Başlamadan önce bir konuda teorilerinizi duymak istiyorum. Sizce eve girip not bırakan kişi kim/kimler olabilir? Ve neden böyle bir şey yapmış olabilir? Teorilerinizi okumaya bayılıyorum!
Şarkıyı açmayı da unutmayın. <33
Bazen dünyadaki insanları kafamda ikiye ayırıyordum. Ben ve diğer insanlar. Ama o gece hiç böyle düşünmediğimi fark ettim. Aleyna ve Eylül, beni kızlar gecesinin bir parçası yaptılar ve bu, bana onlardan biriymişim gibi hissettirmişti. O gece tabii ki bana hala normal bir genç olmadığımı hatırlatacak durumlar olmuştu -içerken Aleyna ve Eylül'ün sırtını izlemek zorunda kalmam gibi- ama yine de o zamanları düşünüp kendi canımı sıkarak geceyi mahvetmedim. Ancak sabah olduğunda... Sabah olup korkunç bir gerçek yüzümüze çarptığında her şey için çok geçti.
Etrafı temizledik. Aleyna boş ya da dolu olsun tüm şişeleri dışarıdaki bir çöp kutusuna attı. Eylül buradaki banyoda duş aldı ve Aleyna'nın bana ilk ödünç verdiği ama hala bende olan kıyafetleri giyip kendi kıyafetlerini -çok kötü haldeydi- yine dışarıdaki çöp kutusuna attı. Ben ise üzerimde temiz, buraya ilk geldiğimde giyiyor olduğum kıyafetlere bakarak derin bir iç çektim. Burada olduğum süre boyunca Aleyna bana birkaç kıyafet ve iç çamaşırı daha vermişti. Kıyafetlerin hepsi de yine uzun kollu ve boğazlıydı. Yine de kendimi en çok kendi kıyafetlerimin içinde rahat hissediyordum.
Mutfakta, masada oturmuş Aleyna'nın yaptığı kahveleri içerken herkes düşüncelere dalmıştı. Tahmin edilebilir şekilde hepimiz diken üzerindeydik.
'' Pencereyi açık bıraktığımıza inanamıyorum. Sizce bunu yapan kim? Yani, şahsen ben o notu yoldan geçen birinin ya da rastgele bir hırsızın yazdığına inanmıyorum. Ay'ın Günlüğü'nün önemini bilen biri olmalı. Rastgele biri olsa para filan arardı sadece. '' Aleyna bizden çok kendiyle konuşuyordu.
''Ben de öyle düşünüyorum,'' dedi aldığı duşla kendine tamamen gelmiş olan Eylül. ''Peki şimdi ne yapacağız? Polise filan mı gitsek? Sonuçta gece eve biri girmiş ve iyi niyetli olmadığı kesin. Parmak izi filan vardır belki.''
''Emir'e söylemeliyiz,'' dedim Eylül'ün sözünü keserek. ''Her şeyden önce Emir'e söylemeliyiz. Eminim çok üzülecek ama bunu bilmeli.''
''Emir'e mi söyleyelim? Söyler misin, nasıl söyleyeceğiz? Emir ona verdiğim sözü tutmamam sonucu hepimiz hayatımızı tehlikeye attığımızı söylersek...''
''Aleyna, bu ciddi bir şey. O her kimse, buraya tekrar geleceğini söylemiş.''
''Bu sefer Mara haklı Aleyna.'' Eylül'ün bir anlığına ne kadar güzel olduğunu düşündüm. ''Ona söylemeli, birileriyle paylaşmalıyız. Bu bizim çözebileceğimiz bir şey değil.''
Tam o sırada kapıya ısrarla vurulmaya başlandı. Hepimiz korkuyla birbirimize bakarken kimse kıpırdamadı. ''Sizce bu... gece gelen kişi midir?'' dedim korkuyla. Kapıya vurulmaya devam ederken biz de oturmayı sürdürdük.
''Sen,'' dedi Aleyna, Eylül'e bakarak. ''Korku hikayelerinin prensesi, git de kapının deliğinden bak bakalım kimmiş.''
''Korkunç şeyleri sadece kendi uydurduğum hikayelerde seviyorum. Gerçek hayatta değil. Hatta gerçek hayatta sen benden daha cesaretlisin. Neden gidip sen bakmıyorsun?''
Aleyna oflayınca ''Tamam, ben bakarım,'' dedim ve ayağa kalktım. Aleyna arkamdan beni cesaretlendirmek için bir şeyler söylüyordu ama kapıya odaklandığım için onu çok da dinlemiyordum. Sadece ''Eğer kötü bir durumla karşılaşırsak maskeni çıkar Mara. Biz de gözlerimizi kapatırız,'' dediğini net bir şekilde duydum. Aklıma yaşlı teyzenin beni ara sokağa götürdüğü ve orada olanlar geldi. Belki de hayatım tehlikedeydi ama yine de maskemi çıkarmamıştım. Tam tersi, çıkmaması için uğraş vermiştim. Peki ya söz konusu Aleyna ve Eylül'ün hayatı olursa... O zaman bunu yapar mıydım? Birini tekrar öldürür müydüm? İç güdülerim bunu yapabileceğimi söylerken titredim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜKEMMEL
FantasyBedenim küçük ve zayıftı. Ancak korunması gereken kişi ben değildim. Benim dışımdaki herkesti. Varlığım tanrıya bir hakaretti. Bedenim günahların en büyüğünü yaşatıyordu bana. Cehenneme gidecektim. Ölmeliydim. Hiç var olmamam gerekiyordu. Ben dünya...