları bir ses ikisinin de yerinde kalmasını sağladı.

"Ronald Weasley!"Ron yüzünde korktuğunu belli eden bir ifadeyle arkadaşına sonra da annesine baktı.

"Kızlar tabakları götürüyor, Bill ve Charlie masayı hazırlıyor, siz ikiniz de kaçmaya çalışıyorsunuz. Hemen çatal ve kaşıkları masaya getirin!" Harry bu durumdan memnundu Ron'un aksine. Zaten Dursley'lerin evinde kaldığı sürece masayı hep o hazırladı. Yani onun için fark eden bir şey yoktu. Fred ve George duvara yaslanmış gülüyorlardı.

"Hey!" diye gürledi Mrs. Weasley. "Siz ikiniz bardak ve Kaymak Bira'larını getirin!" dedi ve direk bahçeye çıktı.
                                             #
Harry, muhteşem bir akşam yemeğinin ardından Hermione ve Ron ile birlikte çatı katındaki bir odada oturuyorlardı.

"O pis Mugglelar sana hala kötü mü davranıyor?" dedi Ron. Hermione ona sert bir bakış atınca hemen devam etti "yani o mükemmel ailen" diye alayla güldü. Harry gülerek ona baktı.

"Sirius'tan hala korkuyorlar o yüzden kendilerince olabildiğince iyiler" Harry bir an aklına Snape ile ilgili konuşma geldi.

"Şey..." dedi ve nereden başlayacağını düşünüp her şeyi anlatmaya başladı. Ron'un mektubu gelince izin alabilmek için ödevlerden konu açtığını, Snape'in onu cezaya bırakacağını, teyzesinin onu tanıdığını ve annesiyle arasındaki arkadaşlığı ve neredeyse evlenecek olmalarını hepsini anlattı. Konuşması bittiğinde karşısındaki karma karışık bir suratla ona bakan iki arkadaşına baktı.