four×

329 37 28
                                    

Yazarken hem eğlendiğim, hemde üzüldüğüm bir bölüm oldu. Bu bölümde rahatsız olabileceğiniz bazı detaylar olabilir. İyi okumalar.

*****

"Bunu arabaya indirmen gerek."

Slvyia ne olduğunu anlamadan uykulu gözlerle adama baktı. Alex ona içi dolu bir kutuyu işaret ediyordu. Buraya taşınalı tam bir hafta olmuştu. Arada Alex hâlâ romantik göndermeler yapıp kıza yanaşmaya çalışıyordu ama Slvyia her seferinde ustaca konuyu değiştiriyor ya da ordan kaçıyordu. Aslında daha birbirleriyle yaşamaya alışamamışlardı. Slvyia onu buraya taşınmadan önce de iş konularıyla ilgili hep bunaltırdı. Bu yeni bir şey değildi sadece şimdi buna birde ev işleri eklenmişti. Kızın tüm günü işle ilgili telefon ve maillere bakarak geçiyordu, Alex ise günün çoğunu stüdyo da şarkılar üzerinde çalışarak geçiriyordu. Bazen yukarı çıkıp kızı sinir eder ve tatmin olmuş bir surat ifadesiyle stüdyosuna geri dönerdi. Bu da o anlardan biriydi.

"Ya kıçını kaldır ve kendin indir ya da kendine bir uşak tut Turner. İşim başımdan aşkın."

Alex elindeki kahve dolu kupayı 'şerefe' manasında kaldırmıştı ve stüdyosuna dönmüştü. Kayıt şirketine teklif ettikleri konser albümü onayı almıştı ve çocuklarla iki hafta sonra bu albüm üzerinde çalışılmaya başlanılacaktı. Karar vermeleri gereken bir sürü şey vardı ama bu yoğun döneme girmeden önce Slvyia'nın birtakım işleri halletmesi lazımdı. Alex'in menajeri Sandra bu yeni dönem için şimdiden Alex'in bir modelle çıkmasını önermişti ve hatta çoktan 'Alex'e uygun olduğunu söylediği' bir kadın model bulmuştu. Sadece beklediği şey Alex'in cevabıydı. Asistan kız bu fikri dün öğrenmişti ama adama daha söylememişti. Doğruyu söylemek gerekirse kendisi bu fikri saçma bulmuştu. Alex'in promo için birisiyle çıkmasına gerek olmadığını, her zamanki gibi kendi yıldızını parlatacağını biliyordu. Ayrıca Alex'te bu fikri kabul etmezdi.

Umarım.

Slvyia'nın gözü bir süreden sonra sürekli Alex'in indir dediği kutuya kaymaya başlamıştı. 'Ne olabilir ki?' diyerek merakla yerinden kalktı ve içini açtı.

"HASSİKTİR!"

Kutunun içinde birkaç fantezi oyuncağı ve dolu iç çamaşırı vardı. Slvyia utancından yerin dibine girmek istiyordu. Hemen kutuyu kapattı ve uzaklaştı. Yüzü cayır cayır yanmaya başlamıştı. Aptal herif diye sayıklıyordu içinden. Onun fantezi oyuncaklarını arabasına taşımasını istemişti birde.

Koskoca dairede bir o yana bir bu yana gidiyordu. Zil çalınca yerinde sıçramıştı Kimseyi beklemiyordu. Kapının deliğinden baktı ve gelen kişinin Alex'in babası David Turner olduğunu gördü. Endişelenmişti. Çünkü babası geldiyse annesi de birazdan burda olurdu ve Bayan Turner geldiğinde sürekli bir şeyler sorar ve evi karıştırırdı. O yüzden bu kutunun gitmesi gerekti. Hemde acilen.

Kapıyı açtı ve Bay Turner'a yarım ağızla hoşgeldiniz deyip acelesi olduğunu söylerek kutuyu aldı ve evden çıktı. Lanet olası asansörü tamir etmişlerdi ama Bayan Turner'la asansörde ve ön kapıda karşılaşabilirlerdi. Arka çıkış kapısına çıkan tek yol merdivenlerden inmekti.

Hızlı adımlarla topuklularla aşağı inmeye başladı. Yüzü yaptığu şeyden dolayı utancından kıpkırmızıydı. O eşyaları kutuda taşıyıp aşağı indirmek bile kendini kirli hissetmesine sebep olmuştu. Bu yüzden lanet kutudan hemen kurtulmak istiyordu. Fakat önünü zor görüp, hızlı adımlarla inmek ayağının bir anda tekleyip onun poposunun üzerine düşmesine sebep olmuştu ki bu da kutunun başka yere düşüp içindeki eşyaların apartmana uçuşmasına sebep olmuştu. Slvyia o an ne olduğunu pek anlamamıştı ama etrafa baktığında -ve özellikle Gabriel'i karşısında kafasında bir sütyenle- görmesiyle işin içine sıçtığını anladı. Ayrıca ayağına feci bir sancı girmişti. Şu an merdiven boşluğundan kendisini atıp bu ızdıraptan kurtulmak istiyordu.

𝙰𝚍𝚍𝚒𝚌𝚝𝚎𝚍//𝙰𝚕𝚎𝚡 𝚃𝚞𝚛𝚗𝚎𝚛Where stories live. Discover now