"Kıvılcım...
Parmaklarımın uçlarında hissedilen dışavurum.
Silik bir silüet.
Gülümse.
Son, 'ki, üç...
Kayıt !
Bir esinti...
Kasırganın çocuğu veya rüzgarın uzaktan akrabası.
Bu esintide dans eden kıvılcım.
Alışılmış bir yüz.
Boş odada yalnız olmama hissi...
Burdalar.
Parmaklarımın uçlarında hissedilen dışavurum.
Dostane bir mazi.
Gülümse.
Baştan say !
3 ve 4...
Seni çok mu üzdüler ?
Hıçkırık.
Güçlenen esinti.
Belki de bir isyan...
Kıvraklığını gizlemeyen bir kıvılcım.
Esintiye aşık olan.
Yaklaşıyorlar.
Seviyorum.
Seviliyorum.
Seviliyordum.
'-dum'
Geçmiş zamanın keskinliği...
Parmaklarımın uçlarında hissedilen dışavurum.
Uyanış.
Gülümse-me !
Saymayı kes.
2...1...Şimdi !
Boşlukta sallanan bir beden.
Artık bir kasırga.
Kasırgaya aşık bir kıvılcım.
Sönük bir duman.
Ceset.
İnsanın değil, alevin.
Benimle birlikte;
3..2..1...
Kestik ! "...
Caduceus'un sihrini yeni yıla geçir ki Petrus bir salı öğlesinde güneşe küfretmesin Hermes.
Sana da mutlu yıllar 'Ze
200112
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mono No Aware
Non-FictionHermes, Petrus ve binlerce eski dost anısına ! Dut ağaçları çok yaşasın...